Tanışmış Mıydık?

373 33 12
                                    

Bölüm şarkısı: Kırıldı Vazo-
Şenceylik

Yakamoz'dan

Hamağın üstünde uyumak belimi feci ağrıtmıştı. Gece irili ufaklı tüm sinekler vücuduma savaş açtığı için pembe pembe ısırık izleriyle uyandım. Hamağın bağlı olduğu kayısı ve ayva ağaçlarındaki meyvelerle sabah bakışmasını da yaşadıktan sonra burnuma dolan pırasalı komat kokusu midemin guruldamasındaki en büyük sebepti.

"Gülhan sultanım! Komat mı yaptın?"

Babaannem bahçeye inen dört merdiven basamağından geçip yanıma geldi. Dibi gelen altın sarısı saçlarını yeniden boyatmıştı.

"Burnun üç metre menzilinde iyi koku alıyor maykinom." Boşnakça söylediği annem sözü yüreğimi burktu. Annem hep maykinom diye sesleniyordu.

Kaza anında bağırışı bile öyleydi. Gözlerimin yaşadığını fark eden Gülhan sultan hemen durumu toparlamayı denedi. "Kalk kız çubuk kraker yoksa beni de ağlatır gözyaşların." Ellerimle dolan gözlerimi silip hamaktan kalktım. Bahçenin içinde olan hamaktan inince ayaklarımın altı full toprak olmuştu.

"Eh be evladım o kirli ayaklarla eve almam haberin olsun." Bahçe kapısının yanında duran yeşil uzun hortumla terliklerimi ve ayaklarımı yıkayıp ön balkona geçtim.

Arka balkona göre güneş daha fazla geliyordu. Masayı burada kurmalarını sevmesem de alıştığımız düzen bu olduğundan ses etmedim.
Babaannem elinde bir tepsi komatla ön balkona geldiğinde gözlerim mutlulukla parladı.

Dedem arka balkondaki açık mutfağın fayans işini bitirip dakikalar sonra bize katıldı. Yemeği yerken konuşacak halim yoktu. Kıtlıktan çıkmış gibi yiyişim ikisini de güldürdü. "Kalan komatı arkadaşlarına götür." Arkadaşların derkenki imalı ses tonu yüzünden yediğim lokma neredeyse boğazımda kalıyordu. Veysel dedem sürahiden bir bardak su doldurup bana uzattı.

"Helal Yakamoz." İsmimle seslenen nadir kişiler arasında dedem de yer alıyor galiba. Çoğu kişi lakap takar ya da ismimi kısaltırdı. Yak,kumral kız,çimen göz,öksüz ve ressam. Takılan lakapların bi' kısmı bunun gibiydi. Geri kalanı yaşlıların taktığı cici kız,prenses,Gülhan'ın torun tarzında akıllarına o an gelen şeylerdi.

Favorim Gülhan'ın torun olacak çünkü kendim olmama izin vermeyişleri her zaman komik geliyor. Kendi takma adlarımla boğuşurken elimdeki komat dilimini çoktan bitirdiğimi fark ettim.

"Ben doydum. Kalanı Sinalar gelmiş onlara veririz." Dedem kınayan bakışlarını üstümden gezdirse de ses etmedi. Babaannem tiz sesiyle "O çocukla görüşme demedik mi?"diye cırladı. Eski sevgililerime karşı nefret dolu olan babaanne,harika!

"Bensu ve Seha benim arkadaşlarım. Sina yüzünden onlardan kopmak istemiyorum." Medenice ayrıldık işte salın bizi. Bu konuya sonra uzun uzadıya değinirlerdi zaten. "Sana kop demiyorum. Sözlenme arifesinde o çocuğun saçma düşüncelerine yine izin verme diyorum."

2 yıl önce Sina benimle saçma sapan hayaller kuruyordu,babaanneme ciddi olduğunu söyleyip ayrıldığında ailecek şoka girmiştik. Hala arkadaşım kalıyorsa kardeşi ve Bensu'nun canımdan çok sevdiğim insanlar olmasına bağlamalı.

"Tamam,söz veriyorum Ayaz'a ve ailesine karşı kendimi utandırmam. Sina, ne hali varsa görür sen boşver Gülhan sultan." Kalan komatı tepsiden alıp geniş bi' tabağa koydum. "Üstümü değişip hemen bunları bırakmaya gidiyorum."

Memnuniyetle başını salladı. Yerimden kalkıp evin içine geçtim. Altıma lacivert dizimin biraz üstünde biten şortu, üstüme de yazısız turuncu yarım kollu bol t-shirt'ü geçirdim.

Dalgalar Ve Aldıkları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin