11.

1.2K 119 23
                                    


Savaş günü gelip çatmıştı. Ellery her ne kadar kocasına karşı gönlü kırık olsa da ona savaş zırhını bizzat kendisi giydiriyordu. Neticesinde bu bir savaştı her ne kadar güçlü olursa olsun başına her şey gelebilirdi kralın.

Ellery Nergal'ın, göz yaşlarını görmesini istemediği için önde ki işini yarım bırakıp arkasına geçti adamın ve oradan zırhı düzeltmeye çalıştı.

Her ne kadar eşinin kendisini yormasın istemese de onun kendisini bizzat giydirmesine bir şey dememişti kral.
Fakat oğlanın içten içe arkasında göz yaşı döktüğün biliyordu.

Ellery daha ne olduğunu bile anlamadan kral onu tutup önüne çekti.
Adam bir elini çocuğun beyaz yanağına getirerek okşamaya başladı yumuşak teni.

Genç çocuk ise küçük bir iç çekip yanağını iyice adamın eline yasladı.
- Ağlama sevgilim. Söz veriyorum sana geri döneceğim, hemde tahmin bile edemeyeceğin kadar büyük ganimetlerle.

Ellery hafif kızarmış mavi gözlerini adamın koyu gözlerine çıkarttı.
- Senden başka bir şey istemiyorum. Sadace sağ salim geri gel.

Kral gülümseyerek eğildi. Dudaklarını titreyen dudaklara bastırarak bir süre öylece bekledikten sonra öperek geri çekildi.
- Bugüne kadar Kral Nergal'ı senden başka yenen olmadı bundan sonra da olmayacak.

Ellery başını iki yana sallayarak adamın boynuna sarıldı.
O belki ilk defa kocasını savaşa gönderdiği için bu kadar korkuyordu. Ama kralın ömrü zaten hep savaşlarda geçmişti.
Hiçbir şey düşünmeden savaşa en önden başlar, düşman askerlerinin arasına dalar ve asla sonunu düşünmezdi.

Fakat artık öyle değildi şimdi her şeyi olmuş bir oğlanı vardı.
Ve kral eğer eşi geri dönmesini istiyorsa o savaşı kazanır düşman kelleleriyle yeniden eşine dönerdi.

Saraydan çıkana kadar kocasının elini bir kere bile olsun bırakmadı Ellery sanki bıraktığı an kaybolup gidecekmiş gibi bir his vardı içinde.

Sarayın etrafı askerlerden görünmüyordu. Kral Nergal gerçekten bugüne kadar topladığı bütün ordulardan daha büyük bir ordu toparlamıştı çünkü bugün Nyoka krallığını yeryüzünden silecekti.

Yüz binlerce askerin ucu bucağı gözükmüyordu. Böyle bir ordunun karşısına çıkacak insan cesur değil ancak aptala olabilirdi.

Fakat Ellery'in duyduğuna göre Nyoka krallığı kendine başka yandaşları da bulmuş, üç krallıkla birlikte ortak olarak savaşacaktı. Bu sebepten ötürü karşı tarafın asker gücüde öyle yabana atılacak gibi değildi toplam bu dört krallığında tek bir isteği vardı.
Barbar kral Nergal'ı öldürmek.

Kral eşinden yüzünde güven verici bir ifadeyle ayrılacakken Ellery onu boynundan tutarak kendisine eğdi. Kralın dudaklarını sıkıca öptükten sonra kollarını adamın boynundan çekti ve elinde kendi yaptığı mavi kuş işlemeli mendili kocasına uzattı.

Nergal eşinin verdiği mendili tam kalbine yakın olan tarafına, zirhini içine yerleştirdi.
Artık kendisini daha da güçlü hissediyordu, bütün dünyayla savaşabilirdi güzeller güzeli eşi için.

Sevgilisine gülümseyerek askerlerinin yanında ki yerini aldı Nergal uzun siyah atına atlayarak son kez gözlerini oğlanın gözleriyle buluşturdu.

Ve onun verdiği emirle koca ordu hızla oradan ayrılmaya başladı.











Ellery kocası gittiğinden beri sürekli ona mektuplar yazıyor durumunun iyi olması için sabah akşam demeden dua ediyordu

KURBAN B×İNTERSEXHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin