SENSİZ_İM (SOPE 18+)

Bölüme isim bulamıyorum lan

"Yapmak zorunda değildin. Ona çıkışmak zorunda değildin. Neden yaptın Rawoon?"

Rawoon çatılmış kaşlarıya Hoseokun yüzüne baktığında Hoseok denizi seyrediyordu. Başını önüne çevirerek derin bir nefes aldıktan sonra söze başladı:

"Zorundaydım Hoşik. Çünki sen benim sevgilimsin ve ben seni sev.."

"Lütfen o cümleyi bitirme."

Rawoon şaşkınlıkla Hoseoka bakmıştı: "Ama sen duymaktan çok hoşlanırsın. Çok mu kızgınsın bana?"

Hoseok dudak altı güldükten sonra yüzünü ona döndü. "Sadece kızgın demeyelim. Kırgınım da. Bana verdiğin sözleri tutmaz oldun ve bu kalbimi fazlaca kırıyor."

Rawoon Hoseokun kollarından tutup kendine çevirdikten sonra sağ eliyle çenesinden tutup başını hafif yukarı kaldırdığında gözlerini onun gözlerine dikmişti. Bir kaç saniye Hoseokun gözleri ve dudaklarında takılı kalan bakışlarının ardından tekrar dudakları aralandı:

"Seni kırdığımı biliyorum Hoseok. Ama açıklamama izin vermedin ve bu yüzden bana kırgın olman normal. Ama ben de sana çok kırgınım. Sen de yanlış yaptın. Ama ben yanlışını görmezden geldim ve sana geldim. Anlıyor musun ? Özledim çünki seni. Sen beni özlemedin mi?"

"Çok özledim hem de" Hoseok gözünden damlayan yaşa engel olamamıştı. Niye ağladığını kendisi de bilmiyordu. Sadece olarak birileri tarafından sevildiğini duymak ona evindeymiş gibi hiss ettiriyordu.

Rawoon Hoseokun gözünden düşen damları baş parmağıyla yokluğa iteledikten sonra onu kendine çekip sıkıca sarılmıştı: "Sen çok iyi birisin Hoseok. Ve ben.. ben bu yüzden ağlamanı istemiyorum. Sen güldüğünde dünya çok güzel bir yer oluyor inan bana."

Hoseok gözlerini kapatıp başını sevgilisinin omuzuna yerleştirdiğinde içindeki huzursuzluğun gideceğini sanmıştı ama ona olan öfkesi geçecek gibi değildi. Geri çekilerek tekrar denize dikti bakışlarını.

"Neden geldin?"

"Seni özledim. Yetmez mi?"

"Yetmez! Kaç gündür neredeydin? Neden hiç arayıp sormadın? Özür dilemek neden daha önce aklına gelmedi? Neden o gün söz verdiğin halde beni umutlarımla bekletip ortadan kayboldun?"

Rawoon derin nefes aldıktan sonra söze başladı: "O gün söz verdiğim halde gelemedim çünki.. Hoseok sen üzülme diye söylemek istemiyordum ama.. Ama mecbur bırakıyorsun. O gün aslında ben küçük bir kaza yaptım. Yani arabam bir duvara tosladı ve biraz yaralandığım için hastaneye kaldırıldım."  Kazağının kolunu kaldırarak kolundakı sargıyı gösterdiğinde Hoseok hemen ona dönerek elini tutmuştu.

"Sen.. sen neden daha önce söy.."

"Bitirmeme izin ver. Biraz ayağım da sakatlandığı için topallayarak yürüyordum. Gelemedim çünki bunu görmeni istemedim. Daha yeni yürümem biraz düzeldi." Kolunu Hoseokun elinden çekerek kazağını düzeltti. Ve aynı sakinlikle konuşmaya devam etti.

"Ve seni arayıp sorma konusuna gelince.. Lannn!!!" Bir anda bağırmasıyla Hoseok irkilmişti.

"Lan!!! Siktiğim en seksi insan!!! Beni engelledin ya hani sen her yerden. Başka hat alıp yazdım, aradım, başka hesaplar açtım tonarlarca hepisinde beni tekrardan engelledin ya hani piç!!! Daha nasıl seni arayıp sora bilirim sikik herif ha! Daha nasıl sana olan sevgimi göstere bilirim?!"

Rawoon rahatlıkla geri nefes verdiğinde Hoseok donuk bakışlarla ona bakıyordu. "Oh bee rahatladım vallaha" diyip tebessüm eden Rawoon'a şimdi gülmek istiyordu ama gülmemeliydi. Hayır gülmemeliydi.