15'

57 22 24
                                    




"meet me when the sun goes down "

"meet me when the sun goes down "

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🧚

Onu evime çağırdıktan sonra eve girdiğimde yumruklarımı sıkıca sıkmıştım. Garip hissettiriyordu. Birlikteyken anlatamadığım bir gerilim vardı ikimizde. "Biraz bekle banyoya girip geleceğim " diye mırıldandığımda gözlerine bakınmaktan çekinmiştim hızla birkaç adım attığımda beni durduran şey belime dolanan kolları olmuştu. Koridorun tam ortasında duran aynaya ikimizi de çevirdiğinde boy farkımız yine gözüme takılmıştı. Çenesine zar zor geliyordum üstelik boyut farkımız sadece bu da değildi omuzlarım omuzları yanında küçücük kalıyordu.

Sırıtarak "Birlikte girmek ister misin? Seni yıkayabilirim bu konuda iyiyim." diye mırıldandığında çapkın sözlerine ve bakışlarına karşı gülümsedim. Bunu rahatlamam adına yaptığını biliyordum. Dalga geçiyordu fakat benim kalbim deli divane atıyordu. Üstelik kulağımın hemen yanından konuştuğu için tüylerim diken diken oluyordu. İçimden bir şeyler gidiyordu. Sızlanmak istiyordum. Beni yıka birlikte olalım diye ağlamak istiyordum. Ama tüm bu düşüncelerime karşı ağzımdan yalnızca "Gevşeme hergele" lafı çıkıyordu. Harikaydım..

Size yemin ederim beni burda sertçe düzse gıkım çıkmazdı. Acele ettiğimi hızlı gittiğimi düşünmüyordum içimde sönmek bilmeyen bir ateş vardı. Kıkırdamasıyla olduğum yerde daha çok titrerken belimi daha da sıkı sarmıştı. O an heyecanlandığımı bu kadar belli ettiğim için kendime kızmıştım. Bir eli belimi okşarken "Seni de gevşetebilirim.. diyorum ya her konuda iyiyim izin ver bana" demesiyle bende güldüm ona. "Nasıl gevşetebilecekmişsin beni?"

Bu dediğimle eli karnımdan yukarılara çıktı önce basketbol formasının altından belli olan göğüs ucumun üzerinden hızla geçti oyalanmadı bile oysaki onları sıkması için yalvarabilirdim daha sonra eli boynuma narince sarıldı. O kadar büyük elleri vardı ki boynum dört parmağıyla rahatça kavranmıştı fakat asıl oyalandığı yer baş parmağının okşadığı dudaklarımdı. "Parmaklarımın halledemeyeceği şey yok."

Heyecanla derin bir nefes aldığımda alt dudağımı aşağı doğru indirerek dudaklarımı araladı. Birkaç saniye yüzümde oluşan ifadeyi zevkle inceledikten sonra "O güzel ağzın sımsıcacıktır şimdi. Üstelik tek sıcak yerin orası olmadığını da biliyorum. Deliğin benim için kasılıyor değil mi? Vakti geldiğinde seni en iyi şekilde dolduracağım." diyerek elini dudaklarımdan çektiğinde ve vücudunu benden ayırdığında dişlerimi birbirine bastırmıştım. Onu istiyordum.

"Hadi al bakalım duşunu dünya güzeli.."

.


"Öyle yani seni bu şekilde buldum." diyerek derin bir nefes aldığımda saatlerdir merak ettiklerimiz hakkında konuşuyorduk. Karşımda sadece baksırıyla duran çocuğu dudaklarımı yalayarak incelenmemek için zor tutuyordum kendimi. Ev sıcaktı dışarısı sıcaktı birazdan yatacaktık buna karşın çıkarmıştı üstünü. Dudaklarımı birbirine bastırdım. Daha önemli şeyler vardı vücudu benimdi zaten. Soobin'in tepkisi vardı arabaya bindiğimi gören Afrodit olduğumu bilen öğrenciler vardı.

for usHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin