Sessiz gemi ayrılırken limandan
Köpürtürdü o asi dalgaları ısrarla
Kıyılar içine içine ağlardı
Dolup taşardı her yana
Çarpardı kıyıdaki taşlardan dökülürdü sahile
IslanırdıkAh o gemi, giden o sessiz gemi!
Yakıp kavururdu her birini, bir köz bulup harlanırdı
Bu yangını bilir misiniz, anlar mısınız
İçeride eriyen her acı yaş olup akardı
Yutkunamazlardı, düğüm düğüm olurdu
Uzanırken ufuklar tan vaktini geçerdi
Bazense cehennemden farksız ederdi
MahvederdiYıllar geçti, geri döndü sessiz gemi limana
Su serpiştirdi az biraz acısı taze yaraya
Bulutlar daha çok gösteriyordu kendini
Gökyüzüyse ruhsuz bir çocuktu
Bir boşluk yoklardı gemiyi, fark edemezdi nedenini
KaybolmuştuBir cenazeden beterdi şu son günleri sessiz geminin
Ne bir renk vardı ne bir coşku ne de bir kuş sesi
Yalnız ilerleyen saatlerin sesini duyardı
Grinin her tonunu için için hissederdi
Dışarısı ılıktı, üşüyordu sessiz gemi
Çırılçıplaktı ruhu, durgundu, belli ederdi
Yalnızlık kuytu köşeyi aratmıyordu
Kurtulmak istiyordu gömülüp hırçın sulara
Bekliyordu