"Tamam hocam sınıfa geçeyim" Ateş hocanın sarılması bana tuhaf gelmişti. Ama elimden bir şey gelmemişti.
Ateş hoca ellerini belimden çektiğinde uzaklaştı. Tuvaletin kapısını açıcakken tenefüs ziki çaldı. Tek eli tuvalet kapısının kulpundayken diğer elini omzuma koydu.
"Okul çıkışı yanıma gel Alev Sönmez" Başımı onay anlamıyla salladıktan sonra Ateş hoca tuvaletten çıktı. Ben ise tek kalmıştım. Çok geçmeden Deniz yanıma gelmişti. Ben ise hala ağlayacak gibiydim.
Kızlar tuvaletinin kapısından Berkay çık diye bağırdığında elimi yüzümü yıkayıp son kez kendime ağlamam için söz verip Denizle tuvaletten çıktık.Berkay benim görür görmez sarıldığında etrafa baktım. Sonuçta bir erkeğin okulda bir kıza sarılmasını görenler yanlış anlayabilirdi.
"Kızım çok korktum kendine bir şey yapacaksın diye" Berkay sarılmayı keserek omzuma kolunu atıp üçümüz birlikte yürümeye başladık.
"Alev kendisine bir şey yapacak kadar değil yapsa yapsa" Önümüzde yürüyen Ceren ve cadı tayfasını işaret ederek "bunlara yapar"
Berkay hemen söze atlayıp "Ben Alevi kötülüklerden ve kötülerden uzak tutmaya çalışırken senin dediğine bak . Hayır efendim Alev kimseye bir şey yapamaz burda ben varken" Berkay kendinden emin bir şekilde konuşup benim güvende hissetmemi sağlamaya çalışıyordu.
Deniz Berkayı dürterek "Tamam canım bir şey mi dedik . Adam öldür dedim sanki" Yüzünde ki gülümseme düşmüştü.
İkisinin de elini tutup "Susar mısınız. Konuyu kapatalım lütfen" Birlikte bahçeye çıktığımızda Denizin sevgilisi gelip yanımızdan ayrıldılar.
Deniz "ikimize de kahve alıp geliyorum" diyip yanımdan uzaklaştı. Tek başıma bahçede yürürken dikkatim kahkaların geldiği yöne çevirdim.
Ateş hoca ve yanında Ceren ve Melek.
Bunların ne işi vardi ki matematik hocasıyla. Tamam sayısalcı sınıfındaydım onlarla ama onların ki zeki oldukları için değil sadece adları sayısalcı olsun diye bu sınıfı seçmişlerdi.Onlara doğru yürürken elinde ki kahvesini yudumlayan Ateş hoca bana doğru kaşlarını dikerek bakmaya başladı. Ben de ona dik dik bakacakken Ceren fakretti ve hocayı okula doğru götürdü. Ne kadar gıcık diye söylenirken elinde kahveyle Berkay yanıma geldi.
Uzattığı kahveyi elime alıp bir yudum içtim.
"Noldu sana kaşlarını gene çatmısşın"
Cereni anlatıp sinirimi ve sinirini bozmak istemediğim için bir şey olmadığını söyledim. Zil çaldığında birlikte sınıfa girdik.Sırama kahveyi koyduğumda çantamdan çıkardığım su ve ilacımı da sıranın üzerine koydum. Suyumdan bir yudum aldım ve sonrası hapımı zorla da olsa yuttum.
Ardından sınıfa yine ders matematik olduğu için Ateş hoca girdi. Herkes ayağa kalktı ve hoca selam verip herkes geri sırasına oturdu.
Acaba ilk gün ders işler miyiz diye düşünürken "Gençler ilk gün diye ders işlemek istemiyorum zaten tanışmamız yarım kalmıştı ona devam edelim. Hemde siz konuşurken bende defteri tam olan bir kişinin defterine bakayım" der demez sinifta ise yaramayan o elaman olan Efe "Hocam Alevin defteri tam eski hocamız Alevin defterinden kontrol ederdi" matematik dersinde sessiz olsam bile iyi olduğum için defter konusunda titiz davranırdım.
"Alev defterini getir" Çantamdan defterimi çıkarıp Ateş hocaya götürdüm. Sınıfın ortasında olduğumdan geçen ders ki olay aklıma geldi . Utancımdan yanaklarım yanıyordu.
"Biraz daha kızarırsan cidden Alev olacak kız" Meleğin lafı üzerine tüm sınıfın gözleri bana çevrildi. Berkay sinirinden saldıracak gibi duruyordu. Sustum hiç bir şey demeden sınıftan çıkıp tek başıma saatlerce ağlamak istedim.
"Alev iyi misin" Ateş hoca bana göz ucuyla bakıyordu.
"Evet hocam iyiyim. Yerime geçebilir miyim" defterimi uzattığında hızlıca yerime geçip sırtımı sınıfa döndüm. Berkaya doğru baktığımda ağzından çıkan ilk kelimeyi duyunca ağlayacak bir halim vardı.
Berkay de bunu bildiği için hiç konuşmadı başımı göğsüne koyduğunda elleriyle başımı sardı. Sınıfta ki o iğrenç konuşmaları duymamam için.Deniz bir şeyler söylediğinde Berkay sesini yükseltti. "Deniz sus anladın mı sus"
Kısa bir sessizliğin ardından Ateş hoca sınıfta adeta kükredi. "Kızım napıyorsunuz orda siz" umarım bana demiyordur diye yalvarırken Berkay göğsünde olan başımı kaldırıp beni kendinden ayırdı.
Tam karşımda Ateş hoca vardı."Sınıfta öğretmen varken bir kız öğrenci ve erkek öğrenci sarılıyor ve başka söylemek istemeyeceğim şeyi yapıyor . Bu ne saygısızlık!" Utancımdan kıpkırmızı olmuştum. Berkaya bakmak istediğim de Berkay başını sıranın altına koymuş yere bakıyordu.
"Bir daha görmeyim böyle şeyler. Ailenizi ararım ve disipline gönderirim." Başımı sallayıp Denize baktığım da Meleğin sesini duyunca başımı onlara doğru çevirdim.
"Ne kadar da terbiyesiz" Sanki sınıfın ortasında sevişiyorduk!
Berkay hareketlendiğinde sıradan kalkıp beni görmezden gelerek sıradan çıkmaya çalıştı.
"Bak seni çok pis rezil ederim Melek!" Berkay hocanın varlığını unutup bağırdında Cerenin sevgilisi Mert de ayaklandı.
"NE DİYON OLUM SEN HAYIRDIR!" Mert bize doğru gelirken Berkay anı bir hareketle sırayı öne doğru iterek sıra ve benim aramda sıyrıldı.
Berkay ve Mert kavgaya girişirken Toprak ve Ateş hoca kavgayı ayırmaya çaşlıyordu ben ve Deniz ise durmalarını söyleyip bağırıyorduk.
Berkaya bağırdığımda Berkay tam da Merte yumruğu çakmak üzereydi. "Lütfen bırak" dediğimde yumruk yaptığı elini duvara hızlıca çaktı. Tüm sinirini duvara boşaltınca sınıfta sessizlik oldu. Çok kısa sürmeden Ateş hoca bağırdı.
"Gençler siz kendinizi ahırda mı sanıyorsunuz" ve daha bin tane gereksiz cümlelerle bağırdı.
Kendimi birden iyi hissetmediğimde elimi kalbime koydum. O kadar hızlı atıyordu ki sanki bıçak saplanıyor gibi acılar girdi. Giren acılar sancılar şeklinde devam ederken kimseye farkettirmeden Ateş hocaya doğru yürümeye başladım.
Başım dönüyor ve aynı anda kalbime her zaman olan o kramplar giriyordu. Başım döndüğü zaman istisnasız mide bulantısı da eklendiği için kendimi bir an ayakta tutacak gücümü kaybedip sınıfın ortasına düştüm. Düşmemin ardından dizlerim de acıdı.
Sınıfta ki o kargaşa seslerini duymamaya başlarken gözüm de yavaş yavaş kapanıyordu tek gördüğüm Ateş hocayı çok yakından görmemdi.Tam olarak boynunu ve yüzünü görüyordum anladığım kadarıyla Ateş hocanın kucağındaydım...Ve gözlerim tamamen kapandı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Öğretmenim ×Vahşi Batı Değil Vahşi Okul +18
Teen Fiction-Sen benim öğretmenimsin -Evet sende benim öğrencimsin Yağmurun altında matematik öğretmenimle gece vakti yürüyorduk.Elimi tuttuğum da nabzım hızlandı. -Alev... -Efendim hocam -Yağmurun altında kalan bu şehir senin yanında bana alev alev geliyor