Müzikten anlayan
Kulağa söyle şarkını.~Shakespeare
***
Sonunda vara bilmiştir askeriye bahçesine.
Taksiden inip ücreti ödedikten sonra parlak küçük ışıklarla, tüllerle ve çiçeklere süslenmiş bahçeye doğru ilerlemeye
başladık. Girişte bizi birkaç asker karşıladı.
Onlara verilen listede ismimizi bulduktan sonra içeri girdik.Sanırım biraz erken gelmiştik. Boşuna o kadar telaş etmiştim resmen.
Kimse gelmemişti daha, törende başlamamıştı.Birkaç asker ve etrafı düzenleyen insanlar vardı sadece.
"Maviş, önlüğünü aldın dimi yanına?"
"Aldım Ayşılım, yani sanırım aldım."
Emin olmak için çantamı kurcalamaya başladım, birkaç saniye sonra buldum önlüğünümü.
"Emin oldum şuan, almışım."
"Hadi o zaman geçelim masalardan birine."
Yavaş yavaş mavi ve beyaz renkli tüllerle süslenmiş masalardan birine geçtik.
Gözlerim etrafı inceliyordu. Yemyeşil çimenlerle kaplıydı yerlerin tam ortasında kocaman birkaç masa. Mavi ve beyaz tüllerle süslenmiş dairevi masaların yanı sıra oldukça büyük ve uzunlardı. Üzerlerine ise beyaz masa örtüleri vardı.
Masalardan birkaç adım uzaklıkta büyük bir sahne kurulmuştu. Sahnenin tam ortasında ise bir kürsü vardı. Büyük ihtimalle yemini burada edecektik.
***
20 dakika sonra
Yaklaşık 20 dakikadır masanın etrafında durmuş sohbet ediyorduk. Yavaş yavaş insanlar gelmeye başlamıştı.
Biz sohbetimize devam ederken kürsüye çıkan kısa boylu hoş bir kadın eline mikrofonu alıp konuşmaya başladı.
"Merhabalar sevgili meslektaşlarım. Bu gün buraya toplama sebebimiz hepimize malum. Yeni atanmış doktorlarımızı özel bir törenle karşılamak istedik. Yeni atanmış bütün doktorlarımızı birazdan isimleri ile buraya davet edeceğiz. Herkese iyi eğlenceler." cümlesini bitirip kürsüden indiği zaman, güzel keman melodisi doldurdu kulaklarımızı.
"Pişt maviş, heyecan varmı?" diye sordu Ayşıl.
"Yok kız, ne heyecanı zaten ettik bir kere bu yemini. Bir daha da ederim sorun yok."
"Bebe mavisi, ilk törende dizlerin titriyordu heyecandan hatırlatırım."
"Bana diyene bak!"
Oktay'ın anlatımı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Safir Mavisi
Storie d'amoreHayaller ne için vardır? Bazıları mazi olmak için. Bazıları ise gerçekleştirilmek için. Öyle değilmi? Ve hayâllerimizin kaderi ise bizim ellerimizide. Onların mazi olup olmayacağına biz karar veririz. Yaşamak istediklerimizi yaşar, hayata geçi...