sadece / hector fort x marc guiu

five

Pablo ben yazdıktan 2 saat sonra sonunda gelmişti. Ona olanlardan bahsetmek istiyordum çünkü Hector'u benden daha iyi tanıyordu bu yüzden olanlar ile ilgili doğru yorumlar yapacağını düşünmüştüm.

"Umarım terli terli geldiğime değecek bir şey için çağırmışsındır yoksa saçımı üstündeki tişörtle kurutacağım."

"Öncelikle iğrençleşme ve ikinci olarak da sana danışmam gereken bir durum var."

"Anlat bakalım dinliyorum."

Dün yaşanan her şeyi detay atlamayarak anlatmıştım en son notu ona göstermiş ve bir şey demesi için beklemeye başlamıştım.

"Açıkçası şaşırdım. Hector sert bir çocuktur, kızlarla neredeyse hiç konuşmaz hatta konuşmaya çalışan biri olursa görmezden gelir uzaklaşır. Sadece yakınlarına gösterdiği bir yanını sana gösteriyor olması ondan bekleyeceğim bir şey değil. Ya ayarları bozulmuş ya da cidden senden çok hoşlanıyor olmalı."

"Dün yemekten önce Marc hakkında ne kadar çok düşündüm ve yıprattım kendimi biliyorsun. Ama Hector ile olduğum vakit boyunca Marc bir sefer bile aklıma gelmedi biliyor musun. Uzun zamandır bu kadar mutlu geçirdiğim bir zaman hatırlamıyorum Pablo."

"Marc'ı bu saatten sonra düşünmen sadece gelecekte yaşayacaklarını engelleyecektir. Unut onu. Hector'a odaklan. Seni ne mutlu ediyorsa ona doğru gitmelisin."

"Hector'a yazsam mı?"

"Yaz hadi ben de duşa gireyim lütfen. İğrenç hissediyorum."

"Gir hadi var eşyaların zaten."

Pablo gittikten sonra telefonu elime aldım ve Hector ile olan sohbete girdim. Bomboştu tabiki de daha önce hiç yazışmamıştık. 

"Nasılsın?"

Göndermiştim. Çok mu saçma olmuştu? Evet saçma olmuştu. Nasılsın ne Defne salak mısın ya?

"Aslında kapının önündeyim."

Nasıl yani, buraya mı gelmişti?

Koşup kapının önünde durup bir kaç saniye kendimi hazırladım ardından kapıyı açtım.

"Çok emrivaki oldu biliyorum ama yarın akşam maçımız var ve gelip izlemeni çok isterim. Bunu yazarak da söyleyebilirdim onu da biliyorum ama seni görmek de istedim o yüzden buraya geldim."

Tek solukta konuşmuştu ve şu an o kadar tatlıydı ki gülmeden edemedim.

"Orada olacağım. Ayrıca istediğin zaman buraya gelebilirsin bu kadar gerilmene gerek yok. "

"Öyle dersen her gün beni kapında bulursun."

"Hiç şikayet edeceğimi düşünmüyorum."

Dediğim onun yüzünü güldürmüştü. Bir süre sessizce birbirimize baktık sadece. Bakışmamızı bozan ise Pablo'nun sesi olmuştu.

"İkide iki gidiyosun Hector. Gel taşın sen direkt yorma hiç kendini git gel ile."

"Çok konuşma da yürü yarın maç var git evine uyu,  kızı da rahat bırak da kafa dinlesin." 

Pablo yanımdan geçip kapıdan çıkarken yanağıma kısa bir öpücük kondurmuştu.

"Görüşürüz yengecik."

Utançtan ölmek üzereydim.

"Kusuruna bakma sen onun ben yolda aklını başına toplattırırım. İyi geceler, yarın görüşürüz."

"İyi geceler"

Pablo'nun anlatımıyla

Hector'un uzun süredir Defne'ye olan ilgisini biliyordum. İkisine de bu kadar ima yapma sebebim de buydu zaten. Defne gerçekten mutlu olmayı hak ediyordu ve Hector'un da bu mutluluğu Defne'ye sağlayacağını biliyordum. Marc'ın aksine.

"Artık bence ona duygularından bahsedebilirsin. Marc'ı düşündüğünü sanmıyorum."

İkisine de birbiri hakkında dediklerinden bahsedemiyordum. İkisi de bana güvenip bir şeyler anlatıyordu ve gidip bunları anlatmanın doğru olduğunu düşünmüyordum.

"Daha zamana ihtiyacı olduğunu düşünüyorum."

"Sen bilirsin, ben karışmıyorum. Ama Defne şu an mutlu Hector. Sen mutlu ediyorsun onu. Haberin olsun."

Defne'nin anlatımıyla

Futbol çocukluğumdan beri gerçekten izlediğimde keyif aldığım tek spordu. Çocukken voleybol oynuyordum ancak onun bile açıp maçlarını izlemiyorken futbolda tuttuğum takımların maçlarını hiç kaçırmıyordum.

Hector'u futbol oynarken izleyecek olma düşüncesi beni heyecanlandırırken bir yandan da Marc'ı görecek olmanın huzursuzluğunu yaşıyordum ama Hector beni davet etmişti ve ben onu izlemeye gidecektim.

Gardırobuma gidip maçta ne giysem diye bakmaya başladım. Geçen sene doğum günümde Pablo bana bir Barcelona forması hediye etmişti. Tabi ki kendi forma numarası ve adı ileydi. Formayı dolaptan çıkarıp yatağın üstüne attım ve altına da mavi kotu bir şort bulup onu da formanın yanına koydum. Gayet yeterliydi.

Giyeceğim kıyafetleri astıktan sonra yatağa geçmiş ve telefonda gezinmeye başlamıştım ki ekranın yukarısında bir bildirim belirdi.

Marcguiu9: Yarın maçtan önce evine geleceğim seninle konuşmak istiyorum. Lütfen evde kal ve beni bekle.