Gözlerindeki Evren | TaeGyu

17.Bölüm

3,5 k kelime yazmısım ama ne yazmısımmm🤭
Yorum ve oy atmayı unutmayın 😽

Taehyun Yeonjun’dan aldığı çağrı üzerine aceleyle ofisinden çıkıp Kai’nin masasına geldi.

“Acil çıkmam lazım. Günün geri kalan programını boşalt.” 

“Saçmalama iki saat sonra Finans Departmanı ile çok önemli bir toplantın var.” dedi Kai kaşlarını çatarak.

“O zaman toplantıyı ertele, iptal et bir şey yap. Çıkmam lazım.” 

“Bunu yapamam aylık gelir raporlarını inceleyip Choi Jewelry ile yolumuza nasıl devam etmemiz gerektiğine karar vermen lazım. İmza yetkini kullanmalıyız. Bundan önemli ne olabilir?” 

“Sekreterim değil misin? Programımı boşalt diyorsam boşalt.” dedi Taehyun sinirli bir şekilde arkasına bile bakmadan asansöre bindi.

Şu anda gerçekten çok önemli ve acele etmesi gereken bir işi vardı. Yeonjun Taehyun’u arayıp hemen oraya gitmesi gerektiğini, Beomgyu’nun ilk defa kızgınlığa girdiğini ve durmadan ağladığını söylemişti.

Sorun sadece bu da değildi öğleden önce yaşanan çiçek olayından sonra Taehyun Beomgyu’nun bakışlarında gördüğü korkuyu unutamıyordu. O gittikten sonra bile aklı Beomgyu’da kalmış işine odaklanmayı başaramamıştı.

✯⁓✯

“Sakin ol. Geçecek az kaldı.” dedi Yeonjun Beomgyu’nun alnındaki terleri silerek.

Genç omega yatağında uzanırken göğsüne bastırdığı tişörtü koklayarak kendini sakinleştirmeye çalışıyordu. Yeonjun’un önerisi ile alfanın kıyafetlerini yanına almış yatağında kendisine küçük ama sıcak bir yuva oluşturmuştu. Yuva onu kısmen sakinleştirse de alfanın kokusunu yeterince alabilmesine yardımcı olmuyordu.

Kasıklarındaki biriken sıcaklık daha da fazla artmaya başladığında bakışları önündeki şişliğe döndü. Sertleşmiş aletinden gelen sızı yüzünden inledi. Sızı o kadar kuvvetliydi ki patlayacakmış gibi hissediyordu. Bacaklarından akan sıvıyı hissedince gözlerini yumup sakinleşmeyi denedi ama işe yaramadı. Artık dayanılmaz bir duruma dönüşmüştü ve kendini rahatlatmaya çok ihtiyacı vardı.

“Hyung odadan çıkar mısın?” dedi Beomgyu inleyerek.

Yeonjun durumu anladığı için başını sallayıp odadan çıktı. Yeonjun odadan çıkar çıkmaz Beomgyu üzerindeki tüm kumaş kıyafetleri parçalamak istermişçesine çıkarttı ve yere attı. Yatağın üzerindeki tişörtlerden birini alıp üzerine geçirdi. Alfanın ferah kokusunu içine çekip elini aletine attı. Ucundaki ön boşalmayı boyuna sürüp elini ileri geri oynatmaya başladı.

Kaç dakika boyunca böyle devam ettiğini bilmiyordu ama işe yaramıyordu. Acıyla inleyip Taehyun’un yatağından getirdiği yastığı bacakları arasına koyup oturdu. Elini arkaya atarak iki parmağını beklemeden içeri ittirdi, o kadar ıslanmıştı ki parmakları hiç zorlanmadan içeri kaydı. Parmaklarını hareket ettirmeye başlayıp hızlandı. Yeterli değil di beklemeden üçüncü parmağı ekledi. Acıyla inledi asla istediği o noktayı bulamıyordu. Nefes nefese bir şekilde ağlamaya başladı.

Her ne kadar uğraşsa da olmuyordu kendini rahatlatmayı başaramıyordu. Vücudunu ele geçiren ateş yüzünden alnından terler akıyor göğsü durmadan inip kalkıyordu. Kasıklarında hissettiği sıcaklıkla titredi. Kendini altındaki alfa kokan yastığa sürmeye başlayarak inledi. Artık kızarmaya başlayan penisi altındaki yumuşak kumaşla sürtünmesiyle inledi ve hızlandı. Hem kalçalarını hem de penisinin alfanın yastığını sürtmeye devam ederken kapı açıldı.