Hava klanı binası olduķça göz alıcıydı. Kapıdan çıktıkdan sonra bile ,defalarca kafamı kaldırıp ihtişamlı yapıya bakmıştım. Şimdi ise tirene tekrar binmiş ,camdan karanlık çökmüş manzarayı izliyordum, kızlar yanımda dersler hakkında konuşuyordu, o an küçük bir aydınlama ile artık nerede kalacağım hakkına hiç bir fikrimin olmadığını farkettim."Artık bir evim olmadığına göre nerde kalıcam?"
Bu sorunun cevabını Hansel cevaplamıştı.
"Akademinin uzaktan gelen öğrencileri için yurtları var ,orda kalabilirsin bizde ordayız.""Buna sevindim."
Tekrar tirenin camına döndüğümde , akademinin ihtişamlı yapısına yaklaştığımızı gördüm. Tiren sabahki kadar dolu değildi. İstasyona girdiğimizde kızlar ayaklanmıştı, hemen arkalarında yerimi alırken ,sırayla tirenin kapısından istasyona adım attık. Bu sefer adımlarımız aceleci değildi. Akşamın sakinliğinde etrafı aydınlatan ışıklar şehri daha da göz alıcı yapıyordu. Akademinin dev kapısına yaklaştığımızda ,hava klanında olduğu gibi ,iki muhafızın kapıda beklediklerini gördüm. Akademinin ana kapısından girdiğimizde, etrafımız hayatımda görmediğim kadar yeşildi. Bitki örtüsü her yeri sararken, köprünün akademi merdivenleriyle kesiştigi noktadan, yuvarlak küçük bir göle, şelale akıyordu.
Gözlerim akademiye kayarken, görünenden daha büyük ve çok daha yüksekte olduğunu ,çıkmamız gereken bir kaç bin merdivenden anlamam, kesinlikle bir kaç saniyemi almıştı. Kızlar etrafı keşfetmemem için zaman tanımışlardı ,adımlarım akademi merdivenlerini bulduğunda onlar da arkamdan harekete geçmişlerdi. Merdivenler gözümde çoğalırken ,bir kaç merdiveni çıkmıştık bile.
Nefesim kesilirken ağzımın içinde homurdanmaya başlamıştım ,kızların kıkırtısı eşliğinde bu merdivenleri çizeni geç yapımında çalışanların bile yedi ceddine saymıştım. Merdivenlerin sonuna gelirken akademi kapısından hızla bir kaç kişi merdivenleri inmeye başladılar." Hey Roys baskına mı?"
"Birilerinin gezmek yerine bu işi yapması gerekiyor İlya"
Sesindeki iğnelemeyi, ben bile hissetmiştim. Adımları duraksamadan, merdivenlerden inmeye devam etmişti.
Bakışlarım İlya dan tarafa döndüğünde, yüzünde korkutucu bir gülümseme vardım. Hansel geceye ufak bir kıkırtı bıraktı."Her zaman ki işte İlya ,yarın fazlasıyla iade edersin. Bir an önce ,kaydı bayan Mulana vermemiz gerekiyor."
Merdivenler sonsuz uzunlukta olmasına rağmen verdiğimiz ufak mola saysinde kısalmış gibiydi. Akademinin oldukça büyük olan iki dev kapısı, sonuna kadar açıktı, adımlarımızı loş uzun bir kolidor karşıladı. Kolidorun zemini kahve ve gri tonlarda karelerden oluşuyordu, eşit aralıklarda dikili, çizgili sutunlar, dev tavana bağlanıyor ,ordan devam ederek tavana farklı şekillerde çizgilerden çiçek benzeri motifler oluşturuyor , adım seslerimiz, dev kolidorda ritmik bir ses ile yankilanıyordu.
Kolidorun sonuna yaklaştığımızda, yolun dörde ayrıldığını gördüm. Adımlarımız sola döndüĝünde, bir kaç basamaklık merdiven karşımıza çıkmıştı. Merdivenin basamaklarını aştığımızda ,kocaman harfler ile kapının hemen yanında altın işlemelerle Müdür Mulan Yong isminin yer aldıği bir odanın önünde durmuştuk.
Hansel elini kaldırarak kapıya üç kere vurdu kapı iç gıcıklayıcı bir gıcırtıyla aralandı. İleriye ilk adımı atan, yine Hansel olmuştu. Sırayla kapıdan içeri bedenlerimi soktuğumuzda, kapı arkamızdan aynı gıcırtıyla kapanmıştı. Odanın tam ortasında ,büyük uzun beyaz mermer görünümlü bir masa, masanın üzerinde bir kaç evrak ve elinde tüylü bir kalem ,saçlarının bir kaç yerinde beyazlar olan çekik gözlü güzel bir kadın vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELEMENTAL: Karanlığın Çöküşü
Fantasíaİlk kitabım yazım yanlışları olabilir Şimdiden iyi okumalar. Gir ve oku en fazla bir kaç dakikandan olursun 😅