4.Bölüm

38 3 0
                                    

Donup kaldım.Kendime geldiğimde nerede olduğumu hatırlamam yaklaşık on saniyemi aldı.

En berbat kıyafetlerimle beni gördü! Dişimde maydonoz vardı! Hemen burnumu kaşıyormuş gibi yaparak dişimde ki maydonozu almaya çalıştım.Biraz uğraşım sonucu çıkmıştı.Ama tabi karşımdaki bana iğrenir gibi bakıyordu.Bu kıyafetlerle beni kim görse iğrenirdi.Bende kesin eşek şansı var.Yoksa bu zamana kadar gelmeyen Çağrı'nın bok gibi olduğumda gelmesinin bir anlamı olamaz değil mi?!

İşte Çağrı karşımdaydı.Ne için geldiğini merak etmiştim.Acaba bana ne söyleyecekti? Önceden bu manzara kaşısında prova yapıp yapmadığını merak ettim.Bir yanım onu gördüğü için mutluydu.Diğer yanım ise beni aldatıp başkasıyla evlendiği için yüzüne tükürecek kadar kızgındı.Bir süre durup onu izlemeye başladım.3 yaşında,yaramazlık yaptığı için annesinden dayak yiyecek çocuk kadar mutsuz ve üzgündü.

Beklemediğim bir anda yaklaşıp saçlarımı öptü.Gözlerim dolmuş,kendimi sıkmasam neredeyse göz yaşım akacaktı.Ne kadar da özlemiştim.Hiç değişmemiş hala masum bir bebek gibi yüzü vardı.Sanki biraz daha yakışıklı olmuştu.

''Ne istiyorsun?'' dedim büyük bir şaşkınlık içinde.

Cevabımı duymazdan gelerek ''Nasılsın Madelena?'' diye sordu.

Gözlerim baştan aşağı onu süzmeye başladı.Üzerinde karısıyla birlikte aldığını tahmin ettiğim simsiyah bir palto vardı.Önceden onun için beraber yaptığım alışverişleri şimdi karısıyla yapıyordu.Bu gerçek;bir kurşun gibi yüreğimi delip geçti.

Önceden deliler gibi sevişen,bir saat ayrı kalsak birbirimizi deli gibi özleyen,beraber sarılarak yatan sanki biz değildik.

Önümde 3 seçenek vardı;

1-Cevap vermeden onu kovacaktım.

2-Başkasıyla sevgili olduğumu söyleyip kapıyı yüzüne kapatacaktım.

3-Salak gibi onu affedecek,içeri davet edip deli gibi sevişecektim.

''İyiyim'' dedim sıkılgan bir tavırla.

Acele etmeliydim.Çünkü az sonra Can gelecekti.

''Sana ulaşmaya çalıştım ama numaranı değiştirmişsin''

Ne yapacaktım beyefendi? Kendimi depresyona sokup arar mı aramaz mı diye mi bekleyecektim? Onun yerine ayrıldıktan sonra 2 hafta içinde 4 tane nutella bitirmiştim.

''Konuşmamız gerek'' diyerek elimi tuttu.

Hayır,yani evet onu çok seviyordum ama kendimi ağırdan satacaktım.

''Ben konuşacak bir şeyimiz olduğunu düşünmüyorum'' dedim ne kadar cool olduğumu düşünerek.

''İçeri girebilir miyim?'' dedi ayakkabısını çıkarmaya çalışırken.

Ne kadar yüzsüz bu adam ya.Hayır desem de bir göt olsa kodumun çocuğu.

Cevap vermeden kapıyı girmesi için biraz daha açtım.

Hemen oturma odasına geçip yayıldı mal.Neyse sinirlenmiyorum sakinim.Mutfağa gidip bardaklara kola doldurdum. Çağrı'nın yanına giderek kolayı ona uzattım.Teşekkür ederek kolayı bir dikişte bitirdi.Gören de yıllardır kol içmiyor sanar. Bunun cadaloz anası da böyleydi.Anasını da sevmezdim.Gerçi Çağrı beni aldattığı halde bile deli gibi aşıktım.Yanına oturup sohbet etmeye başladım.

Andaval direk dudaklarıma yapıştı.Ee bende deli gibi aşığım zaten karşılık vermesem olmazdı.Direk yelkenleri suya indirdim.Tamam doğru değil ama ne yapayım. Abo Can şimdi gelir ha.

Dediğim anda kapı çaldı! Biz tam kıvama gelmiş sevişirken! Bende çıplağım.Kapıyı Çağrı açsa sinirden köpürür.Hemen üstüme bornozumu geçirip kapıyı açmaya gittim.

Kapının dürbününden baktığımda Can'ı gördüm.Yavaşça kapıyı açtım.Elinde buket yapılmış ve kıpkırmızı harika güller vardı.Özende giyindiği her halinden belliydi.Siyah takım ve kırmızı kravatıyla fena görünmüyordu.

''Daha hazırlanmamışsın'' dedi beni baştan aşağı süzerek.

''Kusura bakma duştan yeni çıktım.Babam gelecek birazdan.Sonra çıkalım yemeğe olur mu?'' dedim üzgün gözükmeye çalışarak.

''Ama o kadar hazırlandım'' dedi dikkatle yüzüme bakarak.

''Üzgünüm.Başka sefere'' diyerek kapıyı kapattım.

Çocuğa da ayıp oldu.Bütün soğutma planlarım da boşa gitti.Amaan neyse.

Tam o anda Çağrı boxerle yanıma gelip ''Kimmiş o?'' dedi.

''Hiiç kapıcı ya çöp var mı diye sordu'' dedim yalan söylediğimi anlamamasını umarak.

''İyi ama apartmanda kapıcı yoktu ki?'' dedi şaşırarak.

Lan sen nerden biliyon kapıcı olup olmadığını.Ayrılalı 1 yıl geçmiş hala onu mu hatırlıyon zeki.

''Artık var'' dedim yatak odasına geçerek.

O da arkamdan beni takip etti.Yatak odasına geldiğimizde direk yatağa uzandım.Yanıma gelip beni öpmeye başladı.

Bu da görmeyeli baya azgın olmuş.Karısıyla hiç sevişmiyor mu acaba? Yoksa karısında AIDS mi var.Iyy bana bulaşır mı ki.Tövbe tövbe.

Baya akşama kadar seviştik.Akşam olunca Çağrı'nın telefonu çalmaya başladı.

''Efendim canım.Tamam hemen geliyorum'' dedi süt çocuklar gibi.

''Kim arayan?'' dedim.

''Karım.Eve çağırıyor.'' dedi üstünü giyinirken.

İnsan amcamın oğlu der.Halam,dayım der.Bu mal da gelmiş karım diyo.O zaman ne bok yemeye benimle sevişiyosun AYI!

''Benimle ne konuşacaktın?'' dedim sinirle.

''Daha sonra konuşuruz.Şimdi gitmem lazım'' diyerek odadan çıktı.

Hemen arkasından gittim.Mutfağa girip su içerek kapıyı açıp ayakkabılarını giymeye başladı.

''Bende en az senin kadar pişmanım.Sevişmek büyük bir hataydı'' dedi yüzünü buruşturarak.Başka bir şey demeden gitti.

Sen benim pişman olup olmadığımı ne biliyosun.Şerefsiz! İnşallah karın seviştiğini anlar seni boşar! İyice tırsak olmuş bu.Karısından korkuyo bide.Artık bunu tanıyamıyorum.Yakında ameliyatla karı olursa hiç şaşmam! Zaten sevişirken bok gibiydi! Sertleşmedi bile! Karısı belki bu yüzden sevişmiyordur.Garibim.Ben bir daha seninle nah konuşurum! Oh arada gel ihtiyacını gider.Yok öyle.Benim mallığım ne diye kendimi salıyorum ki!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 07, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Koca Aranıyor!*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin