9 Bölüm:"Kömür gözlü komutan"

99 29 2
                                    


Deli kurtlar gibi ağlayasım var,
Göğsümde bir deprem, içimde yangın. Senden uzakta kalınca anladım,
Sensiz geçen zaman yürek yakan fırtınalar.

~Hüseyin Nihal Atsız

***


Hastane girişinde durmuş karşımda duran hemşirelere ve asistanlara bakıyordum. Aralarından birkaçını seçip köylere inecektik. Seçim görevide haliyle bana, yani baş asistana kalmıştı.

Meltem'i mi seçsem acaba?

Yok ya, yazık bu gün çok yoruldu o. Gerçi bu gün derken daha saat iki bile değildi ama neyse. Kız dün de nöbetteydi zaten. Hatta buradan baktığım kadarıyla eve gidip dinlense iyi olur.

Herneyse olaya sadık kal Mavi!

Ayşıl bir kere garanti, o cepte. Onsuz ne yaparım ben.

Yusuf'u alacağım. Soğuk kanlı ve oldukça başarılı. Artı olarak Kürtçe'de biliyor. O konuda yardımcı olacaktır bize.

Arzusuz olmaz zaten oda garanti. Çünkü o fazlası ile deneğimli. Kürtçesi ise Yusuf'un kinden açık ara daha ileri seviyede.

Tolga'nın, pardon Tolga hocanın nöbeti var, o yüzden o gelemeyecek. Son olarak Gülce ve Elvan'ı alsam yetecektir diye düşünüyorum.

Evet evet ya, bu kadroyla hallederiz biz herşeyi.

Son defa etrafa göz gezdirip boğazımı temizledim ve isimleri birer birer sıralamaya başladım.

"Ayşıl, Gülce, Yusuf, Elvan, Arzu. Beş dakikanız var çabucak hazırlanın köylere ineceğiz."

Cümlemi bitirir bitirmez ismi geçen herkes şikayetlenerek soyunma odasına doğru ilerlemeye başladı.

Bu sırada diğer doktor ve hemşireler yerlerinde öylece durmuş bekliyorlardı.
Başımı ayak üstü uyuyacak durumda olan Meltem'e çevirip konuşmaya devam ettim.

"Meltem sen eve git dinlen. İki gündür uyumuyorsun."

Gözlerini bana dikip bütün teşşekürlerini gözleri ile bana sunduktan sonra oda diğerlerinin peşinden ilerledi.

Bende tam arkamı döndüp çıkışa doğru ilerlerken Çınar'ın ismimi anmasıyla durdum.

"Mavi hocam!" Arkamı dönüp baktığımda Çınar bana doğru geliyordu. Yanıma geldiğinde hiç uzatmadan konuşmaya başladı.

"Hocam bende mi gelsem sizinle?"

Söylediği ile gerçekten şaşırmıştım. Çünkü buradaki doktorların bazıları bu yaptığımıza karşıydı. Bende sırf bu yüzden seçimlerimi özenle yapmıştım. Bizimle gelmek istemeyenleri zorla sürüklemek doğru değildi.

Ama yinede çoğunluk bu projeyi desteklemişti. Çünkü onlarda bizim vatanımızın insanlarıydı ve eğer onlarında yardıma ihtiyacı varsa biz onlara hizmet etmek zorundaydık.

"Tamam o zaman Çınar. Koş hazırlan, geç kalanın gözünün yaşına bakmıyorum ona göre."

Küçük bir kıkırtıyla cevap verdi söylediklerime Çınar. Ardından hazırlanman için koşar adımlarla yanımdan ayrıldı.

Çınar uzaklaştıktan sonra bende yoluma devam ettim.

Çıkış kapısından dışarı çıkıp biraz daha ilerledikten sonra beklemeye başladım.

Birkaç dakika sonra herkes tam hazır bir şekilde yanıma ulaştılar. Hepimiz hastanenin önünde durmuş öylece bekliyorduk. Herkesin içinde korku ve tedirginlik vardı. Bunu ne kadar dile getirmeselerde gözlerinden herşeyi okuya biliyordum.

Safir MavisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin