Asya — ne olabilir ki
Cenk — ya acele edelim bunlar hiçbir şey anlam ifade etmiyor
Mete —Bir sembol bir görü tek bildiğim gölgenin taşın yerini bulduğu
Elif —Ya bize bir şey anlatmak istiyor çok açık değil mi
Ceren —Değil
Sinan — Bir yer olduğu belli belli ama neresi
Asya —Martı deniz bu yunus mu
Arda — Tabii ya taş herdekte
Ceren — hErdek ne alaka
Arda —Ne bileyim yazları giderdik oradan aklımda kalmış
Asya— Herdek değil ama deniz kenarında bir yer olduğu belli
— Burası İstanbul
Koşarak sınıftan çıktım
Bora —Nereye gidiyon
Mete — Bilmiyorum ama vaktimiz daralıyor
ASYADAN
İskender kütüphaneye girdi arkasından biz de koşarak kütüphaneye girdik en baştaki masaya oturdu ve araştırma yapmaya başladık
Ceren — Bize pek ihtiyaç yok gibi malum bazı arkadaşlarımız süper gücü var
İskender ters ters Ceren'e baktı ve mete Ceren'in kafasını kitabına doğru çevirdi
Mete — önüne bakman yeterli
Herkesi kitaplara bakmaya başladı pürdikkat araştırıyorum zaten
Elif — şuna da baksana
—Bakayım ama bir şey çıkmayacak gibime gelmiyor
İskender— Asya bir şey bulamadın mı
— Hayır şu anlık yok
Cenk — bu böyle olmayacak samanlıkta iğne aramak gibi bir şey bu İstanbul'da kaç tane tarih eser var tarihi yer var bulmamız imkansız ben gidiyorum yürüyün pençe
Mete — Cenk
Pençe uzaklaştı iskender kitabını bitirip başka bir kitabı aldı kitabın kapağına bakarken gözleri bizim üzerimize dolaştı ve yanımıza yaklaştı kitabı masaya bıraktı üzerinde İstanbul'un sembolleri yazıyordu sayfaları hızla karıştırmaya başladı bir sayfada durdu ve gözleri hepimizin gözlerine dolandı sayfayı okumaya başladıİskender — Ayasofya
Mete — koşun
Koşarak tozkoya bindi iskender arkadan geliyordu bacağı onu yavaşlatıyordu yanına yaklaştım ve sakat bacağından tarafa geçtim kolunu omzuma attım daha rahat yürümesini sagladim o da gelince sinan tozkoya binmesine yardım etti
İskender— sağ olun
— Önemli değil
Mete — hocam ilk taşın yerini bulduk biz oraya gidiyoruz akademi size emanet
Fikri — gözünüz arkada kalmasın çocuklar buralar bana emanet hadi çabuk gelin iskender evladım sen çok koşma hatta yürürken bile biri sana yardım etsin doktorlar pek dikkat etmese bile eminim ki bacağında çatlaklar var
İskender— ederim hocam merak etmeyin
Yola koyulduk Fikri hoca arkamızdan içtiği suyu döktü Ayasofya'nın girişine geldik
Mete — okları ve yayları burada bırakın çok dikkat çekersiniz
—Doğru burada bırakmalıyız
Okları arabanın içine bıraktık iskender yayını belinden sıkıca kavrıyordu
Sinan — iskender hadi bırak yayını çocuk gibi davranma
İskender oflayarak yayını bıraktı ve herkes arabadan indi Sinan İskender'in inmesine yardım etti beraber içeri girdik
İskender — arda ve Elif siz beraber duvarlara bakın mete ve Sinan siz ise kubbelere bakın biz de asiye ile etraf kolaçan edeceğiz
Mete— tamam hadi gidelim Sinan
İskender'in yanına gittim kolunu omzuma attı
İskender —bacağım açıyor yardım etsen sorun olur mu
—Ne sorunu gel buraya
Beraber etrafa bakınmaya başladık ama hiçbir iz yoktu kulakligimi bastırdım
—Acaba diyorum dışarıda olabilir mi taş
Mete —aslında olma ihtimali var sonuçta içerden kubbeleri göremeyiz
İskender— biz Asya'yla dışarı bakıyoruz siz de işinizi bitirip gelin
Arda —tamam
Kulaklığı bastırıp bağlantıyı kesti
İSKENDERDEN
dışarı çıktık as ya başına sardığı Eşarp'ı çıkardı veboynuna attı
Asya — iyisin değil mi bacağın acı mı yoksa durabiliriz ya da dinlenebiliriz ya da sen hiç gelmeyebilirsin biz hallederiz senin canından önemli değil
—Merak etme iyiyim devam edeyim şunu aramaya
Etrafa bakamıyorduk diğerleri de geldi karşıya baktım
—Bir işten de pençe çıkmasa şaşarım
Arda — pençe ne alaka iskender sen bacağını dal düşünce bu dal kafana da çarpmış olabilir mi
Hayır çarpmadı ardacığımOnlara ileriyi gösterdim
Sinan —hay sikeyim böyle işi
Elif — Sinan çok ayıp lütfen lütfen ama lütfen ağzını kapat ayıp ya
Sinan —tamam be
Boranın Yanına gittik ve
Elif —senin ne işin var burada
Bora —teyzemi ziyarete gelmiştim o sırada buraya da uğrayım dedim
Arda _yemezler gardaşım yemezler ne işin var da burada
Bora _bir işim yok ya gidin başımdan
Asya —hadi uğraşmayalım gidelim artık hem iskenderin yayı bir şeyler gösterir
Mete — Doğru hadi tozkoya
Tozkoya İlerledik iskender yayı eline aldı pusulanın gösterdiği yere doğru yürüdük bir sütünün yanına geldik
Arda— bir bu kadar da yerin dibinde vardır
— doğru yerin altı burasi bir hipodromdu pusula da yerin altını gösteriyor olmalı
Yayı sırtıma taktım ve asyaya dayanacakken yanlış anlamasından korktum ve metenin omzundan destek alarak alt kata indik Cenk ve Ceren bağlı şekildeydi
Cenk — iskender Mete Sinan koşun adam gitti
Bacağımı boşveri koşmaya başladım
Asya — iskender dur
Arkama bakmadan sargılı ayağım ile koştum ve adamı sahil kenarında yakaladım dövüp taşı elinden aldım ama taş toz oldu ardından diğer adamın peşinde koşarken suya yaklaşınca olduğum yerde kalakaldım diğerleri de yanıma geldi dizlerimin üzerine çöktüm