two

8 1 0
                                    


basit bir arkadaş buluşması nasıl bir anda sarpa sarabilirdi? aslında 2-A sınıfı söz konusu olunca epey normal olduğunu söylemek mümkündü. artık her biri ciddi anlamda belayı çektiklerini düşünüyordu çünkü. ne olduğuna gelecek olursak; bir grup kötünün geniş caddede insanlara ve dükkanlara saldırması ile doğal olarak bir karmaşa çıkmıştı.

kahraman sınıfına mensup birkaç çocuk ise tam bu karmaşanın içinde kalmıştı işte. yarı zamanlı lisansları tam bu noktada işe yarıyordu aslında. iida çoktan söze girmişti karmaşadan gözlerini ayırıp.

"durum çok karışık, bu caddede kahraman falan görmedim. polisler de hemen gelemeyebilir. ben, sero ve midoriya insanları güvenli bir alana götüreceğiz, yaoyorozu sen ve todoroki de masumları koruyacak bir set örün önümüze. biz bunları yaparken de kaminari, kirishima, jiro ve mina da kötüleri oyalamaya çalışsın. tamam mı?! "

kimse itiraz etmemişti, etmeye gerek yoktu çünkü yapılması gereken bundan ibaretti. hepsi bir ağzından onaylama sesleri çıkarır çıkarmaz üç yana doğru dağılmışlardı. aynı iida'nın dediği gibi görevlerini yerine getireceklerdi. sadece bu grubun özgünlükleri sıkıntılıydı o kadar.

birinin gücü metalleri kontrol etmekti, diğeri ise suyu kontrol ediyordu, bir diğeri uzuvlarını oldukça keskin bir hale getirebiliyorken sonuncusunu özgünlüğü topraktı. gerçekten uyumsuz bir gruptu, işleri yine de kolay olmayacaktı.

kaminari ellerini yere dayayıp elektiriği doğruca düşmanlara doğru ilerletmeye başlamıştı. bu sırada mina asfalt üzerinde kayıyor, metali kontrol eden adamın hamlelerini engellemeye çalışıyordu. midoriya, arkadaşları ile insanları güvenli noktaya çekerken yumruklarını sıkmıştı. bu kadar insanın olması iyi değildi. en azından hızlıca onları boşaltıyorlardı, yoksa büyük sıkıntıydı.

"midoriya-kun! sen onlara yardım et! burayı biz hallederiz."

yaoyorozu'nun sesi ile düşünmeden başını sallamıştı yeşil saçlı oğlan ve beklemeden kirishima'nın bulunduğu noktaya gitmişti. bir yandan etraftaki insanları düşündükleri için rahat hareket edemiyorlardı aslında. neyse ki iida ve sero kendilerine kısa sürede istedikleri özgürlüğü sağlamışlar ve tam gaz saldırıya geçmişlerdi.

sadece dört kişilerdi evet. yine de bu hiç kolay değildi, hepsinin birer yetişkin olması ve özgünlükleri üzerinde kendilerinden çok daha uzun süre pratik yapmalarından dolayı avantaj onlarda gibi görünüyordu. tüm bunlara rağmen geriye sadece toprağı kontrol eden kalmıştı. aslında en zoru da oydu çünkü zaten buldukları zemin topraktan ibaretti. todoroki etrafı buzla kaplasa bile yeterli değildi.

"ne yapacağız?"

kirishima nefes nefese kalmış bir şekilde adama bakıyordu. kaminari kendisine aşırı yüklendiği için aptala dönmüş ve jiro onu tutmaya çalışıyordu.

°°

aynı dakikalar içinde ise bir taksinin içinde olan sarışın çocuk aracın durması ile kaşlarını çatmıştı. önlerinde uzun bir trafik var gibiydi ama asıl sorun bu değildi. kafasını camdan dışarı çıkarıp ileriye göz attığında kargaşayı net bir şekilde görmüştü.

"eşyalarım hâlâ aracında, burda kal."

uzun zamandır amerika'da olduğundan ana dilini biraz bozuk konuşuyordu ama takılacağı son şey buydu. şoförün daha bir şey demesine izin vermeden araçtan inmiş özgünlüğünü kullanarak havaya sıçramıştı. arabaların üzerinden atlayarak kısa bir sürede vardığı noktada işler epey karışmış görünüyordu.

gözlerini etrafta gezdirip durum değerlendirmesi yaparken kollarını esnetmişti yavaşça. beyaz badisinin üstüne giydiği tişörtün yakasını rahatsız etmemesi adına biraz gevşettikten sonra yerden fırlamış olan toprak tepelerine bakmıştı.

"lanet olası herif."

dudaklarından çıkan kelimeler kendisi için alışık olduğu bir şey idi. aynı anda yerinden fırlaması da bir olmuştu. toprak tepelerinin üzerinden atlayıp adamın sırtına tekmesini indirmeyi amaçlamıştı ancak adam bunu fark etmiş gibiydi. önüne çıkan toprak duvarla hızlı refleksleri ile geriye sıçramıştı.

"burda daha ne kadar velet olacak!"

siyah saçlı adamın siniri bozulmuş görünüyordu, katsuki ise kendisine dönen adama üstten bir bakış atarken bacaklarını hafifçe iki yana açmış ve derin bir nefes almıştı.

"korktun mu yoksa?"

alaylı sözlerinden sonra adam daha fazla sinirlenmişti ve ayağını iki kere yere vurmuştu. bu katsuki'nin gözünden kaçmazken hızla yana doğru geçmişti, aynı anda toprağın sivri oluşumu dışarıya çıkmıştı.  katsuki bunu görünce kaşlarını çattı, rastgele yerle saldırmadığı belliydi. kendisini şişlemek istemesi yapabileceği en doğru tabirdi belki de.

avuçlarını geriye doğru çevirip patlamalar yaratırken kendisini adamın üzerine doğru uçurmuştu. gözleri ayaklarını takip ediyor ve kendisine yönetilen hamlelerden sıyrılmak için odağını tam ileri tutmaya gayret ediyordu.

"adi herif."

omzuna sert bir tekme geçirdiğinde adamın duruşu sarsılmıştı. elini adamın bacağına doğrultup patlamalarını üzerine gönderdiğinde ise acı dolu bir haykırışın duyulması pekte uzun sürmemişti.

"seni lanet velet!"

kendisine savrulan yumrukların dengesiz olduğu ve acı içinde olduğunu fark etmek oldukça basitti. kendi vücudunu döndürüp adamın suratına bir döner tekme atması da bu yüzdendi. yere düşen bedenin kıpırdamasını engellemek adına bir bacağını ayaklarının üzerine bastırıp kollarını da arkadan kıstırmıştı üzerine eğilip. o sırada polis arabalarının siren sesleri duyulmuştu.

"lisanslarınızı görebilir miyim çocuklar?"

polislerin ikisi kendi olduğu tarafa doğru gelirken göz ucuyla kalabalık gruba bakmıştı sadece ardından geri çekilmiş ve güç engelleyicileri takan polisi izlemişti. bu adamlar neden her yere bu kadar geç kalıyordu ki sanki?

" teşekkürler genç adam. lisansını görebilir miyim?"

kendisine bakan polise karşı sadece başını sallarken cebinde duran kartı çıkarıp göstermişti. buraya gelir gelmez bir şeylere karışmak pekte düşüncelerinde yoktu.

"hepiniz iyi iş çıkardınız. teşekkür ederiz."

kırmızı gözleri etrafta gezinirken gözleri mağazanın camından yansıyan saate kaymış ve sessiz bir küfür savurmuştu, umuyordu ki o taksici yerinde duruyor olsundu.  topuklarının üzerinde geri dönüp aceleci adımlarla geldiği yoldan yürümeye başlamıştı. şu an etraf yeterince kalabalıktı ve katsuki buna katlanamıyordu. ama kendisini durduran bir ses vardı.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
return ¦¦ bakugou katsuki Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin