15

1K 62 22
                                    

İyi okumalar Ziyagiller

---

Gözlerimi açtığımda ellerim titriyordu. Hızla durmanın etkisiyle sarsıldık ama emniyet kemerleri sayesinde ciddi bir yara almadık.

Nefesimi tutarak etrafa baktım. "İyi misin?" diye sordum, sesim titriyordu.

Canberk şaşkınlıkla bana baktı, ardından kendine gelmeye çalışarak "Sanırım iyiyim, sen?" dedi.

"Ben de iyiyim." dedim, ellerim titriyordu.

Canberk arabadan inerken kenedime gelmek için derin bir nefes alıp verdim. Arabadan indiğimde insanların arabanın etrafına toplandığını gördüm. 

Canberk arabayı yoldan çıkararak son anda durdurmuştu yoksa kaza olacaktı. "İyi kurtuldunuz, karşıdan gelen araba kendi yol şeridinden çıkmıştı. Durmasaydınız çoktan kaza olacaktı." diye konuştu etrafımızda olan kişilerden biri.

Canberk'e doğru yürüdüm, ellerim hâlâ titriyordu. "Gerçekten şanslıyız." dedim. Canberk başını sallayarak derin bir nefes aldı.

"Evet, gerçekten ama bundan sonra daha dikkatli olmalıyım." dedi. Bana bakarak "Kusura bakma bizi öldürüyordum az kalsın." diye konuştu. Önemli değil canım, arada ölürüz (!)

Etrafımızdaki insanlar biraz sonra dağılmaya başladılar. "Arabanın durumu nasıl?" diye sordum, arabaya bakarak.

Canberk arabaya göz gezdirdi. "Hiçbir şey olmamış da önemli olan araba değil, sen iyisin değil mi?" Başımı onaylarcasına salladım. 

Tam o anda, telefonum çaldı. Emir arıyordu, telefonu açtım. "Nerede kaldınız? Benzin almanız bu kadar uzun sürmemeliydi yoksa Canberk seni rehin mi aldı?" diye sordu şakayla karışık bir şekilde.

"Ufak bir sorun yaşadık ama geleceğiz." dedim tek bir nefeste. 

"Ne oldu?" diye sordu Emir.

"Yolda ufak bir kaza atlattık." dedim. "Ama iyiyiz."

Emir hızla beni soru yağmuruna tutarken Canberk elimden telefonu aldı ve durumu açıkladı. Arabaya hiçbir şey olmamış gibi arabaya geri bindik. Benzin istasyonuna geçip arabaya benzin aldık. Canberk benzin parasını ödedikten sonra arabaya geri geldi. Elinde birer çikolata vardı, çikolatayı bana uzattı. "Özür çikolatası." dedi, gülümseyerek çikolatayı elinden aldım. "Suç senin değil ki, karşı yolda gelen araç sollamaya çalışıyordu ama bizim yolu kontrol etmedi." 

Arabayı yavaşça sürmeye başladı. Evin önüne geldiğimizde arabayı park etti. Kayra ve Rümeysa çoktan gelmişti. Arabadan indiğimde Emir sıkıca bana sarıldı. "İyisin değil mi?" diye sordu. 

Emir'in kollarında biraz rahatlayarak derin bir nefes aldım. "Evet, iyiyim merak etme." dedim.

Emir beni bırakmadan önce bana sıkıca sarılmaya devam etti. "Bir dahakine binme arabaya. Canberk 'kaza' dediğinde aklım çıktı. Sana bir şey oldu sandım." dedi panikle.

"İyiyim, merak etme." dedim.

Canberk arabadan indikten sonra yanımıza geldi. Kayra, Rüzgar ve Rümeysa yanımıza geldiklerinde onların yüzünde de endişe vardı. Kayra bana doğru gelerek "Gerçekten iyi misin?" diye sordu.

Gülümseyerek başımı salladım. "Evet, iyiyim. Sadece biraz sarsıldık ama önemli bir şey yok." dedim.

Rümeysa, Canberk'e bakarak "Sen de iyi misin?" diye sordu.

Canberk başını salladı. "Evet, iyiyim. İkimiz de iyiyiz, önemli olan bu." dedi.

"İsterseniz deniz işini başka bir güne erteleyebiliriz." diye öneride bulundu Rüzgar. Canberk ile birbirimize baktık. Rüzgar'a döndüğümüzde ikimiz de aynı anda "Gidelim." dedik.

Ünlü OlamamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin