*Isabel'in anlatımıyla:
Gözlerimi yavaş yavaş açtığımda beyaz bir odada yatıyordum. Kolumda bir serum vardı. Burası kulenin reviri olmalıydı. Başımda ise Black Widow, Kaptan Amerika ve Hawkeye dikiliyordu. Bu gerçekten çok heyecan vericiydi.
Uyandığımı gördüklerinde Steve Rogers hızla revirden çıktı. Büyük ihtimalle Tony'yi çağırmaya girmişti.Natasha Romanoff bana biraz daha yaklaşıp konuştu.
"Kendini nasıl hissediyorsun?"
"Yıkılmadım ama ayakta da değilim."
Söylediklerime Clint Barton küçük bir kahkaha atmış, Natasha ise onu uyarırcasına bakıp tekrar bana dönmüştü.
"İyi olacaksın."
Dediğinde kısa bir süreliğine gülümsedi. Bende ona gülümsedim.
İçeri hızlı ve telaşlı bir şekilde Tony ve Hulk olduğunu bildiğim Bruce Banner girdiler. Arkalarından da Steve Rogers girmişti. Yüzünde tuhaf bir ifade vardı. Etrafımdan çekilen yenilmezler Bruce'un yanına gitmiş, Tony ve beni bir nevi yalnız bırakmıştı.
"Nasılsın?"
Neden herkes bunu soruyor? Göbek atacak halde gibi mi duruyorum?
"Bitik. Dağılmış."
Yüzünde anlık bir gülümseme olsada hemen silinmiş yerini acıya bırakmıştı. Kafamı bir anlığına yenilmezlere çevirdiğimde hepsinin aynı endişe ve acı içinde bana baktığını gördüm. Tony'ye döndüm.
"Neler oluyor?"
"Bilmiyorum."
Yüzünden yalan söylemediği anlaşılıyordu ama elbette az da olsa bir şeyler biliyordu.
"Tony. Ailemi benden bir şeyleri sakladıkları için kaybettim. Bana her şeyi anlatır mısın artık. En başından."
Tony kafasını yere eğip ardından yüzüme baktı.
"Tamam. Seni odana yerleştirdikten sonra her şeyi en başından anlatacağım."
Oda mı? Nasıl yani benim yenilmezler kulesinde bir odam mı olucak?
"Oda mı?"
Şaşkınlıkla zihnimden geçenleri soruya döktüğüm zaman Tony bu sefer kendini tutamamış ve sesli bir şekilde gülmüştü.
"Evet. Artık seni gözümün önünden ayırmasam iyi olucak."
Mutlulukla gülümsediğimde aklıma takılan bir şey daha vardı.
"Tony."
Ne diyeceğimi bekleyince devam ettim.
"Örümcek Adam."
Tony endişeyle sordu.
"Ne olmuş ona?"
"Sakin ol bir şey olmadı ama. Ama biz kulenin asansöründeyken, benim gözlerimin karardığı sıralarda bana 'Isabel' dediğini hatırlıyorum. Beni tanıyor mu?"
Tony bir saniyeliğine gözlerini kaçırdı ama bana tekrar bakıp konuşmaya başladı.
"Ben en yakında o vardır diye telaşla onu aramıştım. Senin için Isabel diye bahsedince o da öyle söylemiştir."
Tony'nin söyledikleri mantıklı gelince kafamı salladım ve dalgasına konuştum.
"Bende bir an beni tanıyor sanmıştım. Gerçi kim bana Isabel diye seslenebilirdi ki? Peter falan mı?"
Diyip gülmeye başlayınca Tony bir saniye dümdüz yüzüme baksa da benimle beraber gülmeye başladı.
"Stark."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVGİLİ GÜNLÜK: PETER PARKER
Fanfic"Anlamıyorum, nedir bu?" Kalbi karmakarışık olan kızın sorusu yanıtlandı: "Aşk..." Bir Peter Parker kurgusudur. Kendisine hayran olan bir yazar tarafından eğlencesine yazılmaktadır.