~1. Bölüm: Bulutların Arasında

100 19 18
                                    

Teknik bir arızadan kaynaklı, temsili modeller, bölüm kartlarını koyamıyorum buraya. En kısa zamanda ayarlamaya çalışacağım.
Medya: Bülent Serttaş- Bodrum Akşamları
🏖

"Ciddi misin sen ya!?" Elimde ki jenga parçasını fırlatmak isterken son anda vazgeçtim ve yavaş davranmaya çalışarak masanın üzerine bıraktım. Bu sırada hem en yakın arkadaşım Leyla hem de erkek kardeşim Doruk gülmekten yarılıyorlardı.

"Çikolatalı pastayı yüzüne yapıştırmak için sabırsızlanıyorum!" Doruk sinsice gülümseyerek ellerini sürtmeye başladığında yardım isteyen gözlerle Leyla'ya döndüm. Hoş, onun da Doruk'tan bir farkı yoktu.

"Püh, sana verdiğim emeklere! Senle okulda paylaştığım kek parçalarına!" Dedim yaşlı teyzeler gibi. Bir yandan da kollarımı dizlerime vurarak şakama eğlence katmaya çalışıyordum. Fakat onlar için en büyük eğlence unsuru yüzümde kocaman bir pastalı surat olacaktı.

"Acaba ınstagram'a da atsam mı?" Leyla başını koluna yaslayarak düşünmeye başladığımda yanımda duran yastığı kafasına fırlattım. Ani bir hareket olduğu için yüzü gözü birbirine karışmıştı ve bu sefer gülme sırası bana gelmişti.

"Pastaneden çikolatasını bolca katmasını isteyeceğim!" Küçük küçük ciyaklamaya başladığında yıkılan tahta parçalarını düzelterek kutuya yerleştirmeye başladım. Bu sırada Doruk da sevgilisinin yanına oturmuş, benden güzel bir intikam alacağına dair sözler veriyordu.

"İnsan kardeşinin yanında durmaz mı be? Nasıl bir yaratıksın sen?" Toparlama işini bitirdim ve kutuyu yanıma koyarak odama sonra götüreceğimi aklıma not ettim. Bu sırada Leyla elleriyle Doruk'un yüzünü hapsetmişti.

"Sende şimdiden görümcelik yapmaya başladın Dora, Aşkıma öyle şeyler söyleme!" Başını omzuna koydu, bu sırada Doruk da Leyla'nın kızıl saçlarını öpmeye başladı.

Gözlerimi kapatmaya çalıştım. "Iyy! Benim yanımda yapmayın şöyle şeyler midem bulanıyor! O ne öyle yapış yapış, insan şu sıcaklarda sıkılmaz mı?" Birden gözlerimi açarak imalı imalı Leyla'ya baktım. "Ayrıca "Aşkım" ne Leyla ya? İyice cıvıdınız siz." gözlerimi devirerek kollarımı göğsümde birleştirdim.

"Sen ne anlarsın aşktan? Ben hava 100 derecede olsa onun yanında bulurum kendimi." Doruk kaşlarını yukarı kaldırdı ve Leyla'ya gülümsedi. Ardından aklına artık ne geldiyse gülümsedi. "Hem sende orada kendine bulursun birini. Ama sonra hatırlatırım bunları sana, hemde eniştenin yanında!"

Griye çalan gözlerimi etrafımda gezdirdim, "Nerede benim diğer yastıklarım?" Diye bağırdığımda o korkmak yerine dalga geçmeye başladı. "Aileme zarar verme!" Dediğinde Leyla çoktan krize girmişti. Gözlerimi kocaman açtım ve kaşlarımı çattım. "Onlar benim de annem ve babam, gerizekalı! Enişte konusuna gelince de rüyanda görürsün! Ben daha çok gencim. Hiç çekemem başkasını."

"Tabii canım..." diye mırıldandı Leyla. Tek kaşımı kaldırarak ona döndüm ve N'oluyo? Der gibi başımı salladım. Omuzlarını silkerek cevap verdi. "İlla ki gönlünü birine kaptırırsın Dora, hayat bu, karşına ne çıkacağı belli olmaz." Ardından Doruk'a döndü ve -güya aşk dolu bakışlarla- yüzünü taradı. "Bende bu çocuktan nefret ediyordum ama bak ne oldu?"

"Sonun oldu! Buna nasıl baktın sen ya?" diyerek araya girdiğimde Doruk kaşlarını çatmış bir şekilde bana baktı. Elimle saçlarımı arkaya atarken, "Hiç unutmam, bu anaokulundayken..."

"Dora, sakın!" Doruk sinirle çıkıştığında dudağımın bir tarafı kenara kıvrıldı. "Sakın onu anlatayım deme!"

"O zaman sizde benim yüzüme pasta geçirmeyeceksiniz ve şu 'enişte' konusunu bir daha açmayacaksınız. Anlaştık mı?" Kaşlarımı kaldırıp indirdim. Doruk oflayarak Leyla'ya baktı. Sevgilisine rezil olmak bu hayatta isteyeceği en son şeydi.

Kalbimin Anahtarı Kumların İçinde SaklıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin