18🐗

28 7 11
                                    

Elimi, eliyle tamamlarken ayağa kalkıp beraber yürümeye başlamıştık. Lunaparktan çıkarak sahile doğru çevirmiştik adımlarımızı.

"Jeongin, bugün için teşekkür ederim."

"Asıl ben teşekkür ederim Hyung. Bu kadar eğlenmeyeli uzun zaman oldu."

Biraz daha sessiz kaldıktan sonra uzun zamandır provasını yaptığım konuşmaya başladım.

"Jeongin şimdi seninle bir konu konuşmamız gerek." dedim onun elini sıkarak. Gerilmiştim.

O da sanki bunu anlamış gibi bana destek çıkarmış gibi geri elimi sıkmıştı.

"Dinliyorum Hyung."

Boğazımı temizleyerek "Psikolog bey ben eskiden çok aptaldım.Ortaokulda daha çok aptaldım ama..." dedim hafif kıkırdayarak.

O da yaptığımız psikolog-hasta ilişkisine uyarak konuşmaya başladı.

"Neden öyle diyorsunuz?"

"Ortaokulda bir çocuğun kalbini kırdım. Hatta en kötü şekilde...Biraz zaman geçince anladım eşşekliğimi."

Eşşeği bastırarak söylediğim için gülmüştü.

"Ondan özür dilemek istedim ama yapamadım."

"Eskiden olmuş bir şeymiş, neden ondan özür dilemek istediniz?"

"Beni olduğum gibi seven tek kişi o'ydu çünkü. Dediğim şeyler için çok pişman olmuştum ve sadece bir özür dilemek istemiştim."

"Sonra ne oldu?"

"Bir türlü o yüzü bulamadım kendimde. Şimdi olmaz, şimdi olmaz derken bir sürü seneyi geride bırakmışım."

"O süre boyunca ne yaptınız?"

"Hiçbir şey. Sadece onun hakkında yeni bir bilgi öğreniyordum. Arkadaşlarıyla iletişime geçiyordum hep...Şimdi ne yapmam gerek psikolog bey?"

"Bence eskiden çocuk aklıyla yapılmış şeylerin fazla bir sorun olacağını düşünmüyorum. Tabii bu karşınızdaki kişiye göre değişir. Bence içinizden ne geliyorsa onu yapmalısınız."

Hiç sorun etmeden bu psikolog-hasta ilişkisini sürdürdüğü için gülmüştüm.

"Peki, sağ olun psikolog bey. Yapacağım."

"Gelişmeleri haberdar et beni."

Onu beraberimde sürükleyip banka oturtmuştum. Yanına oturup, ilk kafamdaki cümleleri toparlamak istedim.

Pekâlâ hazırdım.

"Jeongin gerçekten o zaman aşırı aptaldım, yani öyle davranmama sebep olan bir şey değil ama-"

"Hyung kendine hakaret etmeyi ne zaman kesiceksin?"

Birden sözümü keserek söylediği bu cümleye karşı afallamıştım.

"Kendini küçük düşürerek bir yere varamazsın Hyung."

Yutkunarak "Haklısın." diyebilmiştim sadece.

"Her neyse, o tartışmadan sonra ben mezun olmuştum zaten ortaokuldan. Liseye geçince yeni arkadaşlar edindim, güzel dostluklarım oldu ama hiçbiri beni ben olduğum için sevmiyordu."

Birkaç kere öksürüp devam ettim konuşmama "Bir gün oturup 'beni ben olduğum için seven var mı?' diye düşündüm biliyor musun? Aklıma hiç kimse gelmedi. Hiç kimse. Sonra birden aklıma sen geldin. İşte o zaman pişman oldum. Söylediklerimin farkına vardım. Ondan sonra zaten yönelimimi öğrendim işte. Biliyorum yine kızacaksın, gerçekten o zaman aptaldım ben Jeongin. Aklı bir karış havada tipik ergen."

Dımdızlak? - HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin