9

35 3 0
                                    

"Ne demek git buradan? Beni kurtarmıştı; neden kurtarmıştı ki? "Sensiz gidemem." Bucky kaşlarını çatmıştı. İlk kez biri onun gözlerinin içine korkmadan bakıyordu. İlk kez birinin ölmeden önce son gördüğü şey Bucky olmamıştı. Etrafta birden kırmızı sirenler çalmaya başladığında etrafıma baktım. "Beni takip et." Bucky'nin peşinden koşmadan önce yerdeki adamlara baktım bu görüntü hafızamdan hiç silinmeyecekti. Ardından onun arkasından koşmaya başladım. Buradan nasıl çıkacaktık ki?

Koridorlarda hızla koşuyorduk. Bucky bir saniye durup beni önüne aldı, sırtımdan iterek yönlendiriyordu. Sola döndüğümüzde büyük kalın bir kapı bizi karşıladı. Burası çıkış olmalıydı. Bucky yanımdan ayrılıp kapının yanında bulunan demir kolu çekti. Kapı yavaş yavaş açılırken alttan gelen hava dışarının buz gibi olduğunun habercisiydi. Kapı çok yavaş açılıyordu ve ayak seslerine bakılırsa bir sürü kişi buraya doğru geliyordu. Sürünerek kapının açılan alt kısmından geçtik. Kafamı kaldırdığımda gördüğüm kar kütleleri ve esen rüzgar yüzünden elimi gözlerime siper ettim. Buradan bir şekilde kurtulsam bile soğuktan öleceğim kesindi. Buradan sadece araç bularak gidebilirdik. "Araç bulmamız lazım." Bucky kafasını salladı. "O kadar zamanımız yok." Ne saçmalıyordu, buradan yürüyerek mi kaçacaktık? "Buradan koşarak uzaklaşamayız." Sesimi olabildiğince yükseltmiştim. Karşımdaki Kış Askeriydi, bunu yapmam pek doğru değildi sanırım.

Altından süründükleri kapı neredeyse yarıya kadar açılmıştı. Askerlerin ayak sesleri gelmeye başladığında her şeyin farkına vardı. Gözleri etrafta gezinirken bir uçurumun sonunda olduklarını anladı ve Bucky'e döndü. Bucky, genç kızın ne düşündüğünü anlamıştı. "Olmaz." Casey metrelerce yükseklikteki uçurumun sonuna geldi. "Başka çaremiz yok." Bucky Casey'e doğru yaklaştı. "Ben sağ çıkarım ama sen bunu yapamazsın, bu olmaz." Arkalarından gelen şarjör sesi ile ikisi de arkalarına baktı. İkisinin de üstüne silah doğrultan onlarca asker vardı. Casey kafasını kaldırdı ve Bucky'e baktı. İkisi de bunun tek seçenek olduğunu artık biliyordu. Bucky, Casey'e uzanıp onu göğsüne yasladı ve kollarıyla kavradı, kendini uçurumun kenarından aşağı bıraktı. Tahmini 2 metre kalınlığındaki kar onları yavaşlatacaktı ama bu darbeyi o kadar da azaltamazdı. Yüksekten düşerken Bucky, Casey'nin kafasını iki eliyle göğsüne yasladı.

-

"Steve, bana maval okuma. Daha yeni kavuştuğum kızım, gecenin bir vakti onun için en güvenli olan bu kuleden kimsenin haberi olmadan kaçırılıyor ve kimse bir şey duymuyor." Tony tek nefesle söylediği cümleden sonra duraksadı, nefesini toplamaya çalışıyordu. Steve ona doğru yaklaştı. "Bucky..." Steve bunu söylerken zorlanıyordu. "Kaçıran Bucky." Tony'nin büyüyen gözleri Steve'in gözleriyle kesişti. "Bana onu bulacağımızı söyle, yüzbaşı." Kulede büyük bir kaos vardı. Herkes her yere koşturuyordu. Kaçırılan kişinin süper asker serumu taşıyan bir Stark olduğunun farkındalardı. En büyük sorun da buydu.

Tony, JARVIS ile konuşuyor, Casey'i bulmaya çalışıyordu. Steve, SHIELD ajanlarıyla konuşuyor, Hydra'nın sığınakları hakkında bilgi topluyordu. Bu işin kısa sürmeyeceği her hallerinden belliydi. "Tony, bir sığınak var kuzeyde. Orada olabilirler." Tony duyduğu şeyle yerinden kalktı, hemen yanlarına geldi, konuma baktı, aniden zırhını aktifleştirip kulenin camını yerle bir etti ve gitti. Steve baka kaldı. "Aptalca bir şey yapmadan peşinden gidelim."

3 gün sonra

Tony neredeyse o günden beri hiç uyumamıştı. Hiç tanımayan birisi görse delirdi sanardı. Steve, Tony'e bir şeyler anlatıyordu ama Tony onu duymuyordu bile. İki elinin arasına kafasını almış, koltukta oturup zemine bakıyordu. "Steve, sesini kes lütfen." 3 gündür Hydra'nın tüm sığınaklarına baskın yapmışlardı ama hiçbir ipucu yoktu. "3 gündür it sürüsü gibi oradan oraya gittik ama hiçbir şey bulamadık." Kulenin içinde neredeyse herkes vardı ve Tony çıldırmışcasına bağırıyordu. "Şimdi ise palavralar sıkıyor, beni rahatlatmaya çalışıyorsunuz. Birisi onu bulsun yoksa..." Tony, parmağı ile Steve'i işaret etti. "O arkadaşını bulduğum anda parçalara ayıracağım." Steve bir şey diyemiyordu. Evet, Bucky onun arkadaşıydı ama artık onu tanıyamıyordu bile. Tony önüne gelen herkese saydırırken arkadan gelen sesle durdu...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 13 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Little Soldier | Winter SoldierHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin