14 ) İlk Taş

72 11 1
                                    

Asya — ne olabilir ki

Cenk — ya acele edelim bunlar hiçbir şey anlam ifade etmiyor

Mete —Bir sembol bir görü tek bildiğim gölgenin taşın yerini bulduğu

Elif —Ya bize bir şey anlatmak istiyor çok açık değil mi

Ceren —Değil

Sinan — Bir yer olduğu belli belli ama neresi

Asya —Martı deniz bu yunus mu

Arda — Tabii ya taş herdekte

Ceren — hErdek ne alaka

Arda —Ne bileyim yazları giderdik oradan aklımda kalmış

Asya— Herdek değil ama deniz kenarında bir yer olduğu belli

— Burası İstanbul

Koşarak sınıftan çıktım

Bora —Nereye gidiyon

Mete — Bilmiyorum ama vaktimiz daralıyor

ASYADAN

İskender kütüphaneye girdi arkasından biz de koşarak kütüphaneye girdik en baştaki masaya oturdu ve araştırma yapmaya başladık

Ceren — Bize pek ihtiyaç yok gibi malum bazı arkadaşlarımız süper gücü var

İskender ters ters Ceren'e baktı ve mete Ceren'in kafasını kitabına doğru çevirdi

Mete — önüne bakman yeterli

Herkesi kitaplara bakmaya başladı pürdikkat araştırıyorum zaten

Elif — şuna da baksana

—Bakayım ama bir şey çıkmayacak  gibime gelmiyor

İskender— Asya bir şey bulamadın mı

— Hayır şu anlık yok

Cenk — bu böyle olmayacak samanlıkta iğne aramak gibi bir şey bu İstanbul'da kaç tane tarih eser var tarihi yer var bulmamız imkansız ben gidiyorum yürüyün  pençe

Mete — Cenk

Pençe uzaklaştı iskender kitabını bitirip başka bir kitabı aldı kitabın kapağına bakarken gözleri bizim üzerimize dolaştı ve yanımıza yaklaştı kitabı masaya bıraktı üzerinde İstanbul'un sembolleri yazıyordu sayfaları hızla karıştırmaya başladı bir sayfada durdu ve gözleri hepimizin gözlerine dolandı sayfayı okumaya başladı

İskender — Ayasofya

Mete — koşun

Koşarak tozkoya bindi iskender arkadan geliyordu bacağı onu yavaşlatıyordu yanına yaklaştım ve sakat bacağından tarafa geçtim kolunu omzuma attım daha rahat yürümesini sagladim o da gelince sinan tozkoya binmesine yardım etti

İskender—  sağ olun

— Önemli değil

Mete — hocam ilk taşın yerini bulduk biz oraya gidiyoruz akademi size emanet

Fikri — gözünüz arkada kalmasın çocuklar buralar bana emanet hadi çabuk gelin iskender evladım sen çok koşma hatta yürürken bile biri sana yardım etsin doktorlar pek dikkat etmese bile eminim ki bacağında çatlaklar var

İskender—  ederim hocam merak etmeyin

Yola koyulduk Fikri hoca arkamızdan içtiği suyu döktü Ayasofya'nın girişine geldik

Mete — okları ve yayları burada bırakın çok dikkat çekersiniz

—Doğru burada bırakmalıyız

Okları arabanın içine bıraktık iskender yayını belinden sıkıca kavrıyordu

Sinan — iskender hadi bırak yayını çocuk gibi davranma

İskender oflayarak yayını bıraktı ve herkes arabadan indi Sinan İskender'in inmesine yardım etti beraber içeri girdik

İskender — arda ve Elif siz beraber duvarlara bakın mete ve Sinan siz ise kubbelere bakın biz de asiye ile etraf kolaçan edeceğiz

Mete— tamam hadi gidelim Sinan

İskender'in yanına gittim kolunu omzuma attı

İskender —bacağım açıyor  yardım etsen sorun olur mu

—Ne sorunu gel buraya

Beraber etrafa bakınmaya başladık ama hiçbir iz yoktu kulakligimi bastırdım

—Acaba diyorum dışarıda olabilir mi taş

Mete —aslında olma ihtimali var sonuçta içerden kubbeleri göremeyiz

İskender— biz Asya'yla dışarı bakıyoruz siz de işinizi bitirip gelin

Arda —tamam

Kulaklığı bastırıp bağlantıyı kesti

İSKENDERDEN

dışarı çıktık as ya başına sardığı Eşarp'ı çıkardı veboynuna attı

Asya — iyisin değil mi bacağın acı mı yoksa durabiliriz ya da dinlenebiliriz ya da sen hiç gelmeyebilirsin biz hallederiz senin canından önemli değil

—Merak etme iyiyim devam edeyim şunu aramaya

Etrafa bakamıyorduk diğerleri de geldi karşıya baktım

—Bir işten de pençe çıkmasa şaşarım

Arda — pençe ne alaka iskender sen bacağını dal düşünce bu dal kafana da çarpmış olabilir mi
Hayır çarpmadı ardacığım

Onlara ileriyi gösterdim

Sinan —hay sikeyim böyle işi

Elif — Sinan çok ayıp lütfen lütfen ama lütfen ağzını kapat ayıp ya

Sinan —tamam be

Boranın Yanına gittik ve

Elif —senin ne işin var burada

Bora —teyzemi ziyarete gelmiştim o sırada buraya da uğrayım dedim

Arda _yemezler gardaşım yemezler ne işin var da burada

Bora _bir işim yok ya gidin başımdan

Asya —hadi uğraşmayalım gidelim artık hem iskenderin yayı bir şeyler gösterir

Mete — Doğru hadi tozkoya

Tozkoya İlerledik iskender yayı eline aldı pusulanın gösterdiği yere doğru yürüdük bir sütünün yanına geldik

Arda— bir bu kadar da yerin dibinde vardır

— doğru yerin altı burasi bir hipodromdu pusula da yerin altını gösteriyor olmalı 

Yayı sırtıma taktım ve asyaya dayanacakken yanlış anlamasından korktum ve metenin omzundan destek alarak alt kata indik Cenk ve Ceren bağlı şekildeydi

Cenk — iskender Mete Sinan koşun adam gitti

Bacağımı boşveri koşmaya başladım

Asya — iskender dur

Arkama bakmadan sargılı ayağım ile koştum ve  adamı sahil kenarında yakaladım dövüp taşı elinden aldım ama taş toz oldu ardından diğer adamın peşinde koşarken suya yaklaşınca olduğum yerde kalakaldım diğerleri de yanıma geldi dizlerimin üzerine çöktüm

FARKLI EVRENLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin