Bölüm 2

70 9 0
                                    


Beomgyu alarmının çalmasıyla gözlerini açtı. Bilincinin yerine gelmesini bekleyerek yatakta uzanmaya devam etti beş dakika sonra ikinci alarmının çalması ile yataktan kalktı. Saat altıyı beş geçiyordu. Telefonunu eline aldı ve diğer alarmları kapattı. Beomgyu kesinlikle sabah insanı değildi. Bu yüzden her akşam yaklaşık on tane alarm kuruyordu. CEO olarak çalışmaya başladığı için erken kalkması gerekiyordu. CEO olmanın en nefret ettiği yanlarından biriydi.

Telefonunu komidinin üzerine geri koydu ve odasındaki banyoya doğru ilerlemeye başladı. Banyo beyaz ve krem renkler ağırlıkdaydı bakım malzemelerinin olduğu dolabı açtı ve duş için eşyalarını hazırlamaya karar verdi. Akşamdan kalma olduğu için duş almaya ihtiyacı vardı. En sevdiği duş jelini ve şampuanını aldı ve duşa kabine doğru yürüdü.

Sıcak bir duştan daha iyisi yoktu. Iç çamaşırını çıkardı. Duş başlığının altına girdi ve bütün dertlerinin akan suyla beraber vücudunu terk ettiğini düşünmek istedi. Çiçek kokulu şampuanı ile saçlarını köpükledi ve duruladı. Sonra şeker gibi kokan ve onu rahatlatan duş jelini lifle köpürttükten sonra nazikçe vücudunu yıkadı. Duşta işi bittikten sonra kendini açık pembe bornozuna sardı.

Aynanın karşısına geçti. Buğulanan aynada kendi bulanık yansımasını görebiliyordu. Acınasıydı. Hızlı bir şekilde dişlerini fırçaladı ve uzun saçlarını kuruttu. Saçları omuzlarına geliyordu onları açık bırakmaya karar verdi ve kaküllerini düzeltti. Sonra cilt bakım malzemelerini aynanın yanındaki dolaptan aldı. Cilt bakım aşamalarını tamamladıktan sonra yüzüne biraz renk katmaya karar verdi. Korkunç gözüküyordu. Göz altlarını elinden geldiğince kapattı kirpiklerine besleyici bir yağ sürdü son olarak allıkla yanaklarına biraz renk kattı.

Banyodan çıktı ve gardırobuna yöneldi. Ilk başladığı zamanlar işe uygun giyecek hiçbir kıyafeti yoktu. Şu an ise dolabı resmi gömlekler ve kravatlarla doluydu. Bu tür kıyafetler Beomgyu'nun tarzı değildi. Gömlek giymeyi severdi ama tasarım ve renkli gömlekleri, siyah ve beyaz gömlekleri değil. Yeonjun sayesinde dolabı gereğinden fazla resmi kıyafet ile dolmuştu. Beomgyu'ya bu konuda da çok yardımcı olmuştu.

Beomgyu dolabından beyaz saten bir gömleği seçti. Tarzına en yakın sayılabilecek olan gömlek oydu. Sonra düz siyah bir kumaş pantolon seçti. Kravatlara doğru bir bakış attı ama takmak istemiyordu. Çok önemli insanlarla toplantı olmadığı sürece Beomgyu kravat takmayı tercih etmiyordu. Kravat taktığında kendini boğuluyormuş gibi hissediyordu. Boğazı sıkıyor ve onu nefessiz bırakıyor gibi. Çekmeceleri açtı ve kendine siyah bir baksır seçti.

Üzerindeki bornozu yatağının üzerine attı ve giyindi. Odadaki boy aynasına baktı ve yakasını düzeltti. Siyah düz botlarını seçti ve giydi. Odasıdan çıkıp merdivenlere doğru ilerlerken çok güzel bir koku etrafını sardı. Pankek kokusu. Beomgyu karnının bu kokuya tepki verip guruldadığını duyunca hızla merdivenlerden aşağıya indi.

Mutfağa doğru ilerlerken Bayan Lee pankek dolu iki tabakla önünden geçti. Beomgyu'da heyecanla onu takip etti Bayan Lee Beomgyu'nun ne kadar heyecanlı olduğunu görünce gülümsedi. Beomgyu hiç değişmiyordu. Bayan Lee bir betaydı Beomgyu'nun küçüklüğünden bu yana bu evde çalışıyordu. Beomgyu büyürken onunla çok ilgilenmişti.

Bayan Lee büyük salondaki yemek masasına doğru ilerledi ve tabakları masaya yerleştirdi. Beomgyu hemen arkasından odaya girdi ve heyecanla pankeklerden birini kaptı. Bir ısırık aldı ve mutluluktan gözlerini kapattı. "Mmmh her zamanki gibi çok lezzetli Bayan Lee." dedi.

Bayan Lee ona döndü ve gülümsedi. "Küçük omegam bunların çok daha lezzetlilerini hak ediyor." dedi ve Beomgyu'nun başına küçük bir öpücük kondurdu.

Gözlerindeki Evren  | TaeGyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin