1 hafta sonra...
Yıldız...
"Yaşam seçimleri ve seçimlerinin sonuçlarını deneyimlemektir." okuduğum alıntıyı tekrar tekrar söyledim. Hayatım boyunca yaptığım seçimlerden ve seçimlerin sonuçlarından memnun kalmıştım.
Pişmanlık duyduğum bir seçimim olmamıştı. Ben seçip, ben yaşamıştım hep. Fakat bu son zamanlarda yaptığım bir seçim sadece beni değil çevremde olan herkesi etkiliyordu.
Yaptığım seçimden pişman değildim, sonuç ne olursa olsun olmayacağım da. Sadece içimde bir korku var. O korku beni yiyip bitiriyor.
Neyden, niye korkuyorum bilmiyorum.
"Sakin ol Yıldız, sadece bir görüşme olacak ve kalkıp gideceksin." diye kendimi teskin ettim. Elimdeki kitaba geri döndüğümde karşımdaki sandalyenin çekilme sesini duydum. Gözlerimi yumup derin bir nefes aldım ve kafamı kaldırdım gördüğüm yüzle şaşkınca aralandı dudaklarım.
Onun burada ne işi vardı ki?
"Mert Hakan?" dediğimde gülümseyerek yüzüme baktı "Güzel Yıldızım." dedi sevgiyle. İçime işleyen sevgiyle gülümsedim ardından aklıma gelen detayla panikle etrafa baktım. Mert'i görmemeleri lazımdı.
Panikle önüme dönüp telefonu çıkardım ve buluşacağım kişiye kısa bir mesaj atmaya karar verdim.
Yıldız: Acil bir görüşmem çıktı, buluşma iptal. Ben size yeni bir buluşma için gün ve saat vereceğim. Benden haber bekleyin.
Ardından aklıma gelen diğer kişiye de kısa bir açıklama yazıp yolladım. O sıra ilk yazdığım kişiden gelen mesajla hemen ona baktım.
X: Pekala doktor hanım öyle olsun, sizden haber bekliyoruz. Unutmayın fazla zamanımız yok, planı devreye sokmamız lazım.
Yıldız: Merak etmeyin, istediğiniz olacak.
"Yıldızım?"
Mert Hakan'ın sesiyle telefonu bırakıp gülümseyerek ona döndüm, şüpheli gözlerle bana bakıyordu. Geçen haftalarda beni telefonla konuşurken attığı bakışı atıyordu yine, o zaman durumu geçiştirmiştim fakat şu an ne yapacağımı bilmiyordum.
Sevdiğim adama karşı olan bu tavrımdan son derece rahatsızdım. Ama böyle olmak zorundaydı, ona gerçekleri söyleyemezdim.
"Bir tanem, arkadaşım yazmıştı da önemliydi ona acil yazmam lazımdı kusura bakma." dedim gülümseyerek "Nereden çıktın sen? Burada olacağımı nereden biliyordun?" dediğimde bir süre bana baktıktan sonra gülümseyerek ayağa kalkıp yanımdaki sandalyeyi çekip oturdu kolunu omzuma atarak beni kendine çekti davetini severek kabul edip omzuna kafamı yasladım.
Omzuna kafamı yasladığım an beynimdeki karmaşıklık son buluyor, rahatlıyordu.
"Aslında bilmiyordum, bir arkadaşın yeri burası yeni açtığı için tebrik etmeye gelmiştim sonra seni gördüm ve yanına geldim."
Derin bir nefes aldım "Çok iyi yaptın." dediğimde alnıma bir öpücük kondurdu "Sen ne yapıyordun, birini mi bekliyordun yoksa?" dediğinde yutkundum "Hayır sevgilim, kitap okuyordum." dediğimde birkaç saniye yüzüme baksa da gülümsedi "Ne bileyim beni görünce panik oldun gibi sezdim de dedim bir buluşmasını mı bozdum yoksa?" hafif alınganlık sezdiğim sesiyle kaşlarım çatıldı.
"Seni görmeyi beklemiyordum ondan öyle bir şey oldum yoksa seni görmek bana hep iyi geliyor."
"Gerçekten mi?"
Gülümseyerek yanağını okşadım, "Gerçekten, seni görünce üzerimdeki kara bulutların gittiğini hissediyorum. Öyle iyi geliyorsun bana." içimden geçenleri gözlerinin içine bakarak söylediğimde huzurla gülümsedi.
Gülümsemesi içime güneş gibi doğdu.
"Aynı şeyleri hissetmemiz ne güzel Yıldızım." dediğinde gülümsedim. Bir süre oturup sohbet edip kahve içtik.
Bugünün böyle geçeceğini hiç düşünmemiştim ama iyi ki böyle geçiyordu. Üzerimdeki gerginlik, kasvet yerini huzura bırakmıştı. Sadece Mert Hakan vardı ve bu benim huzurlu olmam için yeterli bir şeydi.
El ele mekandan çıktığımızda arabayla gelmediğim için Mert Hakan'ın arabasına doğru ilerlemeye başladık.
Aklıma gelen fikirle Mert'i durdurdum.
"Yarış yapalım mı?" gülerek konuşmamla durup kaşlarını kaldırdı ardından sırıttı "Bak yenerim üzülürsün." iddialı bir şekilde gülümsedim "Sen yen öyle konuşuruz Mert Hakan'ım." gülerek kafasını salladı.
"Nesine peki?"
"Yemek yapmasına?"
"Olur." diyerek kabul ettiğinde güldüm "Tamam o zaman. Sen say ben ne yapacağımızı söyleyeceğim." beni onaylayıp üçten geriye doğru saymaya başladı.
"Üç...İki...Bir..."
"Arabaya ilk varan akşam yemeğini hazırlar!" dememle Mert Hakan hızlı bir şekilde arabasına doğru koşup kapıyı tuttuğunda arkasından gülerek rahat rahat yürüdüm. Yanına vardığımda "Kazandım!" dediğinde gülmem arttı sonra olayı fark etmeye başlayan sevgilimin zafer dolu yüzü asılmaya başladı.
"Arabaya ilk varan dedin." diye fısıltıyla konuştuğunda güldüm "Ve yenildin, akşam yemeği ellerinden öper artık!" dediğimle beraber gülen yüzüme derince baktı.
Kolumdan tutup beni kendine çekip sarıldı, "Bu sana ilk yenilgim değildi Yıldızım o yüzden sorun değil." dediğinde gülümseyerek sarılışına karşılık verdim.
"Yine kendine düşürdün komutan." dediğimde güldü saçıma bir öpücük kondurdu. O bana hep yenilecek bense ona hep düşecektim.