🦋🦋🦋
"Kayra Yüzbaşı seni çağırıyor."diye seslendi Poyraz abi.Zamanın nasıl geçtiğini anlayamamıştım,en az iki saattir kitap okuyor olmalıydım.
"Tamam Poyraz abi teşekkürler."dedim koşarak üst kata çıktım ve kitabı babamın dolabına koydum ardından eğitim sahasının yanına indim.Babam kenarda beni bekliyordu.Hızlanıp yanına gittim.
"Evet Kayra BOZOK beş kilometre koşu başla!"diye seslendi yanına gelir gelmez.
"Sana da merhaba baba."dedim koşu pistine ilerlerken.Başlangıç çizgisine geçip koşmaya başladım.İlk tur güzeldi ısınmaya başlamıştım tür biter bitmez babam bağırdı
"Kayra BOZOK yere yat beş şınav!"
"Emredersiniz komutanım!"diye bağırdım şınav pozisyonu alırken
"Başla!Bir!"
"İki!"
"Üç!"
"Dört!"
"Kaçta kalmıştım ben,neyse baştan başla.Bir!"
"İki!"
"Üç!"
"Bir!"
"İki!"
"Üç!"
Böyle böyle beş şınav diye otuz şınav çektirdi.
"Kayra BOZOK koşuya devam!"demesi üzerine kalkıp koşuya devam ettim yorulduğumu hissetmeye başlıyordum.Arkama baktığımda babamın koşu alanına parkur yaptığını fark ettim,harika!İkinci tur bitiminde yine seslendi.
"Kayra BOZOK otuz mekik!Başla!"bu sefer otuz dediğine göre otuz tane çektirecek olmalıydı.Ben mekiğe başlarken Timin babamın yanına gittiğini fark ettim.Babama asker selamı verdiler ardından birlikte eğitim alanının yanındaki kamelyalara oturdular.
"Kayra mekik bitince üç kilometre düz koşu yapacaksın bitirince yanıma gel."diye seslendi babam.
"Emredersiniz komutanım!"diye bağırdım her ne kadar sadece antrenman da olsa komutanım diyordum ve bu kesinlikle yüzbaşının hoşuna gidiyordu.
Sonunda beş kilometrelik eğitimimi bitirdim ardından kendimi bitkince çimlerin üzerine attım,pert olmuş durumdaydım.Babam elindeki havlu ve su şişesi ile yanıma geldi tim hemen arkasındaydı.
"Bu gün bir farklılık sezdin mi?"diye sordu havluyu uzatırken.
"Hayır."diye cevapladım,bir farklılık yok gibiydi.
"Normalde üç kilometre koşu,yirmi mekik ve yirmi şınavı zor bitirirdin şu an beş kilometre koştun,otuz mekik ve otuz şınav çektin."anlık gelen aydınlanma ile kendimle gurur duydum.
"Evet!"dedim uzata uzata.
"Demek küçük albay oldun he."dedi Gülşah abla.
"Sorma,"dedim kocaman gülümserken "Timi görmen lazımdı."diye devam ettim.
"Anlat bakalım ben bunlardan çok birşey öğrenemedim."dedi göz ucuyla time bakarken.
"Şimdi bunlar uzun eşek oynuyorlardı,albayın yaklaştığını fark ettim seslendim ama duymadılar sonra albay geldi bunları bir güzel azarladı,sonra zafer abiye eşek getirmesini emretti ve şu şahıslar dört saattir bir eşeğe tekmil veriyorlar."
"Ne!"diye bağırdı Gülşah abla hunharca gülerken.Uzun süren bir gülme krizinin ardından devam etti
"Ay,ay dur karnım ağrıdı,ne yaptı ne yaptı."