Eve girdiğimde evde dün gördüğüm adam vardı annem ile oturmuş konuşuyorlardı bölmek istemedim ve arka bahçeye geçip oturdum bir süre sonra döndüm o adam anneme mi yaklaşıyordu koşarak kapıya gittim ve içeri girdim uzaklaştılar
— ben geldim anne
Rüya —hoş geldin oğlum salona gelirmisin sana söylemem gerekenler var
— peki
Ceketimi astım ve içeri girdim annemin yanına oturdum ve adamı boydan boya süzdüm
Rüya — oğlum hani ben sana dedim ya ben seni getirmeden önce evliydim diye
— evet anne
Rüya — şimdi o adam da senin baban sayılır çünkü sende onun soyadını taşıyorsun onu hiç görmedin biliyorum ama o kişi Salih ve karşında duran kişi
Adama tekrar baktım
— Salih gözüpek
Salih — oğlum
— neden annemi bıraktın !
Salih — zorundaydım
— ne zorunluluğu
Salih — her şey ters gitti bir şeyleri bari düzeltirim umuduyla gittim
Rüya — ve şu an iskender
Ona baktım
Rüya — burda olmamamız bir mucize ve bu terslikleri en aza indirebilecek
— ne tersliği
Salih — nasıl denir seni normalde ben bulmalıydım seni gelmeye ben ikna etmeli baban da ben olmalıydım annenle sonra tanışacaktın mavi ay ile önceden arkadaş olacaktın ama bir şeyler ters gitti bende bunları düzeltmek umuduyla geldim
— nasıl kafam karıştı baştan anlatın
Salih denen adam suyunu yudumladı
Salih — yani seni ben saraya götürmeye niyetle seni alacaktım bir kaza sonucu bu zaman gelecektik ve sen mavi ay ile arkadaş olacak bir çok şeyle baş edecektin ama meclisten kaçan bir düşmanın tüm zamanı değiştirdi hatta senin soyunun gitmemesi için ilerde evleneceğin kişiyi yok etti
— yani ben bir bozukluğun oluşumuyum
Rüya— sadece sen değil birçok kişi
— nasıl düzelteceğiz
Rüya —ihtimal yok hayatımızı burdan sonra raya sokacağız
— anladım ben odama çıksam
Salih — peki oğlum
Rüya — bu arada oğlum baban da artık bizimle yaşayacak
Kafa sallamakla yetindim ve odama çıktım her şey çok karışıktı bir bozukluk oldu ve ben düzeltmeliydim aynı zamanda düşmanlarımız da vardı sadece isimlerini bildiğimiz düşmanlar onlar zaman bozarlardı eminim ki bu bozuklukla da bir ilgileri vardı üzerimi değiştirdim aklıma Asya geldi kendime tokat attım neden gelsin ki aklıma kafamı sağa sola salladım ve uzandım zaten geç olduğu için yemek yemeden uyudum gece telefonuma gelen bildirimler ile uyandım telefonumu açtım saat 22.35 ti mesajlara girdim arda ve Sinan kavga ediyordu gülerek mesajlarını okudum ve biraz sonra telefonu sessize alıp uyudum sabah erkenden kalktım ve camdan dışarıyı izlemeye başladım Asya elinde bakkal poşetleri ile evlerine gidiyordu kulağında kulaklığı vardı gözden kaybolmasıyla kadar onu izledim
— ben ne yapıyorum ya ?
Kalkıp dolabıma ilerledim üzerimi değiştirdim kapı çaldı
—gir
Annem odaya girdi
Rüya — günaydın ,iskender sana bir paket var
—günaydın anne
Yatağa paketi bıraktı yanına gittim ve paketi açtım mavi aydan gelmişti üzerindedir fosforlu not kağıdına yazılmış bir not vardıBu günkü alıştırmaya bunlarla gel karşılaşmamız var
Asya
Rüya — Asya siyah ve kısa saçlı olan demi
— evet
Rüya —biliyorum hatta çok iyi tanıyorum
— bozukluk ?
Rüya —aynen o yüzden bi de bu gün baban bize taşınacak
— tamam
Rüya — oğlum eğer istemezsen seni anlarım
— senin hayatın anne karışamam
Rüya — anlayışlı prensim benim
Saçlarımı öptü ve odadan çıktı bende mavi atın kıyafetini giydim ve notu yatağımın başındaki komedinin çekmecesine koydum ve aynadan kendime baktım yakışmıştı kıyafetler mutfağa indim ve annemle baş başa yemeğimizi yedik ardından evden çıktım ve mavi ay kulübüne geldim
— günaydın
Sinan —günaydın forma yakılmış
— teşekkür ederim
Gülümsedim Asya yine gamzeme bakıyordu gözlerimi üzerinden çektim
Arda — pençeyi yerlere sürteceğiz
Kapı açıldı içeri babam olacak adam girdi
Salih — evet çocuklar günaydın
Asya — günaydın hocam
Salih — hazırmıyız pençeyi yenmeye
Elif — hiç olmadığımız kadar hocam
Salih — o zaman biraz daha bekleyeceksiniz
Asya /sinan — NE ,NEDEN?!
Salih— çünkü pençedeki 2 kişi yaralanmış bu yüzden alp oyunlarından önce yapmak sözü ile yarışmanızı erteledik
Asya — kimlere ne olmuş
Salih — Pelin ve bora ne olduğunu bilmiyorum
Asya — iyi olmuş
Salih — Asya ?!
Asya — tamam hocam
Salih — o zaman şimdi oturun size önemli bir şey anlatmamız gerek
Elif — anlatmanız gerek ? Biriyle ? Kiminle ?
Salih — iskender ile
Hepimiz yerleştik babam da arda ve benim arama oturdu
Salih — çocuklar ben size çok önceden bir okçunun hayatını anlattım hatırlayan var mı
Arda — hocam ben ben ben !,!
Salih — evet arda
Arda — Tozkoparan iskenderi anlattınız
Salih — evet çocuklar siz zaten zaman yolculuğumuzu da olduğunu biliyorsunuz şimdi sizin tanıdığınız takım arkadaşınız olan İskender'de
Herkes meraklı gözlerle bakıyordu
Salih — Tozkoparan iskender
Herkes — ne
Asya— nasıl , o nasıl bu zamanda
Salih — ilerde size anlatacağım ama onu rüya getirdi içeri annem girdi
Rüya — merhaba çocuklar
— anne
Rüya — oğlum
Güldü ve babamın yanına oturdu
Rüya — iskenderi bu zamana getirmemiz gerekiyordu hani sizin savaştığınız düşmanlarınız var ya
Sinan — evet
Rüya — onlarda size yardım etmeye getirdik
Elif — ama biz hallediyorduk ki
Rüya — ilerde daha zorlu düşmanlarınız olacak elifçim
Asya — ama onun burda olması büyük bir zaman bozukluğu olur
Salih — aslında nasıl desem siz böyle tanışmayacaktınız iskenderi rüya hoca değil ben getirecektim ama bir kaza sonucu sonra siz o zaman tanışacaktınız ama bir bozukluk oldu ve her şey alt üst oldu bizde bunu biraz düzeltmek amacıyla meclisten izin istedik onlarda izin verdiler ve bizde bunları yaptık ama bundan sonrası daha düzgün ilerleyecek ve daha zorlaşacak
Asya — bir çeşit zaman paradoksu farklı hayatlar ve yerler ama aynı insanlar
Salih — evet ve hani ben size evliyim demiştim ya
Arda — evet hocam
Salih — o kişi rüya hocanız ve İskender'de benim oğlum
Sinan — galiba anladım sizde bu yüzden bize lider seçtirmediniz çünkü liderimiz ve kaptanımız iskender olacak
Salih — evet Sinan Asya kadar olmasanda sende de var bir şeyler
Sinan — hocam ama ya
Herkes güldü ve annem yan odaya geçti bizde çalışmaya başladık ok atıyorduk Asya tozu çekti yanağına çok yaklaştırmıştı oku bıraktığında tozu yanağını çizdi ve ok tahtaya saplandı bize döndü
Sinan — oy benim deli kardeşim o kadar yakın tutma yüzüne
Asya sandalyeye oturdu Sinan ecza dolabından bant aldı ve yanağına yapıştırdı üzerine Buse kondurdu
Asya — ya Sinan yapma be yapışık
Güldüm ve ok atmaya devam ettik