1.5

572 25 10
                                    

Beyaz spor ayakkabılarım koyu kot paltolunum ve açıkta bıraktı belimi saran ipleri ile Siyah tişörtumden Evden çıkalı yarım saat olmasına rağmen Emin değildim.

Çok mu basit olmuştu.
Ama başka bir şey giysemde çok abartı olucaktı.

İçimin daralması ile Omzumun altındaki Sarı saçlarımı geriye doğru attım. En azından saçlarım çok güzeldi.

Bu rengi tuturmak için Ne Kadar uğraşmaktım .Evde kendi başıma Kaverengi saçlarımı bu tona çevirmek imkansızdı ama ben imkansızı başarmıştım.

Çay bahçesine yaklaştığımda Elimdeki telefon ile son kez Yüzüme baktım. Açık kahverengi gözlerimi Gür kirpiklerim süslüyordu. Beyaz  tenim iki dakika Güneş görmesi ile kızarmış yanaklarım Allık sürmedim halde kırmızı tonlarında görünüyordu. Zaten Kapatıcı ve doğal tonlarda bir Rujdan başka bir şey kullanmamiştim.

Telefonu cebime bırakıp yavaşca çay bahçesinden içeri giydim. Büyük ağaçların gölgesinde olan masalarda göz gezdiriken onu buldum.

Pazırlarını sıkan lacivert bir tişort giymişti. Koyukahve Saçları , KoyuKahve gözleri , Hafif esmer teni , yapılı vücudu ve Yakışıklı yüzü ile Fazla dikkat çekiyordu.

Bu zaman kadar bu adama nasıl fark edemedimi anlamıyordum. Heleki yıllardır aynı mahalle de yaşarken.

Ona doğru ilerlerken dizlerimin titredini hissettim. İlk görüşüm değildi ama yüz yüze ilk konuşmamız olucaktı.

Arkasından dolanıp karşısındaki Sandalyeyi çektimde gözleri beni buldu. Sandeyeye oturamadım. gözleri gözlerime öyle bir kitlendiki. Ne ben çekebildim ne o

Bu İlk bakışmamizdı.

Derin bir nefes alırken yutkundugu için Haraket eden adem elmasını takıldı bir an gözlerime. O an kendime gelip sandelyeye oturdum.

Gülümsedi. gülümsemesi çok güzeldi. "Hoş geldin"

Seside çok güzeldi.

bende gülümsemeye çalışıyordum ama heycanım yüzünden ne kadar başarılı olduğumu bilmiyordum. "Hoş buldum"

Umarım sesim titrememişti.

Aramızda sesiz bir bakışma daha başladı. Her seferinde Saçlarımda.  Yanaklarımda dolaşan gözleri gözlerimde son buluyordu. Öyle bir inceliyorduki Sanki çok değerli bir kitaptım.

Benimde gözlerim onu incelemeye başladı. Yüzüne şekil veren keskin elmacık kemikleri vardı. Ama asıl Yüzüne anlam veren kahverenginin en koyu tonu olan Gözlerindeki bakıştı.

Bakışıda çok güzeldi.

Aramızdaki bu bakışmayı Masamıza gelen garsonun sesi bozdu. "Ne istersiniz efendim"

Sıcak basmıştı. soğuk bir şeylere ihtiyacım vardı masadaki Menüye göz gezdirip maden suyu rica ettim.

O ise çay rica etmişti garson yanımızdan gittiğinde Tekrar bana döndü.

"Heycanlanma bu kadar diyetisyen hanım " dedi ama ne dedinden pekte emin değildim.

Adamın harbi gülüşü çok güzeldi. Hele yanağında çıkan gamzesi var ya insanı kalpten götürürdü.

Bir dakika bir dakika o benimle Alay mı etmişti. Bu farkındalık ile kendime geldim. Ellerimi masanın üstüne koyup ona doğru biraz eğildim. Konuşmadan önce Yüzüme tatlı bir gülümse ekledim.

"Tek Heycanlanan ben miyim sizce? muhtar bey Dizlerinizin titremesinden Yer titreyecek neyedeyse"

Güldü. İnsafsiz gene Güldü yok ben bu adamin gülüşüne takılı kalmıştım. Kendimi toplamak adına Tekrar konuştum. Ama nasıl konuşuyor nasıl sesim çıkıyordu emin olun hiçbir fikrim yoktu.

"Eee Muhtar bey Sadede mi gelsek"

"Yakışıklı olduğumu biliyordum ama şu an daha emin oldum neyse evet gelelim sadede" dedi

Özgüvende tavan.

Hoş pek haksızda sayılmaz ya neyse

Masada ellerimden birine kendine çekip avcuna aldı. Baş parmağı tenimi okşarken konuşmya başladı." Lafı uzatmaya niyetim yok. Zaten sevmemde. Ne yaptın gram fikrim yok ama Kısa zamanda içime öyle bir işledin ki." Derin bir nefes alıp devam etti.

"Senden Hoşlanıyorum Selda hatta belki hoşlanmanında fazlası Eger bugün elini elimden çekmezsen ben bu eli sonsuza kadar bırakmam ne dersin bu Muhtar bey ile Sevgili olur musun"

Söylediklerini algılamakta zorlandım ama Elimi elinden çekmedim. Hatta tuttuğu eline daha sıkı sarıldım. cevap belliydi sadece kelimelere dökülmeye ihtiyacı vardı.

"Olurum sen elimi bırakmazsan bende bu ele sımsıkı sarılırım "

...

Sadece Selda ile Celalin beraber oldukları sahneleri düz yazı şeklinde yazmayı planlıyorum kalan yerler Texting olarak devam edicek.






Muhtar Bey | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin