' Aldanma gücüne nihayetinde koskoca çınarları deviren de rüzgardır.' Denir.
Lakin İnsanoğlu her daim güç sarhoşluğu yaşamıştır. Gözler kör , kulaklarsa sağırlaşmıştır. Bundandır ki kendisi av konumuna geldiğini de avcı onu avlayana kadar fark etmemiştir.
Bolatlar için heyecanla bekledikleri gün nihayetinde gelip çatmıştı. Bugün hayatları için yeni, tertemiz bir sayfa açılışıydı. Onların karanlık dünyası böylesi bir sayfayı nasıl dolduracak bilinmezdi ama onlar bu sayfa için canlarını bile vermeye hazırdı. Daha görmedikleri , dokunmadıkları , koklamadıkları birisine nasıl böyle bağlandıklarıysa meçhuldü.
Zeliha doğum çantasını özenle kendisi hazırlamıştı. Normalde her şeyi onlar için yapan birileri vardı. Lakin çocukları söz konusu olduğunda fazla hassas bir insana dönüşüyordu.
Doğum sancısı kendisini git gide belli ederken bağırmamak için mücadele ediyordu. Kocası bir an önce çantayı bulduğunda hastaneye gideceklerdi ama anlaşılan kocasının eli ayağı bir birine dolanmıştı.
Yürüdüğünde yeri zangırdadacak kadar sert yürüyen, kimsenin kolay kolay göz teması kuramadığı , herkesin karşısında el pençe divan durduğu Cihangir Bolat bugün belki de hayatında ilk defa heyecandan ne yapacağını bilmiyordu. İlk çocuğu değildi. Ama ilk kız çocuğuydu. Yıllardır hayalini kurduğu kız çocuğu...
Babasına dolabın içindeki çantayı uzatıp gözlerine baktı Kaya . Her zaman olgun kişiliği ve vücut yapısından dolayı olduğundan büyük dururdu. Oysa ki daha on birine yeni girmiş bir okul talebesiydi.
Babası derin bir nefes verip , eğilip Kayanın başından öpüp saçlarını okşadı. Dışarıya karşı olan sert tavrını hiçbir zaman evine içine sokmazdı. Karısı ve oğulları onun tek hazinesi içinde en derine yerleştirdikleriydi. Şimdi artık birisi daha vardı içine eklenecek.
Hızlıca ikiside merdivenleri inip bekleyen arabaya koşup yerlerini aldılar. Çoktan evin diğer üyeleri yerlerine geçmişti. Normalde doğuma böyle kalabalık gitmek normal değildi. Ama onlar da pek normal sayılmazdı.
Alp yanında oturan kardeşi Yağızın elini sıkıca tutmuş annesini izliyordu. Yüzü o kadar çok kasılıyor ve derin nefesler alıyordu ki onun yerine üzüldü. Bu kadar acı verici bir şey olduğunu bilseydi kardeşinin hemen doğmasını istemezdi. Kaya da onun elini tuttuğunda dönüp abisine baktı. Kayanın güven dolu bakışlarını gördüğünde içi bir nebzede olsa rahatlamıştı .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALEVLERİN DANSI
Teen Fiction"Ölümle başlayan hikayem ölümle son bulacaktı. " Hayatının merkezine yerleştirdiği bale tek derdi olan Ilgın, Türkiyede yaşayan babasından gelen telefonla hayatının tepetaklak olacağını bilmiyordu. Hayatta en değer verdiği insandan ayrı kalmak onun...