Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🧚
11 gün. San'ın Jaden olduğunu öğrendiğimden beri 11 gün geçmişti. Feromonlarım az da olsa kendini belli etmeye başlamıştı. Bizimkiler San ve bana tepki göstermemişti hatta yakıştığımızı bile söylemişlerdi. Gerçi Yeonjun olayları en son öğrendiği için bize biraz bozuk atmıştı. Okulların kapanmasına yedi gün vardı ve bugün San'ın doğum günüydü.
Ah San.. Ciddi anlamda hayatımda beni bu kadar heyecanlandıran bir insan tanımamıştım. Her yönden etkiliyiciydi. Aramızdaki ilişki dinamiği oldukça sağlıklıydı şu an flört ediyorduk. Gerçi flört ile yapılabilecek şeylerin boyutunu aşmıştı yaptıklarımız. Ama halimden oldukça memnundum gram bir suçluluk duygusu yoktu içimde onunla geçirdiğim vakte dair.
Gerçi geçen çekimlerde yapmış olduğumuz şeyler bana hızımızı sorgulatmıştı fakat dedim ki 'siktir et' . Uzun zamandır mottoyla dolaştığım için açıkcası buna uymakta zor olmamıştı. Kaybedebileceğim bir şey yoktu bunun yanında. Karşımdaki benim ruh eşimdi zaten. E hoşlanıyordum da.. Yani her şey iyiydi şu anlık.
Bugün doğum günü içinde bizim ekibi ve Yunho Mingi ikilisini çağırmıştık. Benim evimdeydik herkes içki içip sohbet ediyordu. Az sonra gözlerim elinde çatalı basitçe çeviren San'a kaydığında alt dudağımı ısırmadan edemedim. Bizimkileri dikkatle dinliyor arada yorum yapıyordu Tanrım cidden özenle yaratılmış gibiydi. Tekrar gözlerim eline kaydığında parmaklarının hareketi sırıtmama sebep oldu..
3 gün önce
Çekimlere San da gelmişti. Şu anda dışarda bekliyordu ve bende birkaç kişi tarafından hazırlanıyordum. Saçlarımı geçici olarak boyamışlardı açıkcası San'ın tepkisini merak ediyordum. Birkaç dakika sonra odadan hazır bir şekilde çıktığımda San'ın koltukta oturarak beni beklediğini farkettim. Burada birçok kişinin dikkatini çekmişti.
Anlamsız hissiyat her dönüp ona bakan gözde kalbime ağırlık yapıyordu. Kıskanmıştım galiba. Ama benimki de dikkat çekmeyecek gibi değildi bu yüzden benim olmasının getirdiği rahatlıkla derin bir nefes aldım.
Gözleri onu dikizleyen bana kaydığında dudaklarını bir şeyler söylemek adına araladı fakat vazgeçti. Sadece gülümsedi gözleri yine ışıl ışıldı. Yanına giderek saçlarına öpücük kondurduktan sonra "İşin yok değil mi sıkılmanı istemiyorum." diye mırıldanmıştım . Kafasını iki yana salladı "Çok güzelsin Tanrım. Şu an tek işim seni buradan izleyip büyülenmek."
Derin bir nefes aldım burada olursa sıkıntı etmem diye düşünmüştüm fakat varlığı heyecanlanmama sebep oluyordu. Kırk bel dakika koskoca kırk beş dakikanın ardından mola verdiğimizde arada San'a attığım kaçamak bakışlarda yakalamıştım bana olan bakışlarını. Ben sandalyeden kalkmadan kendisi kalktı yüzünde sahici bir gülüş vardı. O an yapabileceklerini düşündüğümde heyecandan yumruklarımı sıkı sıkıya sıktım.
