Simariiikk"Nomin

12| tiramisu cake ama tarkan söylüyo gibi

Wattpad beni deli ediyo civdivcam bi de her gun bolum atmam lazim, aq okulu erken acilacakmis gidene kadar yazim
-
Derslerimiz bittiğinde saat 16.30 du. Eve gittik. Eşyalarımızı aldık ve vedalaşıyoruz şuan.

"Hoşçakal Mark Lee." Diyerek en son ben sarıldım sonra gitti. Kesin gitti bu sefer.

Yutaya da sarıldım. Onu Sicheng almaya gelecek.

"Ev bulunca seninle yine görüşeceğiz zaten hyung hoşçakal."

Jaemin ile yürümeye başladık. Elimde valizim. Valizimin üstünde çantam. Sırtımda çantam ve omuzumda laptop çantam. Full pack gidiyorum. Jaeminin sadece bir minnak valizi var.

"Uzak mı?" Diye sordum.

"Yok. Yani biraz yürüyeceğiz istersen bir araç da bulabilirim ama 10 dakika falan yürüyeceğiz"

"Oke."

Yol boyu sessiz oluruz diye korkmuştum. Okuldaki mevzuyu konuştuk. Keşke sessiz kalsaydık.

Varmaya yakın Hyunjin bizi karşıladı.

"Yardıma ihtiyacınız olur demiştim." Dedi gülerek. Bu baya yakışıklı bi çocuk. Acaba manitası var mı? Kendime sormuyorum.

Belki Mark'a yaparım.

Sırtımdaki çantayı ve laptobu aldı. Saol canım.

Sonra üçümüz biraz daha yürüdük.

"Geldik." Dediklerinde önümde duran binaya baktım. Terk edilmiş bir şirketi andırıyor dışı.

Sesimi çıkarmaya hakkım yok. İçeri girdik.

İçerisi de benzer. Girişte cam kapı ve bir iki bitki var. Bir de devasa pano. Yanında dolaplar. Sonra da asansör.

Bineriz sandığım asansörü es geçtik. Merdivenlerden çıkıp yani yaklaşık beş basamak. Sonra soldaki bir kapıdan girdik. Anasını avradını havalı la bura.

Koridora çıktık ordan da sağdan ikinci kapıdan girdik. Harbi stüdyoymuş. Makineler falan var. Orayı da geçip arkadaki odaya girdik.

Hyunjin bizi orada bıraktı.

Ben önce Jaemin'e sonra da odadaki tek yatağa baktım.

"Endişelenme. Bazanın altında bir döşek daha var. İnce falan ama gayet iş görüyor. Bak valizini ve çantalarını şu masanın yanına koy. Erişimin kolay olsun."

O gayet rahat bir şekilde hareket ediyordu benim aksime. Bahsettiği masa arkada kalıyordu. Masanın önünde de yatak vardı.

Oda bu kadar. İki üç gün idareten kullancaz zaten. Cam da yok.

Sus jeno.

"Teşekkür ederim. Yani beni kabul ettiğin için."

"Yani önemli değil. Benim elimden gelen buydu. Buradan bıktığım için kendime ev bakmıştım ama yalnızca dört gece kaldım. Neyse."

"Olsun. Niyet önemli." Dedim ve dediğini yapıp valizi arkaya masanın yanına aldım. Şuan en azından oturacak yer var.

Yatağın üzerine oturdum. Minnet duyuyorum şu herife şuan.

"Jaem. Henüz erken biliyorum ama ben biraz yatıp uyuyabilir miyim?"

"Tabi. Yatağı çıkarayım ne zaman uyanacağını bilmiyorum sonuçta."

Tamam dedim. Sonra beni kaldırıp yatağın altından bir tane daha yatak çıkardı. Büyücü. Uu.

"Yat bakalim." Diyerek üstüme yastık fırlattı.