14'

62 21 28
                                    



"I wish you would love me again"

"I wish you would love me again"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🧚

"Cidden adamı bu saatte bunun için uyandırmana gerek var mı San? Biraz sakin olur musun?" dediğimde San kafasını iki yana sallamış "Bunun için dediğin şey senin sağlığın sensin ve bu Changkyun'un uykusundan değerli üstelik sadece ona güveniyorum." diye mırıldanmıştı.

"Ya herhangi bir doktora da gidebilirdik. Tamam sadece ona güveniyor olabilirsin ama diğer doktorlarında sağlığımın aleyhine bir şey yapacağını sanmıyorum." dediğimde "Dünya güzeli anlamıyorsun yapılan yanlış müdahale sana zarar verebilir. Changkyun en iyisi ve seni başından beri takip eden o. İşini yapıyor şu an endişelenme." demiş arabayı hastaneye sürmeye devam etmişti. Susmuş kafamı cama çevirmiştim. Dünya güzeli diyip duruyordu şaka mıydı bu çocuk?

Birkaç saniye sonra suskunluğumu farkederek arabayı kenara çektiğinde ve "Biriciğim hastane mi geriyor seni hm? Ben buradayım cidden hemen çıkacağız." diye mırıldandığında o an hastaneye gitmemin bende gram bir etki oluşturmadığını farkettim. San yanımda olduğu için miydi ki?

Kafamı iki yana salladım. "Hayır iyiyim endişeli hissetmiyorum." diye mırıldandığımda şaşırmış gibiydi fakat dediklerimin üzerine bir şey söylemedi. Üstüme giderse geri tepeciğinden korkuyordu büyük ihtimalle. Kafamda dönen şeyleri sanki biraz daha bana bakarsa bilebilirmiş gibi hissettim. Yola çıkmadan önce bana rahatsız olmamam adına verdiği basketbol forması tamamen o kokuyordu. Araba da tamamen o kokuyordu Tanrım bir de üstüne yanımda da kendisi vardı ve ben şu an oldukça azgın hisseden birisi olarak ne yapacağımı bilmiyordum.

Sinirlerim bozulmuştu. Bu niye bu kadar zordu?

Zaten üstümü de terlediğim için ve ıslandığım için çıkarmıştım. Arkam kokusundan ve güzel sözlerinden sızdırıyordu. Sinirden ve kafamda kurduğum senaryoların gerçekleşme olasılığından dolayı gözlerim dolarken burnumu çekmiştim sakince. Arabayı hala çalıştırmamıştı suratına da bakmıyordum camdan dışarıyı izliyordum sadece.

Birbirimize bakmak bile tehlike teşkil ediyordu o an ikimiz için. Arabadan indiğinde kaşlarımı kaldırarak arabanın önünden geçen çocuğu izlemeye başlamıştım. Ne yapacağını tahmin etmeye çalışıyordum fakat beni her zaman o kadar şaşırtıyordu ki herhangi bir tahminim yoktu ne yapacağı konusunda.

Kapımı açarak arabanın yanına çömdükten sonra ona uzak olan dizimden tutarak kendisine çevirmişti beni. Göz göze gelmiştik o an. Alttan bakıyordu bana. Önümde birleştirdiğim ellerimi tek eliyle tutarak "Seni rahatsız edecek kıracak bir şey mi yaptım bebeğim?" dediğinde dudaklarım titremişti o an.

"Çok gıcıksın cidden" diye homurdanarak bir kolumla gözlerimi kapatırken "Görmüyor musun senden nasıl etkileniyorum? Kendimi tutmak zor tamam mı sürekli ıslanıyorum lanet olsun. Çok güzel kokuyorsun güzel şeylerde söylüyorsun zaten birkaç dakika önce kucağındaydım onu düşününce de fena oluyorum. Her şey fazla geliyor tamam mı?" dediğimde birkaç saniye sonrasında kıkırdama sesini işitmiştim. Kaşlarımı çatarak gözümü örttüğüm kolumu azıcık aşağı doğru indirerek ona baktığımda gözlerinin ışıldadığını farketmiştim .

for usHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin