1-KANMAM BE OĞLUM!

37 5 20
                                    

Merhabalarrr
Şarkının alaka seviyesini sorgulamayın
Bu bölüm çok önemli biri ile tanışacağız.
Satır arası yorumlar önemli :)
İyi okumalar ^^

~

Tıkır tıkır ses çıkaran valizin tekerlekleri sinirime iyice dokunmaya başladığında gözüm seğiriyordu.
Bazıları için çok büyük bir ödül olabilecek Almanya sokakları benim için şu an sadece zulümden ibaretti.

Bakışlarım yan tarafında büyük bir coşku ile yürüyen kıvırcık saçlı çocuğu bulduğunda "Aptal,"dedim nerede olduğumuzu umursamadan.
Bakışları anında beni bulduğunda yüzündeki gülüş söndü.

"Ne var kızım yine?Ülkeye adım attığımızdan beri dakika başı tekrar ediyorsun şunu."

"Ezberle diye ezberle,"dedim girintili çıkıntılı yolda hareketi daha da zorlaşan valizi iki elimle sımsıkı tutarak çektiğim sırada."Bir imza uğruna atmadığın takla kalmadığı gibi beni de peşinde sürükledi."

"Almanya dediğim sırada hiç öyle demiyordun ama,"dedi kıstığı gözleri ile bana bakarken."Ayrıca o iki bilet Allah'ın mucizesi ile mi bize çıktı sanıyorsun zaten?"

Yüzümü buruşturup valizi çekmeye devam ettim.Üniversitemiz her sene olduğu gibi bu senede yurt dışındaki bir spor etkinliğine iki bilet ayırarak çekiliş yapmıştı.Bu seneki etkinlik ise fevkalade büyük bir futbol karşılaşmasıydı.Türkiye'nin göz bebeği Efes ve İngiltere 'nin yenilmez takımı Raccoon 'un maçı...

Elbette ki koskoca üniversitede böyle bir çekilişin biletlerinin bize aynı anda çıkması neredeyse imkansızdı.Ancak işin içinde Raccoon takımı varken yanımdaki bu arlanmaz çocuktan her şey beklenirdi ki zaten bu işte bir parmağı vardı.Sırf hayran olduğu futbolcudan imza alabilmek için kim bilir hangi ş*refsiz planların sonucunda elde etmişti bu biletleri.

"Kes be!"dedim valizin üstündeki şapkamı kafasına fırlatarak."Uçaktan indiğimizden beri yürüyoruz sanki Doruk,ayaklarıma kara sular indi lan."

"Ne yapabilirim?"dedi alnının ortasına çarpıp yere düşen şapkaya garip bir bakış atarak."Onu Koç'a söyle,burada finansal kaynak ben değilim."

Önümüzde yürüyen ve muhtemelen başından beri bizi dinleyen Koç'un adımları duraksadığında yavaşça bize döndü.Üzerinde onunla bütünleştiğini düşündüğüm siyah eşofman takımı vardı."Finansal olarak zaten zararsınız,"dedi bıkkın bir sesle ve ikimizin kan ter içinde kalmış haline bakarak sırıttı."Hem çalışın çalışın profesyonel hayat için tecrübe olur."

"Koç,"dedim sızlanırcasına."Bir adım atacak halim kalmadı."

"Alın benden de o kadar,"diye destek çıktı Doruk.

Karşımızdaki adama yalvaran gözlerle baktık ama nafile.Ağlamaklı bir şekilde hiç tereddüt etmeden Almanya sokaklarında dizlerimin üzerine çöktüm.Zaten güzelim ülkenin en kuytu köşe yerlerinden birindeydik belki."Bari otel beş yıldızlı olsun,"dedim dua edercesine ellerimi semaya açarak.

Dualarım ise hiç bu kadar çabuk reddedilmemişti.

"Zaten önündeyiz,"dediğinde Koç,kafamı kaldırıp karşıya baktığımda yıkık dökük bina ile buluştu bakışlarım.

"Ahaha,"diye ağlamaklı bir sesle ayağa kalkarken dokunsam yıkılacak gibi olan binaya bakıyordum.
Ayaklarım beni oraya götürmedi ama Koç fevkalade bir şekilde kolumdan sürükledi beni lobiye kadar.

İçerisi dışarıdan saha beterdi.
Gregor Samsa her an bir yerden çıkıp tatilimize eşlik edecek gibi görünüyordu.Koç,odaları ayarlamaya gittiğinde Doruk ile başbaşa kaldık.

SAHANIN KALBİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin