ARKADAŞIN olarak uyarıyorum

35 4 11
                                    

Jungwon'dan


Sunooya olanlar yüzünden benimde bedenim çok yorulmuştu. Kardeşim gibi sevdiğim çocuğun o halini görmek... Dünyadaki en acı verici hislerden biriymiş, sevdiğin birinin canının yanmasını görmek. Gördüğüm gibi bayılmışım orda. Onun o halini görmeye daha fazla katlamamazdım zaten.

Ama sonunda o günler geçmişti. Artık Sunoo tamamen iyileşmiş, hatta ve hatta Sunghoon ona çıkma teklifi etmişti. Herşey çok güzel gidiyordu. Yine onları görene kadar tabii.

Kafamın dolu olmasından nefret ederim normalde. Ama bu sefer asla öyle bir şey hissetmemiştim. Çünkü kafam dolu olduğu için Jay i düşünmemiştim. Hatta artık acım bile azalmış, ağlamayı bırakmıştım. Ama onları yine gördüm. Yine yapamadım. Göz yaşlarımı tutmayı beceremiyorum. Ne kadar çabalasamda olmuyor işte, ne yapayım tutamıyorum.

Jake ve Sunoo ile buluşacaktık. Niki nin kursa gitmesi gerekiyormuş. Ailesi ders notlarını görünce, ders aldırmaya başladılar buna.

Tam cafeye girmiştim ki, orada otururlarken buldum onları. Beni görmeseydi, selam bile vermeden çıkacaktım aslında. Ama bana el sallayınca mecbur yanına gittim. Yüzümdeki buruk gülümsemesiyle selam verdim.

"Naber jungwon?"

"Hiç öyle Jay hyung. Sunoo ve Jake ile bululacaktım, o yüzden geldim."

"Anladım. Onlar gelene kadar bizimle otursana?"

"Yok ya ben sizi bölmiyeyim."

"Jungwon. O nasıl laf öyle? Sen benim arkadaşımsın sonuçta."

"Sen benim arkadaşımsın sonuçta" Onca insan içinden seni seçtiği için kalbime küfrediyorum.

"Jay doğru söylüyor. Bende tanışmak isterim hem."

"O zaman sadece beş dakika."

"Jungwon, tanıtayım sana. Bu Sana. Benim sevgilim"

Sesimin titremesine ne kadar engel olmaya çalışsamda başaramadım sanırım.

"A-ah memnun oldum... Bende Jungwon."

"Ben lavaboya gidip geliyorum. Sizde kaynaşırsınız."

"Tamam canım."

Deyip, oturduğu yerden kalktı Jay. Niyeyse içgüdülerim ve sabahtan beri kızın beni yiyecekmiş gibi bankasından olacak, bu kızın kötü bir şeyler yapacağını seziyorum. O yüzden telefonumdan ses kaydediciyi açtım hızlıca. Niyetim kimseyi suçlamak değil ama, içgüdülerim beni bu konuda uyarıyor gibiydi.

Jay göz hizamızdan tam olarak çıktığı sırada, Sana bana döndü ve kaşlarını çattı. Ama bir yandanda alaycı bakışlarıyla beni süzüyordu. Doğru tahmin etmiştim sanırım. Ama ben her ne kadar haklı çıkmaya bayılsamda şu an haklı çıkmak, beni gerçekten üzdü.

"Seni Jayimin yanında çok görüyorum."

Özellikle bastırarak söylemişti "min" kısmını.

"Hayır. O kadar yakın değiliz kendisi ile. Ortak arkadaşlarımızdan dolayı ve bu aralar yaşadığımız talihsizliklerden dolayı biraz fazla bir arada bulunduk sadece."

"Sana söyleyeyim, Jay seni sadece küçük bir kardeş olarak görüyor. Sakın daha fazlası olabileceğini düşünme. Böylesine zengin birinin sana bakacağını düşünme bile. Ayrıca o homofobik. Senin gibi varlıklardan değil."

NON Platonic Love (Jaywon)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin