23-kamp

701 94 316
                                    

Sonunda iki gündür hayalini kurduğum o gün gelmişti. Kamp günü!! En çok Hyunjin'i göreceğim için mutluydum. İçimde anlatmayacağım kadar büyük bir heyecan vardı. Ne mi yapıyorum? İki saattir dolabın karşısında "acaba ne giyersem Hyunjin'in dikkatini çekerim" diye düşünüyorum. Sonunda elime bir şort ve bir tişört aldım.

Saçımın bir kısmını arkadan toplayıp hafif bir makyaj yaptım. Eşyalarımı da alıp evden çıktım. Jisung ve jeongin ile buluşacağımız yere geldiğimde zaten beni bekliyorlardı.
Sarıldıktan sonra Jisung beni süzmeye başladı.

"Lan çok güzel olmuşsun. Ne o hyunjin için mi?"

Göz kırpmaya başlayınca güldük. ikisini de kolundan tutup arabaya doğru sürükledim.

"Hadi, hadi geç kalacağız."

Arabaya binip kamp yapacağımız alana doğru gitmeye başladık. Yol boyu konuşarak geçirdik. İçimdeki heyecan oraya yaklaştıkça büyüyor, içim içime sığmıyordu. Sonunda araba durunca kalbim çıkacakmış gibi hissettim.

Hep beraber eşyalarımızı toplayıp arabadan indik. Ama...şimdi hareket bile edemiyordum. Ellerim titriyor, dizlerimin bağı çözülüyordu sanki. Karşımda insan demeye bin şahit isteyen melek gibi hatta ne meleği tanrı gibi hyunjin duruyordu.

İkimizde birbirimize bakmakla yetiniyorduk. Şu an koşup sarılmak, öpmek, koklamak istesemde o rahatsız olur diye hiç bir şey yapamıyordum. O an sanki zaman durmuş gibiydi. Diğerleri çoktan sarılmaya başlamıştı bile.

Bunun bir sonu olduğunu anlayıp üzgün bir şekilde kafamı yere eğmiştim. Onu seviyorum ama rahatsız olmasını da istemiyorum işte. İsmimi duymam ile kafamı yerden tekrar kaldırdım.

"Felix, hani üstüme atlayacaktın?"

Kollarını açmış bana gülümseyerek bakan hyunjin kalbimi sanki sökecekmişçesine hızlandırıyordu. Daha fazla beklemeden kollarının arasına koştum. O da kollarını belime doladı. Kokusunu içime çektim. Çok güzel kokuyordu. Vanilya...

"Hey! Gelin artık anladık aşıksınız."

Üff Chan hyung sarılmamızı bozdu. Hyunjin benden ayrılıp üzerimi süzdü. Sonrada gülümseyerek diğerlerinin yanına gitti. Bende onu takip ettim. Ortada kamp için eşyalar vardı bizde görev dağılımı yapıyorduk. Minho hyung nefes vererek konuştu.

"Sekiz çadırı kurmak zor olur, o yüzden herkes kendi çadırını kursun."

Changbin sırıtarak bize baktı.

"Sekiz çadır almadım ki, dört tane var."

Chan hyung sinirli şekilde Changbin'in yanına gitti.

"Lan ne demek dört tane biz sekiz tane al demedik mi!?"

"Ellerinde beş tane kalmış bende herkes ikili uyusun haksızlık olmasın diye dört tane aldım."

Hyunjin başını ovuşturarak ağzında bir şeyler geveliyordu. "Hay senin aklını"

Ortalığı sakinleştirmek için Minho hyung tekrar konuştu.

"O zaman önce kimin kiminle uyuyacağını kararlaştıralım."

Jisung hemen yanıma gelip kolumu tuttu. "Ben Felix'le uyurum." Of Jisung ben Hyunjin'imle uyuycaktım.

Hyunjin beni kendine çekti. "Olmaz onunla ben uyuycam." Ayy kurt bakışlım.

"Nedenmiş!?" Of Jisung susta uyuyalım.

"Bu şortlarla kimsenin yanında uyuyamaz, sen git Minho'yla uyu."

YB AT!/HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin