9- "Altay biraz daha içerde"

282 29 22
                                    

Ferdi'den√

Kerem telefonu kapattıktan sonra koşarak çıktım, arabanın anahtarı hep cebimde olduğundan rahatça arabaya binmiştim. Aklıma telefonum gelince ellerimi hızlıca ceplerimde gezdirmiş etrafıma bakmıştım. Telefonum evde kalmıştı..

"Ben tam bir gerizekalıyım ya."

Kendi kendime söylenmeye devam ederken evin anahtarlarını da içeride unuttuğumu fark ettim. Bu mallığıma karşılık alnımı direksiyona vurdum iki kez.

"Ben ne mal adamım amına koyayım."

"Ferdi abi? İyi misin? Ne oldu?"

Arda'nın sesini duyunca kafamı kaldırdım. Ne diyeceğimi bilmediğim için ağızım açık Arda'ya bakıyordum.

"Abi iyi misin?"

Endişeli gözlerini gördüğümde aklıma gelen ilk soruyu sordum.

"İyiyim iyiyim, sen nereye gidiyorsun?"

"Kerem abim ayağını incitmiş Mert abi söyledi. Onu görmeye gidecektim."

Bir süre düşündüm onu da götürsem mi diye, daha sonra başımla yan tarafını işaret ederek konuştum.

"Bende oraya gidiyordum, gel beraber gidelim."

"Teşekkür ederim abii."

"Rica ederim Arda."

Hay abine.

Arda da yan tarafıma oturduğunda arabayı çalıştırdım. Yolda giderken arada Arda'ya bakıyordum, o ise sadece yolu izliyordu. Altay'ın başına gelenleri o bilmediği için çok şaşıracaktı ve yaşı da küçük olduğundan önden söylemem gerekiyor. Yani bence söylemem daha mantıklı.

"Arda sana bir şey diyeceğim ama aramızda kalacak. Tamam mı?"

Bakışlarının bana döndüğü hissettiğimde kısaca bende ona baktım ciddi bir şey olduğunu anlaması için.

"Altay abini biliyorsun, son zamanlarda farklı davranıyor."

"Evet, bizimlede pek takılmıyor artık."

"Ne tepki vereceğini tahmin edebiliyorum ama sakin olmanı istiyorum. Altay uyuşturucu bağımlısı oldu ve bizde Kerem ile onu kurtarmaya çalışıyoruz. Kerem ise onu kullanmaması için oyalarken Altay bayılmış."

"Ne?"

Yine Arda'ya hızlıca bakıp tekrar önüme döndüm, yüzündeki ifade korku değil daha çok abisi için endişelenme ifadesiydi.

"Ama düzelteceğiz. Her şey yoluna girecek.."

Konuşurken sonlara doğru sesim kısılmıştı.

Arda'nın elini önce omuzumda daha sonra sırtımda hissetmiştim. Giydiğim tişört ince olduğu içinde ellerini çok rahat hissediyordum ama hiç rahat değildim şuan. Daha sonra Arda başını omzuma yasladı ve ellerini ensemdeki saçlara çıkardı.

Yapma Arda'm yanarız...

"Hepsi geçecek Ferdi abi."

"Arda bu abi lafını kaldırsak mı artık? Aramızda 2 yaş var sadece abi demene gerek yok."

"Abi demeye alışmışım ondan.. Ama sen öyle istiyorsan demem Ferdi abi- pardon Ferdi."

Arda'ya bakıp gülümsedim ve arabayı durdurdum.

"Geldik."

Arda hemen arabadan inip kapıya doğru koştu, ne kadar endişelendiğini biliyordum. Hangimiz olduğu fark etmez, kime bir şey olsa çok üzülüyordu.

Bende arabadan indiğim gibi yanına gittim. Ve kapıya bir kaç kez vurdum.

"Kerem biz geldik. Aç kapıyı."

"Kerem abi! İyi misiniz?"

İçeriden hâlâ ses gelmiyordu.

"Kerem sende mi bayıldın oğlum açsana kapıyı!"

"Ferdi bir şey olmamıştır di mi?"

Bana bunu sorarken gözleri dolmuştu Arda'nın bir elimi beline diğerini de saçlarına koyarak başını göğüsüme yasladım. Böyle durumlarda Arda sarılmayı çok severdi. Yanında birinin olduğunu bilirdi çünkü.

"Olmamıştır Arda'm sakin ol."

Biraz sağ sola bakındım. O sıra Kerem'in evinin arka bahçesi olduğu aklıma gelince yavaşça Arda'dan uzaklaştım.

"Sen bekle burada kapıyı açarlarsa haber verirsin bana, ben hemen arka tarafa bakıp geleceğim."

Arda başıyla onaylayınca saçlarını okşayıp arka tarafa doğru gitmeye başladım. Arka bahçeye bakan bir cam kapı vardı fakat tül olduğu için uzaktan içerisi görünmüyordu.

Ellerimi gözlerimin kenarlarına kapatarak cama iyice yaklaştım ve içeri baktım.

Keşke bakmasaydım...

Koltuk kapıya arkası dönük duruyordu bu yüzden sadece Altay ve koltuk biraz küçük olduğundan Kerem'in koltuğun başına yasladığı kafası görünüyordu.

"Ulan bizde götümüzü yırtıyoruz başlarına bir şey geldi diye."

Daha fazla bakmaya tahammülüm olmadığı için hızlıca Arda'nın yanına geri döndüm. Kapının kenarına oturmuş dizlerini kendine çekmişti, bebek gibiydi.

"Ferdi, ne oldu? İçerdeler mi?"

"Öyleler ama Altay biraz daha içerde."

Arda anlamayan gözlerle bana baktığında kolumu omzuna attım ve arabaya doğru yürümeye başladım. O da bana ayak uydurarak geliyordu.

Arabanın yanında durduğumda kolumu çektim ve Arda'nın tam karşısına geçtim. Aramızdaki boy farkından dolayı hafifçe eğilip konuştum.

"Biraz baş başa kalmaları gereken şeyler yapıyorlar Arda'm. Gidelim biz."

Bu sefer anlamış olacak ki başını sallayıp arabaya bindi.

"Şey, Ferdi ab-"

Arabayı çalıştırmadan önce ona baktım.

"Efendim Arda?"

"Kek yapmıştım da sende bize gelip tadına bakabilir misin? Abim bıraktıysa tabii. Sabah bok gibi olmuş dedi ama yarısını yedi."

Arda'nın dedikleri beni güldürmüştü. Başımı salladım ve anahtarı çevirerek el frenini indirdim.

"Gelirim gelirim."

Arabayı Arda'nın evine doğru sürmeye başladım, aradan 5 dakika geçti ya da geçmedi bilmiyorum Arda başını omzuma yasladı. Kokusu daha yakından gelirken odaklanmam imkansızdı.

Neyseki evleri 15-20 dakika gidilecek kadar yakındı. Bu yüzden kısa sürmüştü.

"Geldik Arda."

"Hoş geldik."

Çok tatlı bu çocuk. Isıracağım.

"Ne?"

Gülerek söylediğim şey ile o da dediğinin farkında varıp alnını omzuma yasladı. Utanmıştı muhtemelen.

"Hadi inelim arabadan."

Arda arabadan inip koşarak kapıya gitti yine. Bu sefer cebinden çıkardığı anahtar ile kapıyı açıp beni beklemeye başlamıştı.

Bende arabadan indim ve tam gidiyordum ki arabanın anahtarlarını arabanın içinde unutmuştum...

Bu aralar çok şey unutmaya başladım ben.

Arabanın kapısını tekrar açıp anahtarı aldım ve kapıları kilitledikten sonra hızlı adımlarla Arda'nın yanına gittim.

gelsene mal | Altay x KeremHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin