🔶 16. HERŞEYİN KOPTUĞU AN

602 17 5
                                    

Eve geldiğimde oldukça yorgundum. Bugün alışveriş merkezini gezmiştim bizim kızlar ile. Ellerim kollarım dolu bir şekilde eve girince oldukça sessiz olduğunu fark etmiştim. Tüm paketleri kapı girişine koyarak içeri adımladım.

"Abi ?" dedim ama ses gelmedi. İçeriye girdiğimde bana gözlerini dikmiş çağlar ile karşılaştım.

"Neden ses vermiyorsun biri yok zannettim evde." dedim yanına ilerlerken.

"Niye evde olmamamdan yararlanıp Dusan'ı mı çağıracaktın ?"

Anında donmuştum. Yutkunup arkamı döndüm.

"Anlamadım ?" dedim ayakta durarak.

"Neyi anlamadın abicim ? Dusan ile yattığını takım arkadaşlarımdan mı öğrenecektim !"

Şok.

Dusan anlatmış mıydı birilerine ? İyide dusan kimseyle anlatmazdı ki. Ryan ? O birine anlatmış mıydı ?

"Ne diyorsun sen abi ?" dedim sesimin titremesine engel olamayarak. Ayağa fırladığında korku ile 1-2 adım geriledim.

"Ya sen ne yaptığını zannediyorsun Birce ! Yahu herkes öğrenmiş herkes ! Sen nasıl takım arkadaşımla bunu yaparsın !"

"Abi Allah aşkına bir dinl-" gözlerimin dolmasına engel olamayarak konuştum ama abim sözümü kesti.

"Ya herkese rezil rüsva olduk Birce ! Babam'ın haberi yok ! Haberi olsa bak bakalım neler olur ! Basına sızmasın diye bütün arkadaşlarımla konuştum, yalvardım resmen ! Senin için !" Diye bağırdı.

Ağlamam daha da şiddetlenince sakinleşmeye çalıştım.

"Sen sen.. nerden.." hıçkırıklarım arasından konuştum.

Abim histerik bir kahkaha attı.

"Kim söylemiş biliyor musun takıma ?"

Hayır.

Lütfen yapmamış ol.

"Dusan Tadic" dediği anda gözlerimi sıkı sıkıya kapattım.

Yapmıştı.

İhanet etmişti bana.

"Birce.. Bak.. sen benim kardeşimsin,kanımsın,canımsın. Sana birşey olmasına izin vermem. Dusan'ın neler yaptığını biliyor musun sen ?"

Abim kollarımdan tutup beni koltuğa oturttu.

"O beni seviyordu.."

"Sevmiyordu abiciğim. Hiç sevmemiş seni. Diğerlerine anlatırken duydum. Dalga geçtim onunla, yüzüne bile bakmıyordum şey yaparken dedi.."

Hayatımda ilk defa birini sevmiştim. İlk defa inanmıştım. Herşeyin yalan olduğunu bilmiyordum ki.

"Siz birşeyler yaşarken videonuzu çekmiş. Takımdakiler tepki göstermişler. Ama o takmamış."

Ağlamam daha da şiddetlenmişti.

Birbirimizin içinde öyle erimiştik ki, birlikte ve tek başımıza, el ele, göz göze, her şeyi yapabilir halde uzun saatler geçiriyorduk, çünkü yalnızdık, ama öylesine mutluyduk ki daha fazlasını arzulamıyorduk. Kimi zaman, bizi etkisi altında bırakan bu sonsuz mutluluk seli, yoğunluğunun gücüyle bize acı veriyordu ve ölmeyi arzuluyorduk; ama birbirimizle, birbirimiz için. İşte o zaman Azize Theresa'nın sözünü anlıyorduk: Ölemediğim için ölüyorum! Sonsuz bir aşk altında yok olan ve organların paramparça olmasıyla, ölümle, bu sonsuz aşk seline yer açtığına inanan fani yaratığın arzusu budur.

-----

Bu kitap mutlu son ile bitecekti. Ama böyle olması daha doğru.

Bir sonraki bölümde görüşürüz canlarım 🤍

Poison Tree | ᴅᴜšᴀɴ ᴛᴀᴅɪćHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin