Giresun~Bulancak
"Ula Göktuğ bi durda anlatayum da!'
Her zaman olduğu gibi yine nana'nın(anne'nin)evinde toplanmışlardı.
Şuanlık ana kadroda sadece Göktuğ ve ondan iki yaş büyük kuzeni Belçin vardı.Bahçede oturmuş bu sefer amcalarının anlatacağı hikayeyi bekliyorlardı.En azından bunu sadece Belçin bekliyordu.Çünkü amcası Mustafa,tarih öğretmeni olmasına rağmen yıllardır aynı hikayeyi anlatıp duruyordu ve bu Göktuğ için oldukça can sıkıcıydı.
Dişi Kurt Asena.
Ezberlemişti hikayeyi.Hatta utanmasa "Amca sen kalk ben anlatayım." diyecek derecedeydi.Bu yüzden sorun çıkartıyordu Göktuğ.
"Amca başka hikaye bilmiyor musun sen?"sinirlenmişti.
Mustafa amca derin bir nefes aldı ve yine -ona göre sakinlikle-cevap verdi.
"Baa bak beni dellendirmeyesun!Babana şikayet ederum yoksa senu."
Keşke babası şuan gelsede amcası ona şikayet etseydi.Lakin biraz zordu.Askerdi babası.Gurur duyuyordu bu durumdan.Zaten hep babasına özenirdi Göktuğ."Bende asker olacağım!"derdi annesine.Annesi karışmazdı ona.Zaten annesinin işi bu aralar başından aşkındı.Hamileydi annesi.Bir kardeşi olacaktı Göktuğ'un.
Denilene göre cinsiyeti kızmış.Fakat yinede bu güzel bebek haberine rağmen anne ve babasının etrafında kara bulutlar vardı.Bozuktu araları.Hemde bir isim yüzünden.
Babası Karadenizliydi.Annesi ise tam tersi Doğulu.Anlattıklarına göre babası görev yaptığı yerde aşık olmuş annesine.Yani Zelal'e.Doğulu olmasından kaynaklı hep sıkıntı çeksede kendini buraya alıştırmıştı.
İlk çocuk olan Göktuğ'un ismini babası Selçuk koymuştu.Zelal ise buna karışmamış kabul etmişti.Fakat ikinci çocuğunun ismini o koymak istiyordu.İsmi bile hazırdı.Hezal koyacaktı adını.Ceylan demekmiş anlamı.
Göktuğ'a hava hoştu,sonuçta bu işlerle uğraşan anne ve babasıydı.
"Göktuğ!"aşina olduğu sesi duyunca hemen oraya koştu.Annesi gelmişti.
Babası her zaman yanında olmayabilirdi fakat annesi buradaydı.Annesinin siyah saçlarını okşadı önce sonra da öptü o tutamları.Ardından sarıldı.Anne oğul böyle anlaşıyordu.
"Yenge benuda ağlatacaksunuz geçin bakayum içeri!"diyerek onları ayırdı amcası.
Annesi kıkırdadı.Sonrada Göktuğ'u kucaklamak için kollarını uzattı.Fakat hamileydi ve Göktuğ'u kaldırmak bebeğe zarar verebilirdi.Bu yüzden geri çekildi Zelal.Oğlunun elini tuttu ve kapıya doğru yürüdüler.
Tam kapıya gireceklerdi ki Belçin onları durdurdu.Zelal gülümsedi.
"Birşey mi oldu canım?"
Belçin ise gözleri dolu dolu onlara bakıyordu.Eliyle bahçenin içindeki dereyi gösterdi.Bu süre zarfınca konuşmadı.Konuşmuyordu Belçin.Doktorların dediğine göre bir sıkıntısı yoktu.Fakat bu kız bir türlü konuşmuyordu.Bu yüzden Göktuğ daha önce hiç onun sesini duyamadı.Oysaki çok merak ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YÜZBAŞININ KIZI
ChickLitGöktuğ Gündoğdu'nun tek bir hayali vardı. Asker olmak. Fakat çok istediği meslek yıllar önce bir kazada elinden alınmıştı.Yıllar sonra Tarih öğretmeni olan Göktuğ Gündoğdu tesadüf eseri Giresun'un en zengin adamının kızına aşık olur.Fakat Göktuğ'un...