four

9 1 0
                                    


katsuki yurda girdiğinde kendisine verilen odaya çıkmıştı doğruca. okul kaydı tamamen bitmişti ve geriye kalan tek şey eşyalarını yerleştirmekti o kadar. saate baktığında öğleden sonra dört olduğunu görünce çantasını yere bırakıp işe koyulmuştu. kıyafetlerini dolaba, ayakkabılarını dolabın altındaki açık alana dizmişti. kişisel eşyalarını, kitap ve mangaları da olması gereken yerlere koyduktan sonra ise oda belli bir düzene girmişti. katsuki derin bir nefes aldıktan sonra ise duşa girmişti.

su başının üstünden dökülürken katsuki yere doğru çöküp oturmuş ve ellerini dizlerinin üzerine bırakmıştı serbest bir şekilde. bedeni yorgun, zihni ise doluydu. açıkçası buraya gelerek iyi bir  şey yapmış mıydı bilmiyordu ancak sonuçta burdaydı.

odaklanması gereken şey yüksek notlar, özgünlüğünü kullanıp iyi bir iş çıkarmak ve kendisini bekleyen staj yerinde çalışmaktı. bildiği kadarıyla okul bunu ayarlamıştı. detayları henüz bilmiyor olsa da öğrenirdi.

zihninin içinde dolaşan düşünceler yüzünden başı ağrırken suyu kapatıp havlusunu almış ve vücuduna sarıp odasına geçmişti. üzerini hızlıca giyindikten sonra ise ışıkları tamamen kapatıp yatağına geçmişti. saat sekizdi ve katsuki sabah altıya alarm kurduktan sonra  gözlerini kapatmıştı. yarın yeni okulunun ilk günüydü. gerçi sınıfın bir kısmı ile oldukça farklı bir şekilde karşılaşmıştı ama umrunda değildi.

°°

katsuki uyanıp okul için hazırlanıp aşağıya indiğinde kapının önünde birçok bavul ile karşılaşmıştı. muhtemelen yurtta kalan tüm öğrenciler dersten önce eşyalarını bırakmıştı. sonrasında gelip halledeceklerdi. bu duruma fazla takılmadan mutfak kısmına geçmiş ve kendisi için sandviç hazırlayarak çantasına atmıştı. son bir kez gerekli olan tüm eşyalarını kontrol ettikten sonra ise yurttan çıkıp okula doğru yürümüştü. burda da profesyonel kahramanın yanında çalışacaktı fakat henüz kim olduğu belli değildi.

belirsizlik canını gerçekten sıksa da yakın zamanda bir şeylerin netleşeceğini umuyordu.

adımları okulun içine geçip ikinci kattaki sınıfına kadar seri bir şekilde gitmişti. derse beş dakika vardı, geç kalmamıştı. önünde durduğu kapıya bakarken beklemeden aralamış ve içeri girmişti. böylelikle tüm gözler kendisine döndüğünde katsuki elbette bunun olacağını biliyordu.

"sen dün gelen çocuksun! dostum çok havalıydın."

kırmızı saçlara sahip oğlanın kendisine doğru koşup heyecanlı bir şekilde konuşmaya başlaması ile diğerleri de toplanmaya başlamıştı çevresine. çok kalabalıktı, kendisine değen eller yüzünden her birini patlatmak istiyordu.. neyse ki kendisini bunu yapmadan aizawa'nın sesini arkasında duymuştu.

"hepiniz yerlerinize geçin."

ve böylelikle sınıfa bir sessizlik çökmüş, çocuklar yerlerine geçmişti. katsuki de tek boş yer olan cam kenarına gidip oturmuştu. deku arkasında oturuyordu ve şimdiden okula hoş geldiğine dair bazı şeyler söylüyordu. onunla sonra konuşurdu.

"evet bazılarınız dünden bakugou ile tanıştı. kendisi amerika'dan geliyor. bundan sonra da bizimle devam edecek. bakugou, bazı profesyonel kahramanlara dosyanı ilettik. akşama kadar sonuç çıkmış olur."

sarışın çocuk buna karşı sadece başını sallamakla yetinmişti. o andan itibaren okul derslerle ve her teneffüste kendisine sorular soran sınıf arkadaşlarıyla geçmişti. adının kirishima olduğunu öğrendiği çocuk kendisine hayranlıkla bakıyordu ve sebebini anlayamıyordu.

°

okuldan sonra yurda geçen A sınıfı eşyalarını düzenlemiş, yemeklerini yemişlerdi. şimdi ise salonda tembellik ediyorlardı, taa ki kirishima, todoroki, midoriya ve iida'nın spor kıyafetlerini giyip yanlarına gelmesine kadar.

"spor salonuna gidip biraz alıştırma yapacağız."

demişti midoriya gülümseyerek. bunun üzerine mina ve jiro yerlerinden kalkıp yanlarına gitmişti. sıkılıyorlardı zaten.

"biz de gelelim, televizyonda izleyecek bir şey yok."

"bakugou'yu da mı davet etsek?"

kirishima'nın ortaya attığı fikir ile midoriya başını iki yana sallamıştı. yorgun olabileceğini dile getirmişti. bunun üzerine kırmızı saçlı pekte memnun olmasa da arkadaşlarını onaylamış ve yurdun yan tarafında kalan spor salonuna peşlerinden gitmişti. ancak ışıklar açıktı ve demek oluyordu ki biri vardı.

hepsi birbirine meraklı bakışlar atarken mina yavaşça kapıyı aralamıştı. salonun bir köşesinde kendi bedenini, spor malzemeleri ile esnetmekte olan sarışını görmeyi beklemiyorlardı.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
return ¦¦ bakugou katsuki Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin