3. BÖLÜM

38 11 20
                                    


Hepinize merhabalar.

Üçüncü bölüm sunar.

Lütfen bol bol yorum yapın.

İyi okumalar 🤍

***





Hayatım boyunca inandığım şeyler, hiçbir zaman değişmedi. Sadece üstüne yenileri eklendi veya doğrular. Daima kendime sözlerimi, inandıklarımı hatırlatıp karar vermemi sağlamıştım. Bu kararı ise tam da bu yüzden vermiştim. Ben, o operasyona girmekte arafatta kalmış beni dakikalar önce arayan Albaya herhangi bir cevap vermemiştim. Ben, o arafatta bir çıkış yolu bulamamıştım. Bulmak, kafamı toparlamak adına uyumalıydım. Bu yüzden odama gitmiş ama uyumadan arafattan kurtulmuştum. Yatağımda bir ceset bulmuştum, tam anlından vurulan. Birkaç saniye için beynim daha da karışmış, yapboz parçalarını sağa sola dağıtmıştı. Arafatta kalmamış, boğulmuştum ama ben buna izin veremezdim. İnandıklarım buna tersti. Anında sağa sola koşmaya başlamıştı zihnim, dağıttığını toplamak adına. Zihnim, hepsini bir araya getirince ise sadece tek bir yol vardı önümde, kurulan yapboz şeklinde; O operasyona girmek. Ve tek yol benim bütün inandıklarıma uyuşuyordu.

Benim inandıklarıma, doğrularıma göre kader boş bir kavram değildi. Ve önüme çıkarttıkları da aynı şekilde. Önüne çıkan her şeyi bu yüzden en ince ayrıntısına kadar düşürdüm, bunun bana nasıl bir katkısı, etkisi olacak diye. Bu bana nasıl bir yol gösterecek diye. Bazen, bunlar üstüne çok düşünmekten kafayı dahi yediğim oluyordu. Çok düşünmek, intihar etmeye bedeldi. Vücut içten içe kendini parçalayarak, beyin kendini yorarak yavaşça kendini bu dünyadan silerdi.

Birkaç saniye içinde en ince ayrıntısına kadar düşünmüştüm ben o an. Neden, niçin, nasıl? Türlü türlü sorular sıralanmış ve hızlıca hepsinin cevabını cevaplamıştım kendim. Yine aynı sonuca varmıştım; O operasyona girmek. Çünkü bu normal bir durum, normal bir ceset değildi. Bu cesedi tanıyordum. Bu cesedi daha öncesinden görmüştüm. Bu ceset; operasyon içinde yer alıyordu. Suriyeli biriydi ve korkutucu derecede ismi, operasyona göre ölüydü. O aslında bize göre bir ölüydü zaten ama şuan yatağımda, alnından vurulmuş, gözleri açık bir şekilde tavana bakıyordu. İşte inandıklarım, doğrularım ve mantığım tam bu noktada sıfırlanıyordu. Bize, 2017'de bir patlamada ölündü diye anlatılan herif, şuan bütün her şeyi ile -ruhu hariç- yatakta uzanıyordu. 2017 yılının üstünden beş yıl geçmişti ve hâlâ üzerindeki deri yerli yerindeydi. Bu da demek oluyordu ki aslında beş yıl önce, bize söylenenin aksine bir patlamada ölmemiş oradan sağ kurtulmuştu.

Derin bir nefes aldım sigaramdan hâlâ yatakta yatan cesedi izlerken. Birkaç dakikalar yaptığım tek şey oturarak sigara içip karşımdaki cesedi izlemek. Esmer, cılız bir vücuda sahipti. Saçları yamuk bir şekilde kesilmişti, elleri ve kolları hepsi yara bere içindeydi. Boyu ise oldukça kısaydı, benden dahi kısaydı. Bakışlarım yavaşça gözlerine kaldırdım, açık ölü gözlerine. Kahve gözlerini beyaz tavana dikmişti. Bakışları, donuk ve ruhsuzdu. Bir ölü gibi bakıyordu. Kaşlarımı çattım, bakışları bana benziyordu. Bunu onaylamak adına oturduğum koltuğun önündeki sehpanın üstündeki minik, küçük aynamı ellerime aldım ve gözlerime baktım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 29 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GEÇMİŞİN GELECEKTİ İZİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin