three

13 1 0
                                    


"bir dakika genç adam, biraz bekler misin?"

katsuki kendisine seslenildiğini anladığında adımlarını durdurmuştu. arkasını döndüğünde ise U.A'yi araştırırken tanıdığı aizawa shouta ve küçüklükten bu yana hayranlık beslediği all might'yu görmüştü. tabii bir numaralı kahraman artık bir numara değildi, ama bu hayran olduğu gerçeğini değiştirmemişti.

kendisini durduran kişi ise aizawa idi zaten bu yüzden olduğu yerde durmaya devam etmiş ikisinin kendisine yaklaşmasını beklemişti. az önce ki grupta meraklı bir şekilde kendilerine doğru geliyordu.

"bakugou katsuki, sınıfıma gelecek öğrenci sensin. bu sabah başvurunu inceliyordum."

siyah saçlı adam konuşurken gözlerini çocuğun üzerinde gezdirmişti. haberleri görür görmez çocuklara bir şey oldu mu diye okuldan hızla çıkmışlardı. neyse ki iyilerdi ve yeni öğrencisi ile burda karşılaşması gerçekten de büyük bir tesadüftü.

"evet başvurumu yapmıştım. anladığım kadarıyla kabul edildim."

aslında zaten edileceğini biliyordu. burda kastettiği şey sınıf öğretmenini öğrenmesi olmuştu. aslında aizawa gibi bir kahramanın öğrencisi olmak iyi olacaktı.

"lisansım var, yaralanmadım all might."

ağzını açmaya hazırlanan adamı susturan katsuki kırmızı gözlerini hayranı olduğu kahramana dikmişti. hayranı olduğu için kendisinden ödün verecek değildi üstelik. bu kendisine ters bir hareket olurdu.

"genç bakugou, senin gibi bir kahramanla tanışmak çok güzel."

söylenenlere tepki vermemişti, güzel falan değildi. katsuki güzel olan herhangi bir şeyi kendisine yakıştırmıyordu.

"her neyse, yurt odan bugün hazırlanıyor bakugou. önce okula gelip kaydını tamamlaman lazım sonrasında ise yerleşebilirsin-"

aizawa daha sözlerini tamamlayamadan oldukça heyecanlı ve şaşkın bir ses ortaya çıkmıştı. tabii ki de midoriya'ya aitti.

"bir dakika.. KACCHAN BU SEN MİSİN?!"

yeşil saçlı oğlanın birkaç adım atarak hemen katsuki'nin önünde durması ile sarışın çocuk hafifçe kaşlarını çatmıştı. kacchan... çok tanıdıktı ve oğlan hiçbir şeyi kolay kolay unutmadığı için belki de gözlerinin yavaş yavaş kısılmasına engel olamamıştı.

"bekle... seni lanet deku, cidden sensin."

elbette oydu. başka kim böyle bağırıp sulu gözlü olabilirdi ki. katsuki onu gördüğüne gerçekten şaşırmıştı.. en son ne zaman görmüştü onu? yıllar olmuştu ve aynı okulda oldukları gerçeğini değiştirmiyordu. tek bir sıkıntı vardı... deku'nun bir özgünlüğü yoktu. bundan emindi ancak sorgulamamıştı..en azından şimdilik.

"benim! burda olduğuna inanamıyorum!"

tam kendisine atılıp sarılacaktı ki katsuki hızlı davranıp oğlanın yüzünü patlatmıştı evet.

"lanet inek, bana sarılma. nefret ederim."

temastan cidden nefret ediyordu ve deku'nun yüzünü ovuşturup gülümsemesi ise gerçekten de hiç değişmediğinin göstergesiydi. bu sefer sarılmamış sadece elini uzatmıştı.

"özür dilerim, hoş geldin kacchan! birlikte kahraman olalım. "

katsuki birkaç saniye boyunca eline baktıysa da, aklında birçok soru olsa da sadece sırıtmıştı ve elini tutup sıkmıştı. ikisinin arasında bir rekabetin olacağı şimdiden açıktı işte. katsuki mücadele etmeyi severdi. özellikle olanlardan sonra kafasını dağıtmak için mükemmel bir yöntemdi.

"midoriya, arkadaşın ile yurtta da konuşabilirsin."

aizawa iç çektiğinde iki çocuğa bakmıştı. yeni öğrencisi hakkında kendisine verilen dosyayı tam olarak okuma fırsatı olmasa da yetenekli bir öğrenci olduğu açıktı. içten içe sınıfına böyle bir öğrenci geldiği için de memnundu.

"hepiniz evinize gidin hadi. yarın sakın geç kalmayın. bakugou, sen de benimle gel."

ve böylece midoriya'nın neşeli bakışları, diğerlerinin meraklı bakışları altında katsuki öğretmeninin peşinden adımlamıştı. tuhaf bir gündü ama zaten hayatı yeterince tuhaf bir haldeydi.

return ¦¦ bakugou katsuki Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin