Bölüm 1

123 10 2
                                    

lütfen yorum atmayı unutmayın yorumlarınızı okumak beni çok mutlu ediyor ve yazma konusundaki isteğim artıyor ♡♡

bazı yazım yanlışlarının (en kısa zamanda düzelteceğim) ve ingilizce kelimelerin farkındayım bu hikayeyi aynı zamanda ingilizce bir şekilde başka bir platformda daha paylaştığım için ingilizce kelimeler var.


✯⁓✯

Yıldızlar gökyüzünde parlıyordu. Koyu lacivert ve mor renkleri ahenkle birbirine karışıyordu, yıldızlarda ahengin içinde elmas gibi parlıyorlardı. Dolunaydı. Beomgyu evinin terasından gökyüzünü izliyordu. Derin bir nefes aldı. İçindeki sıkıntıları nefesiyle beraber dışarıya vermek istiyordu. Nefesini bıraktı ama hala sıkıntıları göğsünün tam ortasındaydı. Bir yere gitmiyorlardı sadece onu yiyip bitiriyorlardı.

Beomgyu yüzünü tekrar gökyüzüne çevirdi. Bir yıldız kaydı. Gözlerini kapattı ve yıldız olmayı diledi. Sonsuz büyüklükteki evrende küçük bir yıldız olmayı diledi. Işığıyla başkalarını aydınlatmasına gerek yoktu sadece kendi başına olduğu yerde parlaması onun için yeterliydi. Gözlerini açtı ve içkisinden bir yudum aldı.

Yarın finans ekibiyle önemli bir toplantısı vardı. Toplantının nasıl geçeceği hakkında fikirleri vardı. Şirketin durumunun iyi olmadığı açıkça ortadaydı. Her geçen gün hisse kaybetmeye devam ediyorlardı. Her hafta acil toplantı düzenleniyordu. Yarın olacak olan toplantıda bunlardan biriydi. Beomgyu adı kadar emindi. Her hafta aynı şeyleri dinlemekten sıkılmıştı. Abisinin bıraktığı hasarı toparlamak çok zordu. Artık imkansız gibi geliyordu.

Iç çekti ve oturduğu yerden kalktı. Yatak odasına doğru giderken bardağındaki içkiden son yudumunu aldı. Sadece uyumak ve yoğun hayatına bir süreliğine ara vermek istiyordu. Gömleğinin düğmelerini açtı ve yere fırlattı. Aynı işlemi pantolonuna da uyguladıktan sonra kendini yumuşak yatağına attı. Gözlerini kapatıp uyumayı diledi ama ne yazık ki düşünceleri onu yalnız bırakmıyordu. Yarınki olacak olan toplantı yapması gereken işler, alması gereken kararlar onu rahat bırakmıyordu. Vücudunda ağrılar hissediyordu. Narin omega vücudu bu tempoya alışmayı reddediyordu.

Birkaç ay önce hayatı çok sakindi. Arkadaşları ile gezmek alışveriş yapmak sinemaya gitmek gibi eğlenceli aktiviteler yaparak gününü stressiz bir şekilde sürdürüyordu. Üniversiteyi yeni bitirmişti ve doya doya hayatını yaşamak istiyordu. Partilere gitmek istediği kadar eğlenmek istiyordu. Mutluydu. Istediği her şeyi ve herkesi çok kolay bir şekilde elde edebiliyordu. Sadece tatlı bir şekilde gülümseyerek tüm kampüsteki alfaları kendine hayran bırakıyordu. Kokusu ile herkesi etkiliyordu. Omegalar bile hayran hayran ona bakıyordu.

Şimdi ise aynaya bakmaktan korkuyordu. Üzerine yüklenen sorumluklar onu yavaş yavaş alt ediyordu. Göz altlarını kapatmak için kaç kat kapatıcı sürdüğünü hesaplayamıyordu. Çok hızlı kilo verdiğinden dolayı yüzü çökmüştü. Kendisini yaşayan bir ölü gibi hissediyordu. Kokusu artık eskisi gibi tatlı değildi yanından geçen insanlar yüzüne acıyarak bakıyordu.

Ama pes etmeyecekti. Pes edemezdi. Babasının emanet ettiği yıllarını verdiği şirkete sahip çıkacaktı. Herkes bırakmasını bekliyordu ama bırakmayacaktı savaşmaya devam edecekti. Babasının emeklerine sahip çıkacaktı. Omega olduğu için insanlar yapamayacağını şirket yönetmeye uygun olmadığını söylüyorlardı. Sadece söylemekle kalmayıp bunu ona yaşatmaya çalışıyorlardı. Şirketteki bazı alfalar ilk başladığı zamanlar onu küçümseyerek onun üzerinde baskı kurmaya çalıştılar, ona önemsiz bir nesneymiş gibi davrandılar.

Bu tür davranışlar toplum içinde yaygın olan davranışlardı. Alfalar biyolojik olarak kendilerini daha güçlü olduklarını iddia ederek omegaları tarih boyunca ezmişlerdi. Omegaları sadece üremeye yarayan cinsel objeler gibi davranıyorlardı. Beomgyu bu tür düşüncelerden ve davranışlardan her zaman nefret etmişti. Omegaların istedikleri zaman her şeyi yapmakta özgür olması gerektiği savunuyordu. Omegalara sadece cinsel obje gibi gören bazı alfalar ne kadar aşağılık ve aptal olduklarını kanıtlıyorlardı. Ikinci cinsiyetleri dışında omegalarında bir hayatı vardı. Omegalarında ruhları vardı. Dünyaya sadece üremek için gelmemişlerdi.

Gözlerindeki Evren  | TaeGyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin