Bölüm 3

50 7 3
                                    

Yeonjun evden çıkıp kapıyı kilitledi. Soobin ile öğle yemeğinde buluşmayı planlıyorlardı. Asansöre bindi ve zemin katı tuşladı. Asansör durunca indi ve apartmanın çıkış kapısının önünde Soobin'in arabasıyla gelmesini beklemeye başladı. Rüzgar siyah saçlarını dağıtıyordu. Eliyle saçlarını düzelttiği sırada Soobin'in arabası önünde durdu.

Yeonjun arabaya bindi ve Soobin'e kollarını sıkıca doladı. Alfa bu ani hareket karşısında gülümsedi ve kollarını omeganın ince beline doladı. Yeonjun geri çekilip alfanın dudaklarına sıcak bir öpücük kondurdu. "Seni çoook özledim." dedi cıvıldayarak.

Soobin Yeonjun'un bu yapışkan haline güldü. "Bu sabah beraberdik hatta dün akşam hatta önceki günlerde." dedi Soobin alaylı bir tavırla. Omegayı sinirlendirmek çok hoşuna gidiyordu.

Omega dudaklarını büzdü ve "Seninle yaşıyor olmam seni göremediğim zamanlarda seni özlemeyeceğim anlamına gelmez." dedi.

"Haklısın bebeğim. Güzel yüzünü asma. Biliyorsun çalışmam gerek. Son zamanlarda çok meşgulum." dedi Soobin omeganın yanaklarını sıkarak.

"Keşke işin yerine benimle meşgul olsaydın. Eminimki seni işin seni tatmin ettiğinden daha çok tatmin edebilirim." dedi Yeonjun yaramaz bir sırıtışla.

"Bu konuşmanın nereye gidebileceğini çok iyi biliyorum ama öğleden sonra şirkette katılmam gereken önemli bir toplantı var. Seninle eve çıkıp konuşmanın devamını harekete geçirmeyi çok isterdim ama lanet olsun ki o kadar vaktim yok." dedi Soobin çaresiz bir şekilde.

"Şükürler olsun ki geceleri çalışmıyorsun."dedi Yeonjun imalı bir şekilde.

Soobin güldü ve arabayı gidecekleri yere doğru sürmeye başladı. Deniz ürünlü yemekler yapan yerel bir mekan seçmişti. Omegasının bayılacağını düşündüğü bir manzarası vardı. Soobin Yeonjun'a döndü ve yan profilini inceledi. Gerçek olamayacak kadar güzeldi. Düşünceli bakışlar ile telefona bakarkan kaşlarını çatıp dudaklarını büzmesi çok tatlıydı. Kokusu gibi.

Tama o sırada Yeonjun'a bir telefon çağrısı geldi. Yeonjun arayanın kim olduğunu görünce telefonu hemen açtı. "Beomgyu?" dedi sakince. Sonra bir anda telaşlandı ve "Tamam sakin ol elimden geldiğince hızlı yanına gelmeye çalışacağım." dedi ve telefonu kapattı.

Soobin endişeli bir şekilde sordu "Neler oluyor?".

Yeonjun'un kokusu anında değişmişti omega streslenmişti. "Beomgyu aradı ağlıyordu. Yardımıma ihtiyacı var Soobin. Lütfen beni ona götür. Söz veriyorum akşam yemeğinde sana güzel yemekler yapmaya çalışacağım ama şu an Beomgyu'nun bana ihtiyacı var." dedi omega yalvaran gözlerle.

Soobin başını salladı. "Beraber gidelim Beomgyu benim de arkadaşım. Zor zamanlardan geçiyor belki onun yanında olduğumu bilmesi onu rahatlanır." dedi Soobin ve direksiyonu çevirerek Beomgyu'nun şirketine doğru arabayı sürmeye başladı.

Yeonjun Soobin'e baktı ve bir kez daha alfasına ne kadar aşık olduğunu hatırladı. Çoğu alfa gibi kaba ve umursamaz değildi. Duygularını ifade ederken utansa bile dile getiriyordu. Düşünceli ve nazikti.

"Teşekkkür ederim Soobin. Sen benim için gönderilmiş en iyi hediyesin."dedi Yeonjun.

Soobin elini vitesden çekti ve Yeonjun'un elini avucuna alıp elinin üstünü nazikçe öptü. Yeonjun bu hareket karşısında kalbinin göğsünden fırlayacağını düşündü. Yanaklarının kızardığını hissedebiliyordu. Bu alfa her seferinde onu mahvetmeyi başarabiliyordu.

"Peki ya öğle yemeğin? Öğleden sonra önemli bir toplantın olduğunu söyledin aç bir şekilde toplantıya gitmene izin veremem." dedi omega düşünceli bir şekilde.

Gözlerindeki Evren  | TaeGyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin