YB AT!/Hyunlix

25-oyun

O gülerken sadece onu seyretmekle yetindim. Bildiğin duygularımla oynuyordu. Ama o nerden bilebilirdi ki? İyi tarafından bakmak gerekir her zaman. En azından şaka da olsa yakındık...

Dışarıdan gelen büyük gürültü ile ikimizde hemen dışarıya çıktık. Çıktığımızda jeongin ve Changbin kavga ediyordu.

"Ya! Orası benim yerim!"

"Niyeymiş?"

"Çünkü...benim işte. Benim olduğu için!"

Jeongin'in bu lafına hepimiz güldük. Oturmak için bile kavga ediyorlardı. Seungmin ve Chan kahvaltıyı hazırlamıştı. Hep beraber oturup kahvaltı etmeye başladık.

"Bu akşam oyun falan oynayalim mı?"

Jisung'un söylediğiniz hepimiz onayladık. Kahvaltı ettikten sonra herkes görev dağılımı yaptı. Yine minho hyung paylaştırdı.

"Yemeğimiz kısıtlı o yüzden Felix ve seungmin birşeyler bulsun, Chan ve Hyunjin akşam ateş yakmak için odun falan toplayın. Jeongin ve Changbin sizde burda kalın ne olur ne olmaz."

"Ya! Ben Changbin ile kalmam. Hem siz ne yapacaksınız?"

"Bizim Jisung'la işimiz var. Ormanı dolaşıcaz."

"Of aman be!"

Hepimiz işimizin başına geçtik. Seungmin ile ormana doğru gittik. Bir yandan da konuşmaya başladık.

"Bu sabah çok utandım."

"Neden?"

"Yanlışlıkla ağzımdan 'piercing ile öpüşmek nasıl merak ediyorum' kaçtı."

"Hahahahah ee sonra?"

"Deneyelim mi dedi işte bı de yakınlaştı gerçek sanmıştım sonra da gülmeye başladı."

"Hyunjin güzel bı dayak istiyor. Sen gerçekten hoşlanıyorsun değil mi?"

"Hımhm. Bu iki günde iyice emin oldum."

"Chan ve ben gibi..."

"Ne!? Yani sen ondan mı hoşlanıyorsun?"

"Malesef."

"Ben arkadaş olarak görüyorsun diye düşünmüştüm."

"Ben değil ama o öyle görüyor."

"Ya nerden biliyosun?"

"Belli değil mi zaten. Her hareketi, her lafı 'sadece arkadaş' türünden. Neyse en azından sen mutlu ol o iş bende."

Seungmin böyle deyince içim sızladı. Ya hyunjin de beni sadece arkadaş olarak görürse? Gerçi biz arkadaş mıyız ondan bile emin değilim. Yani ben hyunjin için koca bir boşluk muyum? Arkadaş mıyız? Flört mü? Hiçlik mi? Neyiz biz? Kafam bunlarla dolmuştu. Hyunjin'e sorsam ne derdi ki? Hiç birine bir cevap bulamıyordum. Belkide... Belkide sadece yazar okuyucu ilişkisi....

Bir kaç meyveden başka bir şey bulamadık. Onları da sepete koyup geri çadırlara döndük. Çoktan güneş batmaya başlamıştı. Herkes gelince ateşi yaktık ve yine başına oturduk.
Minho hyung elinde soju ve sekiz shot bardağı ile geldi.

"Şimdi herkes sırasıyla bir şey itiraf edecek ve yaptıysan bardaktakini içeceksin, en çok sarhoş olan kaybeder."

Başta pek anlamasam da oynadıkça çizerim diye düşündüm. Ve böylece oyunu Minho hyung başlattı.

"Ben hiç sigara içmedim."

Ben ve jeongin hariç herkes içmişti. Ne yani biz fazla küçük değiliz onlar fazla meraklı. Kokusunu bile sevmiyorum. Daha sonra böyle devam etti. En sonunda Jisung sordu.

"Ben hiç öpüşmedim."

Minho, Jisung, Changbin ve Hyunjin içti. Ne? Hyunjin birisiyle mi öpüştü? Yerimden hızla kalktım.

"Benim uykum geldi iyi geceler."

Çadıra girdim ve uzandım. Birisiyle öpüşmüş olması bile canımı acıtmıştı. Bu histe boğuluyordum sanki. Bir kaç dakika sonra Hyunjin de geldi. Sarhoş olduğu her halinden belliydi.

"Ne oldu sana?"

"Hiç, hiç bir şey."

Gelip yanıma uzandı. Elini yanağıma koydu ve hafifçe okşadı.

"Gerçekten kimseyle öpüşmedin mi?"

"Hayır."

"Dudakların çok güzel biliyor musun?"

"Öyledir."

"Soğuk gibisin?"

"Değilim."

Baş parmağını dudaklarıma indirdi.
"İlkin olmamı ister misin?"

"Ne!?"

Dudaklarını benimkiler ile buluşturdu. Şaşkınlıktan açılan dudaklarımdan faydalanarak emdikçe emdi. Bende hala şaşkın olsam da karşılık vermeye başladım. Biraz sonra üzerime çıktı. Ne olduğunu anlayamıyordum bile, sadece anın tadını çıkarmak istedim.

Yumuşak ve dolgun dudakları sanki benimkiler ile yapboz gibi uyumluydu. Birbirini tamamlıyordu sanki. Ağzındaki alkol tadına kadar alıyordum.

Sonunda nefessiz kalınca ayrıldı ve dün yaptığı gibi beni belimden kavrayıp göğüsüne yasladı. O gece gözüme bir an bile uyku girmedi...

☆

Türk uyudu sandınız lakin hyunlix'i öpüştürüyor.

Bölüm içime sinmedi ama konu yok işte okuyun susun yatın zibarin

Hıyarlı gecelerrr🥒🙄😽