seven

111 9 1
                                    



Hector'un beni öpmesinin üstünden 1 hafta geçmişti. Çok fazla karşılaşamamış bu sebeple de bu konu hakkında konuşamamıştık. Antrenmanları oldukça sıkılaşmıştı ve çok yoruluyorlardı, ben de dinleneceği zamanı benimle geçirmesini istemiyordum. Kırmızı kart olayı zaten oldukça moralini bozmuştu bu yüzden antrenmanların ona iyi geleceğini düşünüyordum geri kalan vaktini de dinlenerek geçirmeli öbür antrenmanına hazır olmalıydı.

Öbür yandan da Marc'ın yaptığı haraket magazinlerde yanlış haberler çıkmasına sebep olmuştu ve bu yüzden takımın olduğu yerlerde çok bulunmak istemiyordum. Zaten herkes çıkan haberlere inanıyordu ellerine daha çok malzeme vermek istemiyordum.

Yatağımda uzanıp mesaj kutuma doluşan Barcelona taraftarlarının mesajlarına göz gezdiriyordum. Üstten gelen bildirimi gördüğümde istemsiz bir gülümseme belirdi yüzümde. Yazan Hector'du.

"Güzelim!"

"Tüm hafta boyunca yazamadım çok üzgünüm. Antrenmanlardan sonra ölü gibi olduğumdan eve gidip direkt uyuyordum."

"Eğer yarın müsaitsen antrenmanım yok."

"Buluşmak ister misin?"

Hiç beklemeden cevap yazdım.

"Tabi ki isterim! Ama dışarıda olmasa olur mu?"

Cevabın gelmesi uzun sürmemişti.

"Yarın 12'de seni evden alırım."

"Bu sefer de sen bende kalırsın."

"Olur mu?"

Birazcık heyecanlanmış olabilirdim.

"Yarın görüşürüz o zaman :)"

"Anlaştık:)"

Konuşmamızın bitmesiyle kapımın çalması bir olmuştu. Bu saatte kim gelmiş olabilirdi ki? Ah, tabi ki Pablo ,başka kim olacak.

"Gelmeden bi haber -"

Marc neden kapımdaydı?

"Verebilirdim. Vermemeyi tercih ettim diyelim." diyip sormadan içeri girdiğinde sinirlenmiştim. Camın önüne gidip açık pencereden dışarıya bakmaya başladığında yanına gittim ve tam karşısında durdum.

"Yaptığın şey sadece saçma olmaktan çıktı Marc. Rahatsız edici olmaya başladı."

"Sen de beni affetmek konusunda bu kadar inatçı olmamalısın bence. İnternetteki yazıları görüyor musun? Herkes bizi çok yakıştırıyor."

"Bahsettiğin kişilerin ne düşündüğü umrumda değil. Ben yıllarca nelere sabrettim ,direndim bilmiyorlar. Emin ol bilseler o yazdıklarının hiçbirini yazmamış olurlardı."

"Seni seviyorum ben ve sen de beni seviyorsun. Yıllarca sevdiğin birini bu kadar kolay bir şekilde bir anda bırakamazsın. İnkar edip durma artık."

Haksızdı. Fazlasıyla haksızdı. Kolay olduğu falan yoktu.

"Lütfen evimden çık git."

"Vazgeçmeyeceğimi biliyorsun değil mi? Sen beni hala sevdiğini fark edeceksin ve ben sana fark etmende yardım edeceğim." dedi kararlı ve umut dolu bir ses tonu ile.

"Böyle biri olduğunu bilseydim seni en başından sevmezdim."

Gözlerimi dolduran yaşları tutmakta zorlanıyordum. Yıllarca sevdiğim insanın bu kadar değişmiş olması beni derinden üzmüştü. Yıllarımı boşa harcadığımı hissediyordum. Marc ile yaşadığım güzel anılar gözümün önünden geçiyordu. Ne zaman bu kadar değişmişti? Bilmiyordum ama bu değişimi fark etmek gözlerimi doldurmak için yeterliydi. Daha fazla uzatırsa kendimi tutamayacaktım. Onun önünde ağlamak istemiyordum.

Marc'ın yüzü gözlerimin dolduğunu gördüğünde yumuşamıştı. Bir an bile olsa eski Marc karşımdaymış gibi hissetmiştim.

"Biraz daha konuşursak ağlayacaksın biliyorum. Ağlamanı istemiyorum o yüzden gideceğim." Yavaşça ellerimi tuttuğunda önce ellerimize baktım ardından bakışlarımı yüzüne geri çıkarttım. "Defne ben kötü biri değilim, sadece kaybettiğim şansı geri kazanmaya çalışıyorum. Bunu bil tamam mı? İyi geceler." 

Marc'In çıkması ve kapının kapanmasıyla kendimi yere bıraktım. Marc'ın her dakika karşıma çıkıyor olması ve bu kadar çabalıyor olması kafamı karıştırıyordu. Onun yüzünden düşüncelere dalıp duruyordum ve bu beni çok yoruyordu. Yıllardır olduğu gibi.

Telefonu elime alıp Hector'un adını aramalar kısmından bulup aradım. Kısa bir süre sonra telefon açıldığında ise onun konuşmasını beklemeden konuşmaya başladım.

"Yarını iptal etmem gerekiyor üzgünüm. Bir kaç gün dinlenmek istiyorum."

Karşı taraftan bir süre ses gelmedi.

"Bir şey mi oldu?"

"İyi geceler." Telefonu kapattım. Anlatmaya başlasaydım ağlardım. Ağlarsam o merak ederdi ama onunla Marc hakkında konuşamazdım.  Aynı takımdalardı ve şu an bile ister istemez ikisi arasında bir gerginliğe sebep oluyordum ve eğer Hector bunu bilirse aralarının iyice bozulacağını biliyordum ve bu bulunduğu durumda ona hiç iyi gelmezdi.

Hector'dan gelen mesajları görmezden gelmeye çalışarak telefonu uçak moduna aldım. Ne zaman bir şeyler ters gitse, moralimi bozsa uyurdum. Düşünüp kendimi üzmektense uyumayı tercih ederdim ve saatlerce, bazen tüm gün yataktan çıkmaz yaşadıklarımı düşünmemek için uyur dururdum. 

Ama bu sefer ne kadar çabalasam da kendimi uykunun kollarına teslim edemiyordum. Hector'u , nasıl olduğunu, ne yaptığını... Onu bu şekilde bırakıp uyumak ona haksızlık gibi geliyordu ama onunla konuşmak her şeyi daha da kötüleştirecekti biliyordum.

Marc ile çocukluklarından beri arkadaşlardı ve ben hayatlarına girdiğimden beri eskisi gibi yakın olmadıklarından bahsedip duruyolardı. Tabiki bunun sebebinin ben olduğumu söylemiyorlardı ama bendim şu an bunun farkındaydım.

Belki de tek çözüm yolu vardı.

Gitmeliydim.


 Hikayenin biraz okunmasını bekliyordum ve tatilden dolayı çok yazacak vakit bulamamıştım. Beklediğiniz için teşekkür ederim. Umarım gidişatını beğeniyorsunuzdur:)

sadece / hector fort x marc guiuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin