eternity, hyunmin

^°8°^

Hatırlatma:

"Öyle mi? Evde olduğuna dair kanıtlar var mı peki?

"Oğlum evdeydim diyorum işte nesine inanmıyorsunuz? Hem durduk yere neyin sorgulaması bu?" dedi Hyunjin. Seungmin,  Hyunjin'in kurdunu hissetti, alfa'sı sinirlenmeye başlamıştı.

"Hmm, bir düşünelim... Hatta dur sana hemen bir varsayım yapayım. Seungmin'in seni aldattığını hissettin diyelim ki, sen Seungmin'i sorgular mıydın?" dedi Jisung sinirden gülerek.

"Tabiiki sorgulard- LAN?! Saçmalamayın ben omegamı aldatmadım. Seungmin nerede?"

Hyunjin gözüyle yemekhaneyi turlamaya başlamıştı. Sonunda omegasını gördüğünde bakışları anlık olarak yumuşadı ama sonrasında sinirli haline geri dönüp oturduğu yerden kalktı.

"Ne saçmalıyorsun ha sen?" diyip Seungmin'e doğru yönelmişti ki Jeongin onun kolundan tutup tuvalete sürükledi.

"Sen ne hakla arkadaşımı aldatırsın ha orospu çocuğu!"

"Aldatmadım."

"Ha öyle mi? Seungmin de götünden uyduruyor yani?"

"BEN, ALDATMADIM, DİYORUM, SANA!"

"Bana bak!" dedi Jeongin ve cebinden çıkardığı bıçağı Hyunjin'in göğsüne doğru tuttu.

"Eğer itiraf etmezsen seni şuracıkta öldürürüm."

"Komikmiş. Götün yiyorsa yap lan." Hyunjin'in ağzından çıkan kelimelerle birlikte Jeongin bir saniye bile düşünmeden bıçağı ittirdi. Hyunjin'in şok olmuş ifadesi onu daha çok gaza getirdi ve bıçağı göğsünden çıkarıp karnına getirdi.

"Götüm yiyor muymuş Hwang Hyunjin?" dedi Jeongin. Hyunjin'in konuşmadığını farkedince ağzından ufak bir kıkırtı dizisi çıkardı, bıçağı bu sefer karnına sapladı.

"Sen bizi hiç tanımadın Hyunjin. Ne yazık ki tanıyamadan da öleceksin." dedi Jeongin. Karşısındaki alfa ölmek üzereydi.

"Ah, dur birşey unuttum." diyip bıçağı bu sefer Hyunjin'in yüzüne götürdü Jeongin. Hyunjin'in gözleri şok içinde açıldı.

"Güzel yüzüne yazık olacak." dedi ve Hyunjin'in yüz derisini gereksiz bir zevkle yüzmeye başladı Jeongin.

O sırada Hwang Hyunjin, çektiği acıya dayanamayarak son nefesini verdi.

"Ay öldün mu? Tüh ya napsak şimdi?" dedi ve Felix'e mesaj attı.

Jeongin

Kanka benim iş bitti diğerlerini de al, tuvalete gel temizleyelim şurayı kan gölü oldu.

Felix
Okey kanka geliyoruz hemen sen tuvalete kimseyi alma sakın.

Jeongin
İlk defa yapmıyorum bebeğim sakin ol.

Jeongin sırıtarak Hyunjin'in ölüsüne bakmaya devam ediyordu. İnsanları öldürmek ve masum insanlardan annesinin intikamını almak... Hobisi olmuştu artık. Annesi de masum bir candı. O öldürüldüyse kendisinin de masum canları almasında bir sıkıntı yoktu.

"Ay kanka naptın lan! Oha çok güzel olmuş en güzel cinayetin olabilir bu!" dedi Seungmin. Keyfi yerine gelmişti.

"Acı çekmiştir umarım." dedi Jisung Hyunjin'in yüzülmüş suratına bakarken.

"Yok kanka anestezi yaptı acısız bir şekilde tak öldü. Manyak herif, her neyse biri görmeden biz Jeonginle temizleyelim burayı. Seungmin, Jisung sizde gidin kamera kayıtlarını falan silin arkamızda kanıt bırakmayalım."

"Merak etme sen. İşiniz bittiğinde yazın da biz Felix'le şu işaretin mekanizmasını çıkarttırmak için Yeonjun abiye gidelim." dedi Seungmin. Bu ruh eşi meselesi çok uzamıştı. Ve ayrıca salak Hyunjin birşeylerin ters gittiğini fark etmemişti.

Seungmin ve Jisung, tuvaletten çıkıp gayet rahat bir şekilde müdürün odasına doğru yönelmişlerdi. O sırada Jisung aklına gelen şeyle durdu.

"Kanka öldürmeyelim adamı. Birde bu cesedi temizlemekle uğraşmayalım. Sen git adamı odasından çıkar, ben o sırada siliyim kayıtları."

"Tamamdır bebeğim, doğal karizmamla müdürü oyalayacağım. Belki sen silene kadar birkaç tur atarız." dedi Seungmin. Jisung duyduklarına karşı göz devirdi.

"İki dakikada 3 tur atarsınız kanka aynen. Her neyse, sen önden gir."

Seungmin profesyonel bir şekilde müdürün kapısını tıklattı, o sırada Jisung kolonun arkasına saklandı. Seungmin içeriden müdür ile çıkınca Jisung içeri girdi ve bütün kanıtları temizledi.

Jisung:
Biz tamamız.

Felix:
Bizde temizledik her yeri.

Seungmin:
Parmak izi, ayakkabı izi ya da herhangi bir iz kalmadı umarım?

Jeongin:
Kalmadı. İçin rahat olsun.

Dörtlü, işlerini kökten hallettikten sonra biyoloji dersinin olacağı sınıfa doğru ilerlemeye başladılar.

"Pist güzellik!" diyen Changbin'in sesini duymak ve kime ithafen konuştuğunu anlamak zor değildi.

"Efendim Changbin~" dedi Felix sesini tatlı çıkarmak için çaba sarf ederek. Normalde sesinin böyle olmadığını sadece Jisung, Seungmin vr Jeongin biliyordu. Diğerleri onun normal sesinin böyle olduğunu zannediyordu.

"Biz kaçalım kankiş." dedi Jisung ve ikiliyi yanlız bıraktılar.

"Nasılsın bebeğim?" dedi Changbin elini Felix'in beline attıktan sonra. Felix yürüyeceklerini anladı ve ufak adımlar atmaya başladı.

"İyiyim Chang sen nasılsın?"

"İyiyim bende güzelim, sana birşey soracaktım." dedi Changbin. Felix gerilse de asla bunu dışarıya yansıtmadı, aksine Changbin'e çekinmeden istediği şeyi sorabileceğini söyledi.

"Benimle çıkar mısın?" dedi Changbin boş bir sınıfa girdiklerinde. Felix bunu kesinlikle beklemiyordu.

"Tabii. Çok iyi oldu bunu sorman çünkü bende ne zaman sorarsın diye merak ediyordum~"

"O zaman artık sen benim biricik omegamsın. Biricik sevgilimsin." dedi Changbin neşe içinde.

Beni tanısa yine de böyle der miydi acaba diye düşündü Felix.

•••••••

Az önce fark ettim de ana karekter öldü yanlışlıkla amk....

Neyse bir şekilde toparlayacağım. Final yakın değil çünkü bu fice çok bağlandım.

Dediğim gibi hallederim bir şekilde.

Umarım beni hala seviyorsunuzdur....

Küçük bir not: Ben iyiyim, psikolojik sorunlarım yok.