1. BÖLÜM

55 20 29
                                    

06.00

Çalan alarmımla gözümü açtım. Uykum açılana kadar tavanı izleyip yerimden kalktım. Üzerime siyah bir kot pantolon ve siyah tişört giydikten sonra mutfağa gidip her sabah yaptığım gibi kendime sade bir türk kahvesi yaptım.Ne kadar çarpıntı yapsa da sabahları en sevdiğim şey kahve içmekti. Kahvemi alıp küçük balkonuma çıktım. Yan tarafta çiçeklerine su veren Elif teyze balkon kapısının sesini duyunca kafasını kaldırdı ve yüzünde her zaman olan tebessüm ile konuşmaya başladı.

- Günaydın Asena kızım nasılsın?
- Günaydın Elif teyzeciğim iyiyim çok şükür sen nasılsın?
- İyiyim güzel kızım

Elif teyzeye gülümseyip manzarayı izlerken kahvemi yudumladım. Her sabah erken saatte kalkar güneşin doğuşunu izlerdim. Geç uyandığım gün sürekli uykulu bir halde olur ve yataktan çıkmak istemezdim o yüzden çoğu zaman erkenden uyanır işlerimi hallederdim. İşte bu sabahta o sabahlardan biriydi. Kahvemi bitirdikten sonra hemen hazırlanıp vakit kaybetmeden evden çıktım. Kendime ait denizin kenarında bahçeli küçük bir kafe açmıştım. İsteğime göre içini döşemiş huzur bulduğum bir yer yapmıştım kendimce.Kafeyi açmadan önce denizin kenarına oturur 2 dakika kadar gözlerimi kapatıp dalga seslerini dinlerdim. Günün ilerleyen saatlerinde hem kafenin yoğunluğundan hem de deniz kenarının insan dolacağından sabah saatlerinin bu sessiz halinin keyfini çıkartırdım. 5 dakika kadar oturduktan sonra artık kafeyi açmam gerektiği için oturduğum yerden kalkıp kafeye yöneldim. Hemen içeri geçip bir yandan soğuk içecekleri falan hazırladım. Mutfaktan çıkmamla eş zamanlı olarak içeri giren Eda ve Selin her zaman ki enerjileriyle konuşmaya başladılar.

- Günaydınn Asena abla
- Günaydın kızlar

Kızlarla sohbet eşliğinde kafeyi düzenleyip sabah işlerini hallediyorduk. Eda ile Selin küçüklükten bu yana aynı yetiştirme yurdunda büyümüşler ve sonrasında da ayrılmayarak ev tutup birlikte yaşamaya başlamışlardı. Onlarla yolumuz hiç ummadığımız anda kesişmişti. Onlarla tanıştığımda ne bir kalacak yerleri ne de bir işleri vardı. Ne kadar birlikte yaşamak için ısrar etsem de benim düzenimi bozmak istemediklerini ama iş bulma konusunda yardımcı olursam çok memnun olacaklarını söylemişlerdi. Bende başka yerde çalışmalarına razı olmamış ve yanıma zaten birilerini aradığımı söylemiştim. O sıralar bende bu şehre yeni taşınmış ve yanıma birilerini alma konusunda sıkıntı yaşamıştım. Onlar da kendilerini kısa sürede toparlamış ve kendilerine yetecek düzeyde küçük bir de ev tutmuşlardı. Şimdi ise bir yandan üniversite sınavına hazırlanıyorlar diğer yandan ise yanımda bana yardımcı oluyorlardı. Kafe yavaştan dolmaya başlarken hepimiz işlerimize odaklanmış oradan oraya koşuşturmaya başlamıştık bile...

- Selin masa 2'nin siparişleri hazır
- Tamam Ahmet abi
- Masa 7'nin 2 adet limonata 2 porsiyonda profiterolü var abi

Kızlar garson olarak çalışırken arka taraf mutfakta da Ahmet abi olurdu genelde ben de kasadaydım genelde orada işim olmazsa da Ahmet abiye yardıma mutfağa gidiyordum.Günün yorgunluğuyla yavaş yavaş eve adımlarken son zamanlarda fazla dalgınlığımdan olsa gerek karşıdan karşıya geçerken bana doğru gelen arabayı fark etmemiştim bile aniden dibimden gelen korna ve fren sesiyle irkildim ve olduğum yerde kitlendim. Gözümü arabadan ayıramıyor adım dahi atamıyordum. En son hatırladığım birinin kolumdan hızla çekmesi ve karanlık...

GEÇMİŞ ZAMAN

Annem tam karşıma gelip gözlerimin içine baktı. Bu sefer farklı olacak demişti iç sesim halen bir şeylerin değişeceği ümit ediyordum. Annemin attığı tokat ile gerçek dünyaya tekrar döndüm ve içinde ümidini yitirmeyen çocuk yanımı o gün orada öldürdüm. Kafamın hafif sağa dönmesiyle eş değer yüzümde oluşan kırık tebessüm her şeyi değiştirdi içimde. İşte ben artık ne o gün ne de o günden sonra yediğim dayakların hiçbirinde gözyaşı dökmedim. Yine bir gün annemin gitmesi gereken bir toplantısı vardı ve beni bırakabileceği hiçbir yer olmadığı için mecburen beni de götürüyordu yanında. Elimi bile tutma gereği duymamıştı karşıdan karşıya geçerken oysa ki ben daha 10 yaşındaydım. Koşa koşa karşıya geçmiştim ama annem bir yandan hararetli bir şekilde telefonda konuştuğu için gelen arabayı görmemişti. Çalan korna ve fren sesi ile en son hatırladığım şey annemin yerde yatan bedeni olmuştu. Sonrasında ambulans sesleri ve annemin hızla hastaneye götürülüşü...

Hastane koridorunda babamın sesini duymamla kollarıma koyduğum başımı hızla kaldırdım. Korksam da Elçin diye bağıran babamın karşısına geçtim.
- ba-baba
- Annen senin yüzünden öldü. Keşke ölen annen değil de sen olsaydın.

Cümlelerinden sonra donup kalmıştım. babamın cümlesi defalarca kafamda yankılandı ve ben o yankılanan sesten hiç kurtulamadım..

Ben ne kadar gözlerimi açmaya çalışsam bir o kadar da birbirine kenetleniyordu. Zar zor gözlerimi araladığımda başımda serumu değiştiren hemşireden başka kimse yoktu. Kim olmasını bekliyordum ki zaten burada fazla çevrem yoktu sadece kafeye sık gelen bir kaç müşteri ve çalışanlar dışında tanıdığım kimse yoktu. Benim uyandığımı fark eden hemşire hafifçe gülümseyerek konuşmaya başladı.

- Geçmiş olsun Asena hanım birazdan doktor bey gelip kontrollerini yapacak bir olumsuzluk çıkmazsa taburcu olabilirsiniz.

Konuşacak halim olmadığı için sadece hafif tebessüm ile başımı sallamakla yetindim. Karşımdaki siyah kısa saçları ve saçlarına nazaran bembeyaz teni olan hemşire serumun ayarını yaptıktan sonra arkasını dönmüş gidecekken bir şey söylemeyi unutmuş gibi bana döndü tekrardan.

- Bu arada koltuğun üzerindeki çiçeği sizi hastaneye getiren beyefendi bıraktı. Siz uyanmadan 10 dakika kadar önce de çıktı.

Hemşire ben soru sormaya kalmadan odadan çıktı. Beni buraya kim getirmişti? En son kolumun çekildiğini hatırlıyordum. Kim olduğunu görmemiştim. Nezaketen bıraktığını düşünerek hemen baş ucumdaki koltuğun üstündeki çiçeğe uzandım. Nergis en sevdiğim çiçekti. Bilmeden de olsa en sevdiğim çiçeği almasıyla içimden teşekkürlerimi yolladım. Çiçeği burnuma yaklaştırınca içinden düşen zarf ile çiçeği üzerime koyup tek elimde serum varken zor da olsa zarfı açmayı başardım.

Geçmiş olsun Elçin'im seninle kuracağım yakın temasın böyle olmasını istemezdim. dikkat et kendine ve biz tanışana kadar nergislerimize iyi bak. Sen ne kadar bilmesen de seni seviyorum:)

NE?






Merhabalarr :)

Kitabın ilk bölümü geldi. Düşüncelerinizi yorumlarda belirtmeyi ve oy vermeyi unutmayınn 💖

Başlangıç tarihlerinizi de buraya bırakır mısınıız?

SANA DAİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin