8. Bölüm "Piknik"

124 16 26
                                    

Evet yeni bölüm sizlerle.
Bu bölüm biraz heycanlı biraz tatlı bir bölüm oldu. Bol bol #yağbar var :)
İyi okumalar...

8. Bölüm

(Gece geç saatlere kadar dolaşıp eve gelmişlerdi.)

Zeliha - Ooo gençler hoş geldiniz. Nasılsınız bakalım.
Barış - İyiyiz ablacım iyiyiz.
Bizimkiler nerde herkesi bir salona toplasan bir zahmet.
Zeliha - Niye ki birşey mi oldu.
Barış - Yok sadece birşey açıklayacağız size.
Zeliha - Tamam herkesi topluyorum.

(15 dakika sonra)

Ahmet - Ee oğlum niye topladınız bizi?
Barış - Baba bizim size bir haberimiz var.
Meryem - Neymiş o haber?
Barış - Yağmur yani sevgilimle biz evlenmeye karar verdik.
(Herkes şok olmuş donup kalmışlardı.)
Meryem - Oğlum siz ciddi misiniz?
Yağmur - Evet çok ciddizyiz.
Meryem - Yani bu çok ani oldu hiç beklemiyordum o yüzden şaşırdık. Tebrik ederim çocuklar.
Zeliha - Yaa valla hiç yalan söyleyemem ben çok mutlu oldum. Tebrik ederim.
(Zeliha yağmurun boynuna sarıldı.)
Yağmur - Teşekkür ederiz Zeliha abla.
Barış - Baba sen birşey demiyecek misin?
Ahmet - Barış sen benimle çalışma odasına gel bi orda konuşalım.
Zeliha - Ne oluyor ki baba.
Barış - Dur ben şimdi anlarım abla.
(Barış ve Ahmet çalışma odasına geçtiler.)
Barış - Ne oluyor baba ne bu tepki?
Ahmet - Barış sen ne yaptığının farkında mısın?
Barış - Ne yapmışım baba?
Ahmet - Sen o kız hakkında annesi hakkında bu kadar şey bilirken.
Ondan bu kadar şey saklarken nasıl onunla sevgili olursun.
Barış - Baba zaten herşey ortaya çıkmayacak mı?
Ahmet - Çıksa bile bu kız demiyecek mi sen benden bu kadar şeyi nasıl sakladın diye?
Barış - Baba benim bir suçum yok ben herşeyi öğrendim en yakın zamanda da ona söyleyeceğim. O beni anlayacaktır.
Ahmet - Oğlum ben seni uyardım ileride bunlar ortaya çıktığı zaman suç senin. Benden günah gitti.
(Barış odadan çıktı.)
Zeliha - Ne oldu Barış ne diyormuş babam.
Barış - Boşver ya önemli birşey değil. Yağmur benimle gelsene.
Yağmur - Tamam geliyorum.
(Yağmurla Barış terasa çıktı.)

Teras

Yağmur - Barış iyi misin?
Birşey söyleyecek gibisin.
(Barış iki eliyle Yağmurun iki elini tuttu avucuna bir öpücük kondurdu.)
Barış - Yağmur ne olursa olsun ben seni çok seviyorum bunu unutma olur mu? Herşeyi senin iyiliğin için yapıyorum.
Yağmur - Barış sen iyi misin? Şimdi durduk yere niye böyle birşey diyorsun?
Barış - Niyesi yok sen bunları unutma yeter bana.
Yağmur - Barış yarınki toplantıdan sonra beraber pikniğe gidelim mi?
Barış - O nereden çıktı şimdi?
Yağmur - Bilmem İstanbul'a geldiğimden beri hep bu konaktayım yada şirkette çok sıkıldım bir değişiklik olur ikimiz içinde.
Barış - Tamam sevgilim haklısın çok güzel olur ama şöyle yapalım yarın ki toplantıyı erteleyelim yarın tam bizim günümüz olsun.
Yağmur - Sorun olmaz mı şirket için?
Barış - Yok canım ne sorun olacak.
Ama şimdi koşa koşa uyumaya gidiyorsunuz küçük hanım. Yarın sabah erkenden uyanacaksın uykunu al.
Yağmur - Tamam patron sensin gidiyorum.
(Yağmur ayağı kalktı Barışın yanağına bir öpücük kondurup odasına doğru koştu. Barış Yağmurun arkasından hayran hayran baka kaldı. Sabah olmuştu.
Barış Yağmurun odasının önüne gelip kapıyı çaldı.)

Zeynep (Hizmetli) - Barış bey Yağmur hanım çoktan uyandı mutfakta.
Barış - Tamam sağol Zeynep.
(Barış yağmurun yanına mutfağa indi.)

Mutfak

Barış - Günaydın sevgilim.
Yağmur - Günaydın uykucu.
Barış - Lütfen ben uykucu değilim sen erkencisin.
Yağmur - Hayır bir kere ben tam vaktinde uyandım. Sen uykuda kalmışsın bahane üretme.
Barış - Tamam tamam sustum sen öyle diyorsan öyledir ben uyumuşum.
(Aralarında gülüştüler.)
Yağmur - Bizim için sandviç hazırladım. Zeynep de kek poğaça koydu.
Sepetiniz hazır.
Barış - Ellerinize sağlık. Sepet güzel görünüyor da sen daha bir güzel görünüyorsun.
Yağmur - Sepetle mi kıyasladın beni?
Barış - Yok be iltifat etmeye çalıştım beceremedim mi?
Yağmur - Becerdin becerdin teşekkür ederim sadece şaka yaptım.
(Barış Yağmurun yanağına bir öpücük kondurdu.)
Barış - Küçük hanım şakalarınız bittiyse artık gidelim mi?
Yağmur - Bitti bitti gidelim.
(Yağmur ve Barış evden çıkıp güzel bir ormana geldiler ağaçların arasında küçük bir su akıntısı vardı. Yere bir örtü serip oturdular.)
Yağmur - Barış burası mükemmel bir yer.
Gözlerini kapatsana kuş sesleri nasıl da huzur veriyor.
Barış - Evet suyun sesi ve kuşların cıvıltısı ayrıca temiz hava çok güzel.
(Barış başını Yağmurun dizine koydu. Yağmur minik elleriyle Barışın saçlarını okşuyor doğayı seyrediyordu.)
Yağmur - İnsan burayı saatlerce izlese sıkılmaz.
Barış - Evet hemde sevdiği kadının dizlerinde uzanıp doğanın tadını çıkartıyorsa hiç sıkılmaz.

Kader Oyunu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin