*** Hatırlatma ***
O anda Bay Ego'yu gördüm.
Yeşil ceketinin içine siyah dar bir gömlek giymişti.Güneş saçlarını ve gözlerini olduğundan daha açık gösteriyordu. Sabahki kızla konuşurken dudağındaki piercingle oynuyordu. Yanlarında Çınar da vardı. Kumral kızın gözleri parlıyordu Yeşil Ceketli'ye bakarken. Ancak Bay Ego' da parıltı görememiştim.
Yeşil Ceketli beni farketmiş olacak ki, yine gözlerimiz birleşti. Sonra olaylar çok hızlı gelişmişti. Ayağa kalktı ve seri adımlarla Irmak ve benim masama geldi, kolumdan tuttu ve çekerek kantinin arkasına götürdü. Bu bugünki kaçıncı çekilişimdi acaba? Sonra beni duvara çarptı ve konuşmaya başladı...
---
Ancak o konuşmadan eskiden susmak bilmeyen çenemle konuşmaya başladım." Sen kendini ne zannediyorsun? Neden beni buraya getirdin? Ayrıca canımı acıtıyorsun." dedim güzel yeşil gözlerine bakmamaya çalışarak.
Kolumu sıkmayı bıraktı.
Fazla yakışıklıydı. Karın kasları siyah gömleğine yapışmıştı. Benim aksime koyu kumral saçları güneşteki parıltısını kaybetmiş, ani hareketlerinden ve rutubetten hafifçe dağılmıştı.
" Sandığımdan daha aptalmışsın. Gerçi üzerindekiler ne kadar aptal olduğunu gösteriyor ama.."
Hızla üstüme baktım. Küçük çiçek desenleriyle bezeli mor bluzum ve bacaklarımı ortaya çıkaran dar kotum ile gayet şıktım bence. Gerçi birazcık üşüyordum çünkü sabah çok sıcak olan hava öğlene doğru bozmuştu.Ona anlamaz gözlerle baktım. Dediğim gibi, bence gayet tarzdım.
" Hatırlarsan sana bedellerden bahsetmiştim. Unutmuş olamazsın..." dedi ve pis pis sırıttı.Aha, sıçtık.
Bütün gün boyunca ona görünmemek için hayli efor sarfetmiştim ancak şimdi hapı yutmuştum.
" B bana ne yapıcaksın? " dedim. Ah, kekelemiş miydim?" Öncelikle seni alışverişe çıkarcağım. O üstündekilerle asla benimle dolaşamazsın. Ve halledilmemiş bir hesabımız vardı. Bu sefer kaçış yok ama." dedi ve hızla ortadan kayboldu.
Olayın şokunu daha atlatamadığım için Irmakla konuşmaya karar verdim. Ancak ona olanları anlattığımda masanın üstüne çıkıp " Ohaaaaa! " diye bağırmaya başladı.
Bunu gören kantinci Apo Abi Irmak ' la beni kantinden attı." Aferin Irmak... Bravo Irmak... En büyük Irmak..." dedim alayla.
" Kızım saçmalama, Buğra Ertan seninle konuşmuş ve seni alışverişe götürceğini söylemiş. Bizim Ultra Süper Düber Popüler Havalı Karizmatik, genç kızların sevgilisi, genç oğlanların kıskandıkları..."
" Irmak kısa kes!" diye bağırdım çünkü canımı sıkmaya başlamıştı.
" Öf tamam be bişey söyletmiyosunuz. Kısaca bu Buğra Ertan. Bizim okulun en gizemli ve yakışıklı çocuğu. Çetesinden başka kimseyle konuşmaz. Taş kalpli olduğu söylenir. Okulun bütün kaşarları etrafında dolanır. Elebaşıları Çınar'ın kardeşi Melis'tir. Çınar'ı hatırlıyorsun değil mi? " dedi bir solukta. Demek meşhur Yeşil Ceketlimizin adı Buğra'ydı.
" Çınar'ı tabiki de hatırlıyorum ama Çınar'ın Buğra'yla alakası ne?" dedim. Kafam çok karışmıştı.
Bazen bazı şeyleri geç anlıyabiliyorum." Çınar çocukluktan beri Buğra'nın en yakın arkadaşı. Kardeşi Melis'inde Buğra'ya deli gibi aşık olduğu konuşuluyor."
Hmm, demek bu çocukta bu yüzden ego XXXL'dı. Şu ana kadar karşılaştığı bütün kızlar ona hayranlık duymuştu.Öyleyse hazır ol Bay Ego, ben bunu değiştirmeye geliyorum.
Bölümler kısa olacak ancak sık olacak. Her güne bir bölüm yayınlamayı düşünüyorum. Hepiniz öpüldünüz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeşil Ceketli
Teen FictionSoğuktu, çok soğuk. Tanrım, neden biri beni izliyormuş gibi hissediyorum? Yaşadıklarım yetmez mi? Bir tane daha yeşil ceketliye dayanamam. O kadar güçlü değilim ben! Hey, yeşil ceketlinin o olduğunu nereden çıkardım ki ben? Daha düz yolda yürüyeme...