7| Bu aşk fazla sana

18 5 11
                                    

Ayrılığı kabullenmenin dört aşaması var derler. Kim diyosa.

İnkar, öfke, üzüntü ve kabulleniş. Hangi aşamaya geldim bilmiyorum. Dün gece en son win hyung ile olan saçma diyalogtan sonra aşamalar birbirine girdi. Gotume girmis de olabilir kestiremedim.

Sabah kalktım. Günlerden ne inanın bilmiyorum. Ama dersim olmadığına eminim. Olsa Sieun karısı darlardı.

Odamda benden başka birini daha sezdim. Kafamı sağ aşağı çevirince göz göze geldik.

"Ne işin var senin benim odamda?"

"Moruk uyan diye bekliyorum." Sabır yarabbi. Jisung kişisi.

Jisung ayağa kalkıp elimden tuttu.

"Hyungnim. Teşekkür ederim." Dedi. Ne oluyoruz lan hayırdır.

"Ne be?"

"Jaemin Hyung'a ev sahipliği yaptığınız için." Dalga mı geçiyorsun sabah sabah.

"Ney?"

"Ona iyi bakıyormuşsun."

"Ne diyon gözünü sevim çık git odamdan ya. Nasıl girdin sen buraya hem?"

"Açıktı kapı."  Hala açık.

Şimdi hatırladım gece ben yine içtim dimi. Damn.

"Çık dışarı geç salona geliyorum ben." Onu iterek çıkardım.

Yuta nerde diye bakındım. Odasında yok. Günlerden ne bugün? Dersim yok tamam. Demin dedin ya onu.

"Yuta Hyung!"

"Moruk onlar çıktı. Sichengle beraber gittiler." Kapının önünde gergin gergin duruyor. Kesin bir şey var.

"Öyle miymiş? Jaemin nerde?"

"Gece sen onu kovunca stüdyoya gitti uyuymaya."

Ney.

"Ben onu kovdum mu?"

"Hm. Seninle alay etmeye geldim ben ayrıca. Çocuğu neden kovdun?"

"Kovmuş olamam."

"Hyung. Renjun ile konuştum. Gayet seviyeli ayrıldığınızı söyledi. Ama onu unutamamış olabilir misin?"

"Ayrılalı üç gün olmuş sence nasıl unutabilirim? Ayrıca Jaemin'i kırmadım umarım."

Of. İğrenç biriyim.

"Kırmamış olsan benim burada işim ne? Bak Jeno. Büyüğüm olabilirsin ama artık statülerimizi bilmemiz gerek. Ben senin gibi değilim biliyorsun."

Ne diyon sabah sabah ya. Haddini bil de geç statü ne amk. Altı üstü instada 5 milyon takipçin var. Lavuğa bak.

"Bu ne demek şimdi?"

"Bu şu demek. Jaemin senin aptal düşüncelerini tartıp biçmeden uygulayabileceğin biri değil." Dedi işaret parmağını göğsüme değdirerek böyle iğrenir gibi yaptı.

Gülümsedim. Kendimden küçük biri tarafından aşağılanmam ilk değil. Alttan almam gerek. Boşuna mı okuyoz olm.

"Anladım. Onunla konuşup özür dileyeceğim ve sonra herhangi bir şey yaşanmayacak tamam mı?"

"Tahminimden çabuk ikna oldun ben kavga ederiz sandım." Dedi elini indirdi. Aferin lavuk.

"Sana küfür etmek istiyorum elbette ama bunu yaparsam bütün kişisel gelişimime ihanet etmiş olurum. Lütfen evimden defolur musun şimdi."

Onu iterek çıkardım ve kapıyı kilitledim.

"Çok aptalsın Jeno!" Kendi kafama vururken telefon çaldı. Telefonun nerede olduğunu yine bilmiyorum ama ses kanepeden geliyor.

Simariiikk"NominHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin