Bölüm 15

86 12 66
                                    

bana sadık olan iki okuyucuma çoook teşekkür ediyorum ve sizi seviyorumm❤❤


Otel odasının büyük penceresinden sabah güneşinin ışıkları süzülüyordu, Beomgyu gözlerini açtığı anda kıstı. Gözlerinin ışığa alışmasını bekledi. Gözlerini yavaşça açıp etrafına baktığında pencereden otel odasına düşen ışık huzmelerini gördü.

Bilinci yavaş yavaş yerine gelirken saatin kaç olduğuna bakmak için komodinin üzerindeki telefonuna uzandığında vücudunun alt tarafından gelen acıyla inledi. Üzerindeki beyaz örtüyü kaldırıp vücuduna baktığında gördüğü izlerle zihni bulanmaya başladı. Zihnini bulandıran olayları netleştirdiğinde gözleri kocaman açıldı ve omzunun üzerinden sağ tarafa baktı. Yatak boştu. Taehyun gitmişti.

Beomgyu yatakta oturur pozisyona geçmeye çalıştığında hissettiği acıdan dolayı yüzü buruştu. Üzerindeki örtüyü açtığında vücudunun temiz olmasına şaşırdı, dün akşam kendini temizlediğine dair herhangi bir şey hatırlamıyordu.

Göğsünün bazı bölgelerinde bulunan kızarıklıkları ve diş izlerine dokunduğunda fazla bir acı hissetmedi. Gözleri belinin etrafındaki parmak izi şeklindeki kızarıklara indiğinde zihnine dolan anılarla yanaklarının kızarmasına engel olamadı. Anlaşılan Taehyun ona karşı biraz sert davranmıştı.

Dün gece şaraptan dolayı gelen cesaret ile kendine hakim olamamıştı ama bundan dolayı pişmanlık duymuyordu. Yaşadığı zevk gerçekten paha biçilemezdi.

Beomgyu daha fazla düşünmeyi bırakıp ayağa kalmayı denediğinde omurgasından gelen sızıyla inleyip tekrardan yatağa oturdu. Muhtemelen ilk seferi olduğu için bu kadar acı çektiğini düşündü. Ama bu acı gerçekten kaldırılabilecek bir acı değildi vücudunun alt tarafı gerçekten onu öldürüyordu.

Beomgyu acının her geçen saniye arttığını hissediyordu. Gözlerine dolan yaşlarla olduğu yerde oturmaya devam etti. Yalnızdı ve acı çekiyordu. Beomgyu yatağın sağ tarafındaki boşluğa bakıp ağlamaya başladı. Taehyun onu acı içinde yalnız bırakmıştı.

Kendini çok savunmasız ve güçsüz hissediyordu. Başka insanlara muhtaç olmaktan nefret ediyordu ama şu an gerçekten ilgiye ve şefkate ihtiyacı vardı. Vücudundaki ağrı tüm gerçekleri yüzüne vuruyordu dün akşam sadece kullanılmıştı ve şimdi bu sabah yalnız bir şekilde uyanıyordu. Yaşamaktan çok korktuğu şey başına gelmişti. Bir alfanın onu cinsel istekleri için kullanıp atmasına izin vermişti.

Beomgyu ağlamaya devam ederken hıçkırıkları artmaya başladı. Üşüdüğünü hissettiğinde yataktaki temiz örtüyü karnına kadar çekti ve ağlamaya devam etti. Kalbi sızlıyordu, sanki dokunsalar parçalara ayrılacak gibi hissediyordu.

Otel kapısının açıldığını duyduğunda örtüyü elleri arasına sıktı ve örtüyü yüzüne kadar çekti. Burnunu çekip örtüyü yüzünün önünden yavaşça indirirken gelenin kim olduğuna bakmak istedi ama gözlerinden akan yaşlardan dolayı görüş alanı bulanıktı. Görüş alanı yavaşça netleşirken Taehyun'un endişe dolu gözleriyle karşılaştı.

Taehyun içeri girer girmez ağlayan gözleri ve burnu kızarmış bir Beomgyu ile karşılaşmayı beklemiyordu. Elindeki tepsi ile hızlıca Beomgyu'ya doğru yürüdü. Tepsiyi yemek masasının üzerine koyduktan sonra Beomgyu'nun yanına ilerledi ve yatağın üzerine oturup Beomgyu'ya bakmak için ona doğru ilerledi.

"Beomgyu, ne oldu? Neden ağlıyorsun?" dedi Taehyun bir eliyle Beomgyu'nun çenesini tutup sağa sola çevirerek onu kontrol ederken.

Beomgyu'nun hıçkırıkları dahada arttı ve daha şiddetli ağlamaya başladı. Taehyun genç olana ne olduğunu anlamadığı için dahada endişelendi.

Gözlerindeki Evren  | TaeGyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin