(1) Maskeler Ve Çehreler

66 4 53
                                    

          Karakter: Güneş Elvin Demir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

          Karakter: Güneş Elvin Demir





Malikane kadar geniş ve lüks eve giriş yaptım. Bu günkü kurbanım bir dolandırıcıydı. İnsanların banka kartlarını şifreleriyle beraber çalıp şuan yaşadığı bu lüks villayı almıştı. Tam bir şerefsiz örneğiydi.

Evinin etrafında adamlar vardı, durmadan sağa sola gidip etrafı kolaçan ediyorlardı. Evin geniş bahçesindeki çalıların arasına saklandım. Keskin nişancı tüfeğimi dizime sabitledim ve gözümü silahın dürbününe koydum. Etrafı dürbünle iyice inceledim. Adamları buraya dikmesinin sebebi bir gün birilerinin onun için geleceğini kestirdiği içindi herhalde.

Gözüme kestirdiğim adamın sabit duruyor oluşunu değerlendirdim ve tam kalbine ateş ettim. Kurşun gözlerimle takip edemeyeceğim kadar hızlı bir şekilde adamın sol göğsünü deldiğinde kan etrafa sıçradı ve adam elindeki tabancayla beraber yere devrildi. Birkaç metre uzağındaki diğer adamlar ise silahın sesiyle ellerindeki tabancayı kavramış, refleks olarak eğilmişlerdi.

Onların kaçmasına izin vermeden bir adamı daha göğsünden vurduğumda içlerinden biri bağırarak, "Saldırı var! Dikkatli olun!" demişti. Silahımı hareket ettirerek içlerinden birini dürbünle takip ettim. Rastgele bir duvarın arkasına doğru gidiyordu. Bana arkasını dönüp koşmaya başladığında saldırının nereden geldiğini bilmediği çok belliydi. Onun hatasını kendim için bir avantaja çevirdim ve diğerleri gibi onun da sol göğsüne ateş ettim. Bir adam daha yere devrildiğin de diğerleri saklanmıştı bile.

Tüfeğimi yere bıraktım ve çalıların arasından sürünerek çıkıp elimdeki eldivenleri çıkartıp cebime sıkıştırdım. Belimdeki özel kemerden bir tabanca çıkardım ve tabancayı göğsüme yaslayıp sessiz adımlarla bilardo masasının tam yanındaki duvara saklandım.

Kulağımı seslere verdim ve zar zor duyduğum konuşmayı dinledim.

"Nereden vurduğunu gördünüz mü?" dedi biri. Elindeki telsizle konuşuyordu, bunu cızırdayan telsizin sesinden anlamıştım. Sesin geldiği yöne doğru sindim. Sesler duvardan geliyordu. Adam sindiğim duvarın diğer tarafindaydı.

"Gördüm," dedi bir seste."Çalıların arasından vurdu, tüfeğini ucunu son anda gördüm." Artık çalıların orada değildim, yere bıraktığım tüfeğimi bulabilirdi.

"Tamam, arka bahçeden dolan, çok sessiz ol." dedi duvarın arkasındaki adam. Size üzücü bir haberim var; artık orada değilim. Planlarınız boşuna yani. İyi tarafından bakıyorum, bir taşla iki kuş vuracaktım. " Ben de geliyorum çalıların oraya." dedi telsizden gelen bir ses daha. Pardon, üç kuş vuracaktım. Adamlar kendi sonlarını kendileri yazıyordu.

Elimdeki tabancayı kemerime geri sıkıştırdım ve bıçağımı çıkardım. Duvarın diğer tarafına, adamın yanına hızlıca geçtim ve elindeki telsizle uğraşan esmer adamın şakağına yumruğumu geçirip afallamasını sağladım. Adam neye uğradığına şaşırırken elimdeki bıçağı karnına sapladım ve çekip, çıkardım. Yazık, daha şaşırmasına bile zaman tanımadan öldürecektim.

Maskeli ÇehrelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin