12

24 3 21
                                    

Medya: Didem de böyle bişi işte

Çağrı'nın saçlarımı karıştırmasıyla uyandım. Kafamı sıradan kaldırıp sınıfa baktım.

"Uyandın sonunda." Diyen Pelin'in sesini duydum.

"Ne oluyor anlatacak mısın?" Dedi Kerem.

Ofladım ve sınıfa göz gezdirdim. Sinan'ın sırası boştu. Suçluluk hissi içimi sardı.

"Alo? Çağrı'dan Didem'e, geliyor mu sesim?"

Tekrar onlara döndüm. "Konuyu biliyorsunuz, gitarı kimin kırdığını bulmaya çalışıyoruz. Semra hoca; eğer iki haftada bulamazsak suçun Sinan'a kalacağını söyledi."

"Zaten büyük ihtimalle o yaptı, değil mi?" Dedi Pelin.

"Ben de öyle düşünüyordum işte ama bir şeyler oldu."

Çağrı, kaşlarını kaldırdı. "Nasıl şeyler?"

"O kata çıkan merdivenlerin kamera görüntülerini aldık biz."

Kerem'in sorgulayıcı bakışlarıyla karşılaştım. "Müdür siksen vermez ki, Semra hoca mı verdi?"

Suçu ortaya çıkan çocuk edasıyla 'hayır' anlamında mırıldandım. Pelin, omzumdan tutup hafifçe sarstı.

"Didem? Didem, gizlice almadınız, değil mi? Değil mi, Didem?"

Suçlu bir ifadeyle gülümsemeye çalıştım. Hafifçe kafama vurdu.

"Aferin sana, aferin geri zekalı."

"Ya tamam, gitmeyin kızın üstüne." Diyen Çağrı'ya minnetle baktım. "Anlatsana, nasıl yaptınız?"

"Birkaç gün önce sabah erkenden okula geldik. Müdür odasına girdik."

Kerem, eliyle alnına vurdu. "Kilidi nasıl açtınız?"

"Şey, Sinan şeyle şey etti." Bir Pelin'e, bir Kerem'e baktım ve suçlayıcı bakışlarının altında küçüldüğümü hissettim. Haklılardı. "Kartıyla."

"Bir bunu yapmadığın kalmıştı." Dedi Pelin. "Sonra elinizi kolunuzu sallayarak çıktınız mı?"

Gözümün önüne pencereden atlama anım geldi ve sanki tekrar yaşadım. Çağrı, yüzüme yaklaştırdığı elinin parmaklarını şıklattı.

"Buradayız Didem, burada kal."

"Şey oldu, ses duyduk koridordan. Son anda bilgisayarı kapatıp müdür odasındaki depoya girdik. Sıraların altına saklandık."

Pelin ve Kerem aynı anda tepki verdi; "Eee?"

"Görevli gelmiş odayı süpürmeye. Ama depoyu kilitleyip gitti."

"Oha." Çağrı da ilgiyle dinliyordu. "Nasıl çıktınız?"

"Ben cama yakın olan ağaçtan indim aşağı. Anahtarı alıp Sinan'ı çıkardım. Çıktık gittik."

Pelin kafama ikinci kez vururken zaten karmaşık olan düşüncelerimin iyice bulandığını hissettim.

"Siz niye ben aradığımda açmıyorsunuz ya?"

"Ondan önce neden cevap vermediğini ve neden Sinan'ın sırasına bakıp durduğunu açıkla." Dedi Pelin.

"Sinan flaşı kaybetti. Benim bilgisayarım bozulduğu için o aldı, açıp bakacaktı ne olduğuna. Dün okula bir geldim, flaş yok dedi bana."

Yine Kerem ve Pelin aynı anda tepki verdi; "Ne?!"

"Gittik evine, aradık her yeri. Bulamadık. Sonra ben... Of."

"Ne yaptın?" Dedi Pelin.

"Sinan'a bağırdım, flaşı bilerek kaybettiğini söyledim. Gitar için onu suçladım."

Kısa bir sessizlik oldu.

"Yani... Olamaz mı?"

"Hayır, Pelin." Ofladım. "O görüntüleri almak için çok uğraştık, uğraştı."

Çağrı'yla aramızda sadece ikimizin anladığı bir bakışma geçti, Sinan'ın -ne kadar hâlâ yanlış olsa da- davranışlarının arkasındaki gerçeği sadece ikimiz biliyorduk.

"Sence o yapmadı, öyle mi?" Dedi Kerem. Onu başımla onayladım.

"Bir anda sinirlendim. Öyle düşünmüyordum aslında."

Pelin'in eli bu defa kafama vurmak yerine destekleyici şekilde omzuma yerleşti. "Bir sorun mu var, Didem?"

İç çektim. "Sarp'la konuştuk."

Üçü de susup devam etmemi bekledi.

"Neden gittiğini açıkladı. Bazı..." Ailevi durumlarını anlatmanın doğru olmadığını düşündüm. "Bazı ailevi sebeplerden yurt dışına gitmiş. Benimle yüz yüze konuşacak vakti olmamış, bu yüzden telefonla konuşmanın da zor geldiğini söyledi."

"Elimde kalacak o sikik." Pelin, Kerem'in yorumuna karşılık uyarıcı bir bakış attı.

"Ona aşık falan değilim artık, sadece kendi halime üzüldüm. O kadar çabalamıştım." İç çektim. "Sinan'la konuşmam gerek, gelmedi mi?"

Çağrı, başını olumsuz anlamda salladı. "Gelmedi."

Zil sesi sınıfı doldurdu. Kerem oturduğu yerden kalktı. "Biz sınıfa geçelim, sonra konuşuruz." Pelin de onu onaylayıp kalktı.

🎶

Okul çıkışında dershaneye doğru yürüyordum. Kaldırıma oturup Ezgi'ye yazdım.

Siz: Ne zaman çıkacaksın

Siz: Kapıdayım ben

Güzellik: ben bugün gelmedim okuldan eve geçtim direkt

Siz: Ya

Siz: Özledim ama (görüldü)

Yazıyor...

Çevrimiçi

Yazıyor...

Çevrimiçi

Yazıyor...

Güzellik: özledşn mi gerçekten????

Siz: Evet

Siz: Çok

Bu da geçiş bölümü falan sanırım, öylesine.

Gözlerinin MelodisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin