Sabahın Altısı

292 40 6
                                    

Bölüm şarkısı: Sakinleştim -
Pinhâni

Bölüme sınır koymak zorun(!) kaldım hadi bakayimmm sınır 1 kalpli yorum buraya jdmxkdmxmdmd şaka şaka takılın siz bölümle 🤍

Yakamoz'dan

Saatim sabahın körü olduğunu belirtirken bakışlarım kıyıya vuran hırçın dalgalardaydı.
Dün gece geç saatlerden evden kaçıp deniz kıyısına gelmiştim.

Ruhumun beni kemiren tarafını susturmak için saatler boyu müzik dinleyerek dalgaları izledim. İzlemeye devam de ediyorum. Üstümde dün giydiğim elbise elimde telefon ve müzik çalar ayağımda da bir çift terlik dışında tamemen eşyasızdım. Savunmasızdım.

Sırtımı yasladığım koca koca taşların içinden çıkan böcekler dışında tek başımaydım. Uykusuzluktan gözlerime ağrılar girse de umursamadan yan tarafımdaki küçük taşlardan birini daha aldım. Sektirmek için yüzeyi pürüzsüz ve oval olmasına dikkat ediyordum.

"Üşüteceksin." Arkamdan gelen sesle irkilerek yerimden kalktım. Açlıktan başım döndü, gözüm karardı.

"Yakamoz!" Endişeli bağırışın olduğu yöne doğru kafamı kaldırdım. Ayaz'ın panikle kaplı hareleri ayakta zor duran bana odaklanmıştı.

"Ben üşümem." dedim. Arkamki dalgaların kıyıya vuruşu sertleştikçe tenimi ısıran soğuk hissedilir oldu.
"Yani sanırım." Omuz silktim.

Tekerlekli sandalyesiyle ne yapacağını bilemeyen hareketleri yeniden beni buldu.
"Lütfen gelip şu şalı alır mısın?" Sesindeki çaresiz tını kulağıma ulaştığında deniz kıyısından yukarı çıkıp kaldırımda duran Ayaz'ın yanına geçtim.
Ü

stünde ince uzun kollu altında gri eşofman ve dağınık saçlarıyla karizmatik görünümüne tatlılık eklemişti.

Kucağında bordo bi' polar şal vardı.
"Bakıp durma bu da seni yemez." Gülerek şalı uzattı.

Yaz mevsiminde şal kullanacak kadar soğuk olan havaya da pes doğrusu!
Şalı omuzlarıma atarak Ayaz'ın arkasına geçtim.
"Yine kıyıya mı?" Başını sallamakla yetindi.

Eğimli yerden dikkatle tekerlekli sandalyeyi indirdim. Deniz kıyısı ikimize de hem kötü hem iyi gelirken burada ne aradığımızı sorguluyordum.
Uca varana kadar ikimiz de konuşmadık. Ben kulağımdaki müzik çalara bağlı kulaklıktan çözülüyorum sana dinlerken, Ayaz sadece dalgaları izliyordu.

"En sevdiğin kitap hangisi?" Öylesine sorduğum bir soruydu. Biraz düşünüyor gibi yapıp "İnsancıklar,"dedi. "Fyodor'un kitabı. Gerçekten muazzamdı."

Kafasını tamamen geriye yatırıp gökyüzüne baktı. "Çok tuhaftı, ağlayamadım. Ama ruhum paramparça olmuştu." Söylediği alıntı bahsettiği kitaptan olmalıydı.

"Güzelmiş,bu gibi başka alıntıları da var mı?" Gamzelerini gösterecek şekilde gülümsedi.
"Tabii ki var!" Kitabın başka alıntılarını da söylemeye başladı,her biri üstüne yorum yaptı. En son söylediği alıntı kalbimi acıttı.

"Hatıralar mutlu olsun, kederli olsun, hep acı verir." Kitabı anlatırken aynı anda yaşıyordu. Sevdiği yerlerden bahsederken gözlerinin içi parladı.

Dalgalar Ve Aldıkları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin